DSİ tarafından Bodrum’da geçtiğimiz günlerde düzenlenen “Acil İçme Suyu
Projesi” toplantısında, meslek örgütlerinin görüş bildirmesine izin verilmedi.
250 milyon dolara mal olacağı bildirilen ve 2010 aralık ayına dek tamamlanması
beklenen proje için, Geyik ve Mumcular barajlarıyla, Çamköy'deki yeraltı su
kaynaklarının devreye alınması hedefleniyor. Ancak TMMOB Bodrum İlçe
Koordinasyon Kurulu Sekreteri Semayi Yaman, bu projenin “endişe verici” olduğunu
vurgulayarak, su sorununu çözmek için halk sağlığının gözardı edildiğini
savundu.
“Bodrum Yarımadası Acil İçme ve Kullanma Suyu Projesi” 2006'da ihale edilmiş
ancak ihaleyi kazanan firma işe başlamamıştı. Yetkililerin müdahelesinin
ardından çalışmalar yeniden hız kazandı. Projede kaynak olarak gösterilen Geyik
ve Mumcular barajlarıyla, Çamköy yeraltı su kaynakları üzerinde yeterli
incelemenin yapılmadığını bildiren TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu,
hazırladığı raporla projenin sakıncalarına dikkat çekti.
Geyik Barajı dip savağından alınan su örnekleri üzerinde yapılan incelemeler
sonucu, barajda aşırı kirlenmenin belirlendiği bildirilen raporda, “DSİ’nin bu
tesis için hesapladığı bedel 25 milyon TL’dir. İhaleye verilen en düşük teklif
ise 16 milyon 136 bin TL’dir. Ancak her iki meblağa Son Ozonlama ve Granüler
Aktif Karbon ünitelerinin maliyeti dahil değildir. Bu arıtma tesisi bahsedilen
ileri teknolojilerle donatılmış bir tesis değil klasik bir arıtma tesisidir”
denildi.
Bodrum Yarımadası’nın su sorununu çözerken halkın sağlığını korumak için
mutlaka ileri teknolojinin kullanılması gerektiğini söyleyen Bodrum İlçe
Koordinasyon Kurulu Sekreteri Semayi Yaman, proje hakkında yetkililerden şu
sorulara yanıt istediklerini bildirdi:
“Geyik Barajı'nın yıllık tarımsal debisi nedir? Barajdan Bodrum Yarımadası’na
su alındığında tarıma yeterli su kalacak mıdır? Bu etüt yapılmış mıdır? Küresel
ısınmadan kaynaklanan yeraltı su seviye etütleri yıllara göre yapılmış mıdır? Bu
tespit Çamköy yer altı suları için çok önemlidir. Arıtma tesisinin proses
debisine niçin Çamköy yeraltı suları dahil edilmiştir? Bu, arıtmanın maliyetini
artırmıştır. Geyik Barajı suyu A3 grubu suların ötesinde bir kirliliğe sahip
iken, içme ve kullanma suyu olarak bu suların klasik arıtma sistemiyle
arıtılabilmesinin mümkün olmadığı açıktır. Yöntem, niçin klasik arıtma olarak
belirlenmiştir? ARTEK Proje raporunda by-pas hattından bahsedilmektedir. Bu
kirlilikteki bir suyu by-pas yaprak Bodrum Yarımadası’na vermek mümkün müdür?
Üstün teknolojiler ile artık deniz suyunun bile içme suyuna dönüştürüldüğü
günümüzde Ege deniz suyunun beşte bir tuzluluğuna sahip ve arıtma maliyetleri 30
milyon ton/yıl için 18 milyon dolar civarında olan Ekinambarı kaynak suyu niçin
değerlendirilemiyor?”