Boğaziçi Üniversitesi'ndeki 36 akademisyenin toplu açtığı davaya bakan İstanbul 14. İdare Mahkemesi, arazinin sit alanı statüsünün düşürülmesinin, kampus bütünlüğünü ve de Boğaziçi sisteminin doğal bütünlüğünü olumsuz etkileyeceği sonucuna vardı.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın karara itirazını sunmak için otuz gün süresi olacak. Bu süre içerisinde bakanlık istinaf yoluna gitmeye karar verirse bir üst mahkeme, idari mahkemenin kararını gözden geçirecek. İtiraz yapılmadığı veya üst mahkemenin de kararı uygun bulduğu durumda Boğaziçi arazisinin koruma statüsünün bir an önce geri verilmesi gerekiyor.
Daha önce de Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED), Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi konuyu yargıya taşımıştı. Geçen haftalarda söz konusu davayı sonuçlandıran mahkeme, arazinin koruma statüsünün düşürülmesinde hukuka uygunluk bulunmadığını belirtmişti.
Boğaziçi Üniversitesi ve “Yakın Çevresi Doğal Sit Alanının koruma statüleri”nin yeniden belirlenmesine dair karar 7 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onay verdiği değişiklikle daha önce bütün olarak koruma altında olan arazi iki ayrı bölüme ayrılmış ve koruma dereceleri düşürülmüştü. Arazinin 205 bin metrekarelik alanı “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” ve 217 bin metrekarelik alan ise “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” olarak tescil edilmişti. Nitelikli Doğal Koruma Alanı’nda iskele, balıkçı barınağı, bekçi kulübesi, park, rekreaktif alanlar, atık su arıtma tesisi, kanalizasyon şebekesi, enerji nakil hattı, trafo, ulaşım hattı, açık otopark ve teleferik gibi yapılaşmalara izin veriliyor.
Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’nda ise bütün bunlara ek olarak turizm tesisleri ve daha büyük ölçekli yapılaşma faaliyetlerinin önü açılıyor.