ANKA'nın haberine göre, Bosch Grubu, 2015’te satış gelirlerini yüzde 10 artışla 70 milyar euroya yükseltti. Bosch’un faiz ve vergi öncesi karı (FVÖK) yaklaşık 5 milyar euro olarak gerçekleşirken, FÖK marjı ise yaklaşık yüzde 6,5 oldu.
Bosch Grubu tarafından açıklanan ön rakamlara göre, Grup, 2015 yılında tüm dünyadaki satış cirosunu yüzde 10 oranında artırarak, ilk kez 70 milyar euroya yükseltti. Bosch Grubu’nun faiz ve vergi öncesi karı (FVÖK) yaklaşık 5 milyar euro olarak gerçekleşirken, FÖK marjı ise yaklaşık yüzde 6,5 oldu. Ayrıca, BSH Ev Aletleri ve ZF Lenksysteme GmbH satın almalarına rağmen, şirketin öz kaynak oranı ve likiditesi yüksek kalmaya devam etti. 2015 yılında 17 bin 600 kişiyi daha istihdam eden şirket, toplam çalışan sayısını ise 375 bine çıkardı.
2015 yılının zorlayıcı ekonomik şartlarına rağmen, şirket hedeflerini tutturmayı başardıklarını ifade eden Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Volkmar Denner, “Yenilikçi gücümüz sayesinde, durgun piyasaya rağmen büyüme trendimizi başarılı bir şekilde devam ettirdik. Bu olumlu gelişmenin ana etkenleri, ağa bağlı dünyaya yönelik artırdığımız çözümler oldu" dedi.
'Daha hızlı bir büyüme hedefliyoruz'
Bosch’un CFO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Stefan Asenkerschbaumer ise, 2016 yılında global ekonomi için yüzde 2,8 ile orta seviyede bir büyüme beklediklerini açıklayarak, "Gelecekte bölgesel ve küresel pazarlarda oluşabilecek dalgalanmalara karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. Jeopolitik anlamda, 2016 yılı her türlü sürprize açık olsa da Bosch olarak, büyüme trendine devam etmeyi ve tüm iş kollarında daha hızlı bir büyümeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Akıllı evler ve ağa bağlı endüstri gibi yeni pazarlara girdiklerini vurgulayan Denner, “Aynı zamanda geleneksel pazarlardaki her türlü fırsatı da değerlendiriyoruz” dedi. Bu fırsatlar arasında mobilitenin elektrifikasyonu olduğuna dikkat çeken Denner, “2015 yılında gerçekleştirdiğimiz Amerikalı pil teknolojisi şirketi Seeo Inc.'in satın alınması oldukça önemli oldu. Bosch batarya teknolojileri alanında büyük bir uzmanlığa sahip. Özellikle, motosiklet ve ticari araç segmentlerinde de harika bir potansiyel görüyoruz. Gelecekte, pazarın ve tüketicilerin ihtiyaçlarına daha iyi hizmet sağlamak için bu kategorilere özel birimler kurduk. Bugün, mobilitedeki üç önemli trend olan otonom, elektrifikasyon ve bağlanabilirlik, ticari araçlar ve motosikletler için de büyük önem arz ediyor” dedi.
Otonom teknolojilerin kazaların azaltılmasına büyük katkı sağladığına dikkat çeken Denner, “Ayrıca, bugün yaygın olan karbüratör sistemlerinin aksine motosikletlere yönelik enjeksiyon sistemleri, yakıt tüketimini azaltıyor. Gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere kaynak korumaya yönelik önemli bir katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.