Birgün Gazetesi'nin haberine göre, Bebek Semt Girişimi’nin düzenlediği ve başta Kuzey Ormanları Savunması olmak üzere çok sayıda mahalle forumunun da destek verdiği eyleme katılanlar, 300 tekmelik limanla beraber karadan sonra bu kez denizi de ranta açılacağını vurgulayarak, “Susma haykır, tekneparka hayır” sloganları arttı.
Projenin Boğaz’da tahribatı artıracağını belirten Bebek Semt Girişimi, yaptığı açıklamada “Bu planlanan ‘TeknePark’ bittiği gün, elde edecekleri para haklarımızdan, kanunlardan, doğadan, denizimizden daha mı değerli sizce?” ifadelerine yer verdi.
Teknelere hayır, vapurlara evet
Bebek Semt Girişimi taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Sahilde yürüyen halkın denizi, karşı kıyıları ve İstanbul Boğazı’nı görmelerine engel olacak boyuttaki tekneler Bebek Sahili’ne bağlanmasın
- Kıyıya bağlanacak teknelerin iskeleleri, elektrik ve su hizmetleri ile ilgili sayaç vb. tertibatları tek tip haline getirilsin.
- İskeleler ikili, üçlü gruplar halinde ve hem kendi aralarında hem gruplar arasında yeterli boşluk bırakılarak planlansın.
- Bebek Feneri civarı doğal halinde bırakılsın.
- Bebek Vapur İskelesi, toplu taşımacılıkta daha yoğun bir şekilde kullanılabilsin. Şehir hatları vapuru sefer sayısının artırılsın ve daha geç saatlere kadar deniz ulaşımı sağlansın. Hafta sonlarında deniz toplu taşımacılığı özendirilsin.
- Tüm bu düzenlemelerden ve teknelerin bağlanmasından elde edilecek gelir tonozculara bırakılmasın ve belediyece toplansın.
- Belediyenin elde edeceği geliri Bebek’e hizmet olarak geri dönsün.
Grup ayrıca kararlarda söz sahibi olmak istediklerini belirterek, “Yöneticiler sandıkta seçilmiş olmanın hissettirdiği güçten memnun olabilirler ama biz ’sadece’ yönetilen olmaktan çok sıkıldık” ifadelerine yer verdi.
Melda Onur: Projeler sorunu artırır
İnsan zinciri etkinliğine katılan CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ise bu tür projelerin daha çok kalabalığı Bebek’e çekerek sorunu artıracağı konusunda uyarıda bulundu. Bebek’e komşu olduğunu da söyleyen Onur, “Bebek kendi halinde doğal bir markadır bunu bir çakma marka haline getirmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bebek, dokusuyla insanıyla çok eski bir yerleşim semti. İstanbul’un bir cazibe semtidir” dedi.
Bu arada online aktivizm sitesi Change.org’da da “Bebek’ini satar mısın?” başlığıyla tekneparka karşı bir kampanya başlatıldı.
Kampanyada şu ifadelere yer veriliyor: “Duydun mu? Dün İstinye’yi, Tarabya’yı kapattılar, bugün Bebek’i satmaktalar, yarın sırada Kuruçeşme, Beykoz, Paşabahçe, Çubuklu, Kanlıca, Anadoluhisarı, Çengelköy ve Arnavutköy var. Oysa şu gerçeği atladılar: Bebek satılık değil, bu Boğaz satılık değil. Durum acil, neler yaptıklarını bilmen gerek: Bebek sahiline 300 tekne kapasiteli Tekne Park yapmayı, yanı başındaki o sıkışık trafiğin dibine de 150 araçlık otopark yapmayı planladılar, o yetmedi şimdi de deniz üstü katlı otoparklar hayal etmekteler. Tarabya’nın önüne güya yüzen ama aslında beton olan dalgakıran yapacaklar. Dün İstinye gitti, Tarabya gitti, Bugün Bebek, yarın Boğaz’ın her yeri…”