TMMOB Mimarlar Odası Bodrum Şube Başkanı Mahmut Yıldırım,
odaya 2006 yılında gelen proje sayısı bin 221 iken, bu sayının 2010 yılında
381'e düştüğünü belirterek, ''Bodrum'da son 4 yılda inşaat sektöründe
yüzde 70 daralma var'' dedi.
Yıldırım, Bodrum yarımadasındaki inşaat projelerinin Mimarlar Odası Bodrum
Şubesi'nin denetiminden geçtiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
''Odamıza 2006 yılında gelen proje sayısı bin 221 iken bu sayı 2010 yılında
381'e düştü. Bodrum'da son 4 yılda inşaat sektöründe yüzde 70 daralma var.
2006'da bana göre 'barbarların istilası' dediğim o çok yoğun yapılaşma ile bütün
arsa stokları bitirildi. O gün ile bugün arasında yüzde 70 daralma var. Aynı
şeyi metrekarelere vurduğumuzda da görüyoruz. 2006 yılında 898 bin 219
metrekarelik alanda proje gerçekleşmişken, bugün 248 bin 406 metrekarelik alanda
proje yapılmış''.
Bodrum yarımadasında vatandaşın elinde çok az planlı arsa kaldığına
dikkati çeken Yıldırım, küresel kriz olmasına, her şeyin fiyatının durmasına,
ücretlerin durmasına rağmen arsa fiyatlarının gerilemediğine dikkat çekti.
Bunun, vatandaşın elinde planlı olan özel arsanın çok az kaldığını gösterdiğini
belirten Yıldırım, Bodrum için birçok imar planı yapıldığını ve bu planların
büyük bölümünün devlet eliyle yapılmaya çalışıldığını bildirerek, şunları
kaydetti:
''Burada seçilmişler yok sayılarak doğrudan devletin yetkisinde ve devletin
denetiminde bütün bu planlama hareketleri yapıldı. Bununla ilgili çok sayıda
Bakanlar Kurulu Kararı çıktı. Yapılan planlara ise dava açıldı. Vatandaşın
elinde planlı arsa kalmamışken kalan çok miktarda arsanın hazine arazileri
olduğunu görüyoruz. Yangınlardan sonra yüksek miktarda bozuk orman alanlarını
görüyoruz. Bodrum yarımadasında çok hızlı bir kentleşme olduğu için daha önce
köy, şuanda mahalle olan yerlerin köy tüzel kişiliğine bağlı yüksek miktarlarda
mera alanları olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla kamuya ait bu alanları kamu kendi
değerlendirmek istiyor. Ve Türkiye'de geçmişte yaşadığımız süreçler, bunların
çok doğru değerlendirilmeyeceği anlamına geliyor''.
Yıldırım, Bodrum'da son 4 yılda inşaat sektöründe yaşanan yüzde 70 daralmaya,
2006'da başlayan ve 2008'in ortasına kadar devam eden dönemdeki çok yoğun
yapılaşma ile küresel krizin neden olduğunu kaydetti. Bu dönemde hak etmeyen
arsalara yüksek oranlar verilerek kat karşılığı anlaşmalar yapıldığını ifade
eden Yıldırım, ''Nasıl olsa satarım mantığıyla yapıların yapılması, bunlar
yapılırken de imar hukukuna riayet edilmemesi bu yapıların bugün yargıya intikal
etmesine neden oldu. Çok miktarda yapının atıl halde durmasını neden oldu'' diye
konuştu.
“İnşaat yasağı sona erdi”
Bodrum yarımadasında inşaat yasağının 1 Mayıs'ta başladığını ve 1 Kasım'da
sona erdiğini belirten Yıldırım, ''Dünyanın hiç bir yerinde hiç bir sektör 6 ay
yatarak katma değer yaratamaz. Mesela bir araç alıyorsunuz 180 gün
kullanabiliyorsunuz. 6 ay çalıştırdığınız insan buraya sahip çıkmıyor, burayı
talan edip gitmeye çalışıyor. Buraya kalifiye eleman bulamıyorsunuz. Buna çözüm
bulunmalı. Bunun çözümü kontrollü ve 12 ay inşattır. Bunun dışında ne inşaat ne
de turizm sektörü kalifiye eleman bulamaz'' dedi.
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ise belediye olarak 1 Kasım tarihinden
itibaren inşaat yasağının kalktığını ve ilçede inşaat çalışmalarının yavaş yavaş
başladığını söyledi.
Kocadon, belediye olarak Bodrum'un doğal yapısını korumak istediklerini ifade
ederek, ''Bodrum merkezde yapılaşma giderek azalıyor. Önceki yıllara göre gözle
görülür bir düşme var. Biz bu kapsamda inşaat yasağına uyulmasını sağlayacağız.
Yasak başladıktan sonra ise yalnızca ufak tefek işçiliklerin yapılmasına izin
vereceğiz'' diye konuştu.