Akıllı Belediyecilik Zirvesi kapsamında düzenlenen oturumda “kentsel dönüşüm ve akıllı belediyecilik uygulamaları” masaya yatırıldı. Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan’ın moderatörü olduğu oturumda, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Suna Kotan, IBM Akıllı Şehir Çözümleri Satış Yöneticisi Ahmet Can Sezgin, Vodafone Türkiye Kurumsal Pazarlama Direktörü Ebru Özgüç konuşmacı olarak katıldı.
“Bağcılar kaçak yapı ile büyüdü”
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, kentsel dönüşümün zihinde başladığını belirterek, 21. yüzyılın daha önceki yüzyılların aksine “şehirlerin yüzyılı” olacağını ifade etti. Çağrıcı, Bağcılar’da kentsel dönüşümün tarihine değinerek, 1992 yılından beri şehri yıkıp yaparak, yeni bir şehir imar ettiklerini söyledi. Bağcılarda bulunan bina sayısı ve yerleşim alanları ile ilgili bilgi veren Çağrıcı, 1999 depremi öncesi yapılan binaların yüzde 90’ının riskli olduğunu belirtti. Belediye Başkanı Çağrıcı, depremden önce yapılan binaların kontrol edilmesinin önemine değinerek, “Bağcılar kaçak yapılar ile büyüdü. Otogarda otobüsten valizini alan Esenler ile Bağcılar’a yerleşti. Vatandaş bir maaşını aldı, bir kolon dikti, öteki maaşı ile öteki kolonunu dikti. Binaların yüzde 50’sinin inşaatı tamamlama süresi 8 ile 10 yıl arasıdır” şeklinde konuştu.
“İlçedeki dönüşüm yoğunluğu az olan yerlerden başladı”
Depremden önceki binaların deniz kumu ile yapıldığının altını çizen Belediye Başkanı, ilçedeki kentsel dönüşümü yoğunluğun az olduğu yerlerden başlayıp daha sonra yoğunluğu fazla olan sanayi alanları, okul alanları gibi yerlere doğru kaydırdıklarını anlattı. Çağrıcı, hedeflediklerinin “2023 yılında sürdürülebilir akıllı Bağcılar”ı oluşturmak olduğunun altını çizdi.
“Türkiye’deki 14 milyon riskli konut var”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Suna Kotan yaptığı konuşmasında 6306 sayılı afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanunun hazırlanma nedenleri, içeriği, getireceği yeniliklerle ilgili bilgiler verdi. Kotan, Türkiye nüfusunun yüzde 98’inin deprem alanında yaşadığını vurgulayarak, olası bir İstanbul depreminde yaşanacakları masaya yatırdı. 20 ile 50 bin arasında binanın hasar göreceğini, 100 milyar dolar maddi hasarın meydana geleceğini, 20 ile 50 bin kişinin hayatını kaybedeceğini öngördüklerini söyleyen Kotan, ülkede bulunan mevcut yapıların çoğunun mühendislik hizmeti alınmadan yapıldığını kaydetti. Suna Kotan, Türkiye’de 19 milyon konutun bulunduğunu, depremden önce yapılan bu binalardan 14 milyonunun riskli bina olduğunu belirtti.
“Kiracılar da kira yardımından yararlanabilir”
Kentsel dönüşümü bir bütün olarak ele alan mevzuatların getirilmesinden sonra bakanlığın çalışmaları hızlandırdığını söyleyen Kotan, kentsel dönüşümün hedefinin sağlıklı ve güvenli çevreler oluşturmak olduğu belirtti. Yıkım konusunda belediyelere yetki devrinin yapıldığını kaydeden Kotan, riski binalarda oturan ve yıkım kararı çıkan konutlarda oturan kiracıların da evsahipleri gibi kredi ve kira yardımından yararlanabileceğini ifade etti.
“Binaların güçlendirilmesine karşıyım”
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, kentsel dönüşümün geç kalınmış bir uygulama olduğunu belirterek, yerleşimlerinin yüzde 98’inin deprem fay hattında bulunan Türkiye için dönüşümün şart olduğunu ifade etti. Binanın güçlendirilmesine karşı olduğunu vurgulayan Akgün, çağın değiştiğinin, binaların yıkılıp yerine yenisinin yapılması gerektiğinin altını çizdi. Bunun şehrin dokusunu da değiştirdiğine inandığını ifade eden Belediye Başkanı, “AB konusunda iddialı olan Türkiye kentsel dönüşümü bir fırsat olarak görmeli. Kentlerimiz kent değildir. Meydan olmayan kent olmaz. Büyük ülke Türkiye büyükşehirlerinde de iddialı olmalı” dedi.
Akgün, yapı stoğunun en az yüzde 40’ının yenilenmesi gerektiğini belirterek, bunun ciddi bir parasal kaynak gerektirdiğini söyledi. Büyükçekmece Belediye Başkanı, bu anlamda her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğine de vurgu yaptı.
“Dönüşümde dikey değil yatay şehirleşme”
Dönüşüm ile güvenli bir kentin ortaya çıkacağını söyleyen Akgün, Büyükçekmece’nin kentsel dönüşümünün 1984 yılında başladığını kaydetti. Hasan Akgün, dönüşümde yoğunluğun azaltılması, dikey değil yatay şehirleşmeyi planladıklarını da sözlerine ekledi.
“Bizim şehirler yarın gideceğiz diye kurulmuştur”
Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, “akıllı belediyecilik yapmak, kentsel dönüşüm yapmaktır” diyerek sözlerine başladı. Kentsel Dönüşümde en çok mesafe alan belediyelerden biri olduklarını ifade eden Belediye Başkanı, ilçedeki 12 bin konutun dönüşüm kapsamında olduğunu vurguladı. Esenler’de 27 bin bina olduğunu söyleyen Göksu, İstanbul ortalamasının 5 katı fazla nüfusun ilçede yaşadığını belirtti. İlçedeki binalardan 15 bininin hiçbir belge olmadan kaçak inşa edildiğini kaydeden Göksu, “Bizim şehirler yarın gideceğiz diye kurulmuştur. Bir yazarın dediği gibi, korkular ve umutlar şehridir. Şimdi bu amaçla kurulan tek katlı binaların üzerinde 7-8 katlı binalar var. En zoru da bizim ilçeyi dönüştürmek. Ortalama kat yüksekliğimiz 5.6” dedi. 3 yılda 6 bin konut yıktıklarını kaydeden Göksu, kentsel dönüşümün şeffaflık, adalet ve katılım olmak üzere üç anahtarı olduğunu vurguladı.
“Kentsel dönüşüme sosyal ve kültürel gözle de bakılmadı”
Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Sancaktepe Belediyesi’nin akıllı belediye hizmetlerinden bahsederek sözlerine başladı. Ardından belediyenin kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmaları anlatan Erdem, sadece depreme dayanıklı binalar yapılmasının, gökdelenler inşa edilmesinin kentsel dönüşüm olmadığına vurgu yaptı. İsmail Erdem, dönüşümde insanların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının da düşünülmesi ve bu yönde yapılaşmanın sağlanması gerektiğini kaydetti.