İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, vakfın Şişhane’deki merkezi Deniz Palas’ın satışına ilişkin tepkileri yanıtladı. Eczacıbaşı, borçlu bir vakfın lüks bir binada oturmasının doğru olmadığını söyledi ve “Duygusal tepkilere saygılıyız ama rasyonel davranacağız” dedi.
Radikal'den Jale Özgentürk'ün haberine göre, Dr. Nejat Eczacıbaşı adına verilen Tıp Ödülleri için geldiğimiz Adana’da İKSV binasının satış haberini ve satışa yönelik tepkileri İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı anlattı.
Bina 2005 yılında 15 milyon TL’ye satın alınmış. Üzerine ek bütçe ayırarak restore edilmiş. Garanti, Akbank ve İş Bankası’na borcu var. Eczacıbaşı İKSV’nin vakıf olarak 35 milyon TL’lik borcunun önemli bölümünü binadan kaynaklandığını belirtiyor.
Bölgenin çok değerlendiğini söyleyen Eczacıbaşı, sponsor paralarıyla ayakta kalmaya çalışan İKSV’yi rahatlatmak için yönetim kurulunda binanın satılmasına karar verdiklerini anlatıyor.
Şirketler için bile böyle değerde bir binada oturulmasının rasyonel olmadığını söyleyen Eczacıbaşı, ihale ile ilgilenen 4 gruptan söz ediyor.
İhalede makul bir teklif geldiğinde satışın gerçekleşeceğini söyleyen Eczacıbaşı, binanın ya otel ya da şirket merkezi olarak değerlendirilebileceğini ekliyor. Teklifin tamamı yerli şirketlerden gelmiş.
Binanın satışına yönelik duygusal tepki beklediklerini, hazırlıklı olduklarını da ekliyor Eczacıbaşı. ”Duygusal tepkilere saygı duyuyoruz. Ancak rasyonel olmayan bir şey yapmayacağız” diyor.
Binanın satışı gerçekleşirse neler yapacaklarını da şöyle sıralıyor:
“Satış vakfın 35 milyon TL’lik borcunu kapatıp yeni binaya taşınmamızı sağlayacak. İKSV’nin binayla özdeşleştirilmesini doğru bulmuyorum. Önemli olan İKSV’nin yaptığı etkinlikler ve programlarıdır.”
Lüks binayı doğru bulmuyorum
Eczacıbaşı, vakfın 35 milyon TL civarında geliri olduğunu da hatırlatarak şunları söylüyor: “Tüm gelirin borç kapatma ve banka faizlerine yatırıldığı bir ortamda her yıl sponsorlara mektup yazıp “Bienalimize 5 bin TL bağışta bulunun” diyoruz. Onlar bize geri dönüp ‘5 bin lira isteyeceğinize oturduğunuz lüks binaya bakın’ diyebilirler. Bunu demeyecek kadar kibarlar ama gelir getirmeyen lüks bir binayı doğru bulmuyorum. Koç Holding, Akbank, Garanti, Borusan sponsorlarımız arasında. Bunların hepsi vakıf faaliyetlerini sürdürsün diye veriyorlar. Lüks bir yerde oturması için değil.”
Binanın yıkılmasının sözkonusu olmadığını ekleyen Eczacıbaşı, ‘Binanın ranta kurban gittiği’ eleştirisini ise haksız buluyor. Eczacıbaşı, “Biri bu parayı versin vakıf burada kalsın demek doğru değil. Bu parayı faaliyet yapsın diye vermeli. 68 çalışan lüks yerde çalışsın diye verilmez” diye devam ediyor.
İKSV: Galata’ya geçilecek
İKSV tarafından yapılan açıklamada da vakfın, mali yapısını güçlendirmek ve etkinliklerinde kullanmak üzere sürekli gelir getiren bir vakfiyeye kavuşmak amacıyla önümüzdeki aylarda Şişhane’deki binasını elden çıkararak Galata’da yeni bir binaya geçeceği kaydedildi. Deniz Palas Apartmanı’nın toplamda 4200 metrekarelik 7 katlı bir bina olduğu belirtilerek, “Son yıllarda bölgenin turizm yatırımları açısından süratle gelişmesiyle birlikte Deniz Palas merkezi konumu ve büyüklüğü itibariyle önemli bir değer artışı sağladı, bağışlarla ve sponsorluk katkılarıyla ayakta duran bir sanat kurumunun ofisi olarak fazlasıyla değerli bir nitelik kazandı” denildi.