Dünyada boya üretimi günümüzde 29,4 milyon ton
civarında. Boya pazarının büyüklüğü ise 71,7 milyar dolara ulaşmış durumda.
Sektörün dünya çapında önümüzdeki beş yılda yıllık ortalama yüzde 5 büyüyeceği
tahmin ediliyor. Boya pazarının 2011 yılında 35 milyon tonluk üretim miktarına
ve 92 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşması bekleniyor. Bu pazarda ilk
sırayı yüzde 38’lik pay ile Amerika ülkeleri alırken, bu ülkeleri yüzde 36 ile
Asya-Pasifik ve yüzde 26 ile Avrupa ülkeleri izliyor.
Türk boya sektörü ise sektörel yapısı ve gücü itibariyle Avrupa’nın altıncı
büyük boya üreticisi konumunda. Sektörün toplam üretim kapasitesi yıllık
yaklaşık 800 bin tona ulaştı. Kapasite kullanım oranı ise yüzde 65 düzeyinde.
Türk boya sanayisinin bu ölçek içinde dünya pazarlarından aldığı pay ise yüzde 2
dolayında. Bu sektörde ülkemizde 20 civarında büyük ölçekli ve gelişmiş üretim
teknolojisi yapısına sahip işletme faaliyet gösteriyor. Küçük ve orta ölçekli
boya üreticisi sayısı ise 600’e yakın. Sektörün kayıt dışı üretim miktarının ise
toplam boya üretim hacminin yaklaşık yüzde 15-20 oranına ulaştığı tahmin
ediliyor. Yıllık boya üretiminin yaklaşık yüzde 80’i büyük ve orta ölçekli
kuruluşlar tarafından gerçekleştiriliyor.
İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) Başkanı
Murat Akyüz, Türk boya sektörü üretimi 2003 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8
artış göstererek 452.5 bin tona, 2004 yılında ise yaklaşık 500 bin tona
ulaştığını söylüyor. 2005 yılındaki toplam üretim miktarı 530 bin ton, 2006
yılında ise 560 bin ton olarak gerçekleşti. Boya sanayimiz 2007 yılında yaklaşık
yüzde 3’e yakın büyüme göstererek, toplam üretimini 580 bin tona yükseltti.
2008’de ise sektör yaklaşık yüzde 4 büyüyerek, üretimini 600 bin tona
ulaştırdı.
Ülkemizde boya tüketiminin, kullanım alanlarına göre dağılımı ise şu şekilde
gerçekleşiyor: İnşaat boya ve vernikleri yüzde 55, ahşap mobilya boyaları yüzde
15, deniz boyaları yüzde 3, otomotiv boyaları yüzde 9, metal boya ve vernikler
yüzde 9, toz boya yüzde 7 ve diğer boyalar yüzde 2.
İKMİB Başkanı Akyüz, ülkemiz boya üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun ihraç
edildiğini belirtiyor. Ağırlıklı ihracatın ise dekoratif boyalarda
gerçekleştiğini söylüyor. Boya vernik, macun ve diğer sanayi boyalarının son
yıllarda önem kazanmaya başladığının altını çiziyor.
Son 10 yıllık dönemde boya sektörü ihracatı yüzde 200 artış gösterdi. 1995
yılında 57 milyon dolar olan ihracat, 1998 yılında 100 milyon dolara yükseldi.
Ancak 2000 yılında yaşanan kriz nedeniyle 87 milyon dolara düştü. Türk boya
sektörünün ihracatı 2004-2008 yılları arasındaki beş yıllık dönemde yüzde 159,8
bir büyüme kaydetti. Sektör 2008 yıl sonunu 460 milyon dolarlık ihracatla
kapattı.
Yaşanan dünya çapındaki kriz ise 2009 yılının ilk iki ayında geçen yıla göre
ihracatta gerileme yaşanmasına neden oldu. Yaşanan dünya çapındaki kriz 2009
yılının ilk iki ayında geçen yıla göre ihracatta gerileme yaşanmasına neden
oldu. 2008 yılının ocak ve şubat aylarında 40 milyon 450 bin kilogram boya
ihracatı gerçekleştirirken, bu yıl aynı dönemde 30 milyon 900 bin kilogram
ihracat yaptık. Değer olarak ise geçen yıl bu dönemde 61 milyon 315 bin dolarlık
ihracat yaparken, bu yıl 44 milyon 738 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdik.
Sektörümüz 2008 yıl sonunu 460 milyon dolarlık ihracatla kapattı. Murat Akyüz,
boya sektöründe yılın ikinci yarısından itibaren bir canlanma beklediğini, 2009
sonunda ise ihracatın önceki yıla göre yüzde 20 civarında gerileyeceğini tahmin
ettiğini söylüyor. Sektörün 2010’da ihracat hedefi ise 600 milyon dolar.
Türk boya ihracatı ağırlıklı olarak Doğu Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu Ülkeleri
ve Türk Cumhuriyetleri’ne yapılıyor. Sektörün başlıca pazarları arasında Rusya,
Romanya, Azerbaycan-Nahcivan, Ukrayna, Kafkasya, Balkan Ülkeleri, İsrail
ve İran yer alıyor. Son iki yıllık dönemde Irak ve Ortadoğu pazarı giderek
büyüyor.
Türk boya sektörü bugünkü gelişmişlik düzeyi ile başta AB olmak üzere yakın
pazarlar dikkate alındığında gelişim düzeyi artan bir sektör olarak ortaya
çıkıyor. Ülkemiz boya sektöründe, teknolojik yapısı ve üretim kapasitesi ile
önemli bir bölgesel güç olma durumunda. Sektör yıllık 2 milyar dolarlık sektörel
bir katma değer yaratıyor ve doğrudan ve dolaylı istihdamla birlikte 200 bin
kişilik bir işgücü alanını kapsıyor. Boya sektöründe giderek artan teknolojik
yatırımlar sonucu Ar-Ge yatırımları da önem kazanıyor ve toplam kalite anlayışı
ile bütünleşiyor.
Türkiye’deki kentleşme süreci ile birlikte başlayan ekonomik değişim ve yaşam
kalitesinin artması sürecinden, başta inşaat sektörü ile beraber boya ve yan
sanayilerin üretimlerinin de olumlu etkilemesi bekleniyor. Ülkemiz boya
alanında, özellikle AB ülkeleri kökenli yabancı sermaye yatırımcılarının yeni
üretim alanı olma özelliğini sürdürüyor.
Özellikle Batı Avrupa’da doygunluğa ulaşan boya pazarında düşük büyüme
oranları ve yüksek maliyetlerle çalışmak zorunda olan çokuluslu boya
üreticilerinin, yeni yatırımlarını AB’ye yeni üye olan Orta ve Doğu Avrupa
ülkelerine ve AB entegrasyonuna adım atan Türkiye’ye kaydırdıkları belirtiliyor.
Bu gelişimin yanında Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yakınlığı
nedeniyle bu ülkelere yönelik ihracat için önemli bir üretim potansiyel olan
merkez ülke konumunda yer alıyor.