Olay Gazetesi'nden Seyit Gündoğan'ın haberine göre, 1998 yılında bölgeye kadastro gelmesinde önemli rol oynayan Harite ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın o dönemki başkanı Gürkan Kanbir, ancak o günden bu yana bölgedeki sorunun bir türlü çözülmediğini söyledi.
1995 yılında Türkiye’de yapılan gelmiş geçmiş en büyük yıkım operasyonuyla 387 evin yıkıldığını vurgulayan Kanbir, bölgedeki sorunun yaklaşık 20 yıldır sürdüğünü, planların revize edilerek, hazırlanacak özel bir imar planı ile o bölgenin sıkıntıdan kurtarılması gerektiğini kaydetti.
7 bin adetten fazla parselin kanun dışı satıldığı bölgede oluşan 100 milyon liralık pazar payının birkaç kişinin cebine girdiğini ileri süren Kanbir, artık yetkililerin bu olaya el atması gerektiğini savundu.
"Bölgenin sahilleri ve ormanı yok olmadan önlem alınsın"
Bölge sakinleri ise, geçen yıl kurdukları kooperatifle bu sorunla mücadele etmeye devam ediyorlar. Mesudiye Köyü Plan Çevre Düzenleme Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Şahin Özdemir de, yıllar önce oraya ev yapan insanların mülkiyetlerini kooperatif aracılığı ile almak için böyle bir oluşum içine girdiklerini söyledi.
Vatandaşların yasal hak sahibi olmalarını ve tapularını almalarını sağlamak istediklerinin altını çizen Özdemir, ’O bölgede yıllardır kanayan yaraya artık neşter vurulsun, yeni imar planı yapılsın ve insanlar tapularını alsın. Bölgenin sahilleri ve ormanı tamamen yok olmadan yetkililerin gerekli önlemi almalarını istiyoruz’ diye konuştu.