Muğla'nın Bodrum ilçesine bağlı Kızılağaç, Çamlık, Çiftlik ve Armutçuk köylerinde halen faaliyette olan taş ocaklarının faaliyet alanlarını büyütmek için yeri ruhsatlandırmaya gitmesi ve 134 köylünün 1 milyon metrekareye yakın zeytinlik arazisinin kamulaştırılmak istenmesi geçimini zeytinden sağlayan köylüleri isyan ettirdi.
Sözcü’den Yaşar Anter’in haberine göre; taş ocaklarının bulunduğu bölgedeki zeytinlik arazilerde Kızılağaç muhtarı Mehmet Karaca, Çiftlik muhtarı Halil Köse, Avukatları Remzi Kazmaz ve Esra Kazmaz ile birlikte eylem ve basın açıklaması yapan köylüler bölgedeki taş ocakları nedeniyle zeytin rekoltesinde düşüş yaşandığını belirtti.
Muhtar Mehmet Karaca, “62 hektarlık alanda taş ocağı açılacağını belirten ilgili kurumlar ‘ÇED gerekli değildir’ raporu vermişler, oysaki burası Bodrum yarımadasının akciğerleri zeytinlik ve çam ormanları ile kaplı. Ayrıca köylülerin haberi olmadan zeytinlik tarlalarını bu ruhsatlandırmanın içine almışlar, ama köylünün bundan haberi yok, 134 köylü bir araya gelerek avukat tutup hukuk mücadelesi başlattık, biz bölgedeki taş ocaklarının ruhsatları bitince faaliyetine son verilmesini istiyorduk, bunlar alanlarını büyütmenin peşinde.” dedi.
Muğla ve Karadeniz'de çevrecilerin ve halkın avukatlığını yapan Avukat Remzi Kazmaz ise taş ocağının genişletilmesi ve bölgeye kırma eleme tesislerinin kurulmasıyla yeraltı su kaynaklarının biteceğini, toz toprak gürültüye neden olacağını, trafiği olumsuz yönde etkileyeceğini, tarım ve hayvancılığı biteceğini belirterek şunları söyledi:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı bölgeyi turizm alanı ilan etti. Ayrıca burada 1. Derece Arkeolojik sit Alanları var. Bodrum'un çam ormanları 500 yıllık zeytin ağaçları ile kaplı bölgesindeki taş ocaklarını 1 milyon metrekare arttırmak için ÇED raporuna bile gerek görmemişler. Bu kapasite artırımı ile ormanın büyük bölümü ve zeytinlikleri içine alacak. Bu da şu demektir. Orada vatandaşların tapulu arazileri var, köylünün faydalandığı orman alanları var, bütün bunlar köylünün elinden alınıp, şirket kendisine aldıktan sonra buraların yasal temsilcisi olacak. Sizin de artık oralara girme olanağınız kalmayacak. Şirket buralar benim diyecek. Zeytinliğine girme ben buraları kamulaştırdım diyecek. Bunun adına acele kamulaştırma diyoruz.”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın acilen ‘ÇED gerekli değildir’ raporunu iptal etmesi gerektiğini belirten Kazmaz, “Açtığımız davada yürütmenin durdurulma kararının da yakında çıkacağına inanıyoruz. Her geçen gün Bodrum rantiye uğruna yağmalanıyor.” dedi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.