Dünya Gazetesi'nin haberine göre, mermerde blok ihracatına kısıtlama geleceği iddiası sektörde sıkıntı yarattı. Önceki gün Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin Burdur yöresi özelinde hazırladığı ve bakanlığa sunduğu raporda doğaltaş firmalarına yüzde 25-30 işlenmiş ürün ihraç etme zorunluluğu getirilmesi önerisi, sehven bakanlığın çalışması gibi duyurulunca sektörde endişe meydana geldi.
Yaptığı açıklamada Ekonomi Bakanlığı’nda sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda blok mermer ihracatına fon ya da vergi getirilmesi gibi bir konunun gündeme gelmediğini söyleyen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kahyaoğlu, “Ne bizim, ne sektörün ne de bakanlığın böyle bir talebi olmadı. Biz başından itibaren blok mermer ihracatına karşı olmadığımızı, ancak değerinde satılmasını istediğimizi bildirdik. Blok mermer ihracatına fon getirmek veya kota koymak doğru bir uygulama değil. Sektörün ayağına kurşun sıkmakla eşdeğer” dedi.
Kahyaoğlu, “Toplantıda Müsteşar Bey, blok ihracatına fon ve kısıtlamanın düşünülmediğini açıkça söyledi. Ancak, haberlerin yerel gazetelerde çıkmasının ardından sektörde panik başladı. Bu haber ya yanlış anlaşıldı, ya da yanlış ifade edildi. Blok mermer ihracatına yasak ve fon konulmasına kesinlikle karşıyız. Ancak, kaynaklarımızın çok düşük fiyatla ülkeden çıkmasına önlem olarak sektörün iki birliğine fiyat kontrol yetkisi verilebilir” diye konuştu.
Bölgesel tedbirler alınabilir
Türkiye’den yapılan blok mermer ihracatının yüzde 30-40’ının Burdur yöresinden gerçekleştiğine dikkat çeken Ege Maden İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya ise, “Burdur’da sektör temsilcileri ile bir araya gelerek fikir jimnastiğinde bulunduk. Son dönemde blok ihracatındaki hızlı artış nedeniyle buradaki işleme tesislerinde çok ciddi sıkıntılar oluştu. Toplantıya katılanlar arasında Burdur yöresi için blok mermer ihracatçılarına ihracatın yüzde 25-30’luk kısmının işlenmiş yapılması zorunluluğu getirilmesi konusunda bir ön kabul oldu. Bu görüşe karşı çıkanların bir kısmı daha sonra fikir değiştirerek, desteklerini ifade ettiler. Bizim bu düşüncemiz bakanlığın görüşüymüş gibi yansıyınca, sıkıntı doğdu. Biz bir fotoğraf çektik ve müsteşarlığa bildirdik” diye konuştu.
Fiyat kontrolünde uygulama zor
Ülke genelinde blok mermer ihracatına getirilecek kısıtlamaların büyük sıkıntılara neden olabileceğini belirten Kaya, “Büyük projelere blok mermer sağlayan bir işletmeye, ‘sen bunun yüzde 25’ini işleyeceksin’ demek, bu şirketi çok ciddi darboğaza sokar. Çünkü bunu iç piyasada satma şansı yok. Ama bölgelerde sektör temsilcileriyle yapılacak istişareler sonucu bölgesel olarak uygulanırsa yararlı olur. İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde de bu sıkıntı benzer yollarla çözüldü. Bu ülkelerde öne çıkan çözümlerden biri de fiyat kontrolü oldu. Birliklere fiyat kontrol yetkisi verilmesi doğru bir öneri ama uygulanabilirliği çok zor. Bu, örneğin İtalya’da ‘Centilmenlik Anlaşması’ adıyla hayata geçirildi ama bunu dernekler ve sivil toplum kuruluşları uyguladı. Firmalar da bunu yasa maddesi gibi benimsedi. Bu bizim hayalimiz, isteğimiz ama piyasa ekonomisinde çok zor. Örneğin aynı fayansın maliyeti bloktan ya da molozdan üretilmesi halinde yüzde 50 fark ediyor. Hangisini baz alıp kontrol edeceksiniz” diye konuştu.
Bölgesel tedbirler tartışılabilir
Sektörün blok ihracatı diye bir sorununun olmadığını belirten TÜMMER Başkanı Raif Türk ise, “Herkes bunun çok gerekli olduğuna inanır. Ama fiyat sorunu sadece blok mermerde yaşanmıyor. Fuardaki standıma gelen bir ABD’li sergilediğim traverteni beğendi. Ben fabrika teslim fiyat verdim. Bana, bu fiyata Miami’den alabileceğini söyledi. Piyasa ekonomisi diyoruz ama bunun disipline edilmesi gerektiği ortada. O, bu ülkeye değil, hangi ülkeye ihracat yapılıyorsa ona göre politika belirlensin. Ege’den Erbil’e 6 dolara işlenmiş mermer gidiyorsa, burada ne kazanç, ne vergi olur” dedi. Sektörün baştan sona gözden geçirilmesi gerektiğini anlatan Türk, “Örneğin İtalya’da bir mermer firması her işi yapmaz. Uzmanlaşmıştır. İşbirliği söz konusudur. Proje gelince biri koordine eder ve herkesten alım yaparak projeyi hayata geçirir. Amaç sektörü disipline etmekse bölgesel tedbirler de tartışılmalı, konuşulmalı. Belki farklı alternatifl er de öne çıkabilir” görüşünü savundu.