''Biz Sadece Ürün Değil, Yaşam Alanları Tasarlıyoruz''



Fotoğraf: Mehmet Bayer

Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, ''Hükümet, bu istikrarı sürdürmeyi başarabilirse, ben krizin üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Tabii, bir takım önlemler alabilirler, ama bir şekilde de bu ülkenin üretmeye ve istihdama ihtiyacı var'' dedi.

Okyay, Kale Resort Oteli'nde düzenlediği ''Kale Grubu'nun Yeniden Yapılanması'' konulu basın toplantısında, Kale Grubu'nun bugün 3 bin 736 çalışanı, 1 milyar liraya yaklaşan cirosu ve 250'yi aşkın bayisiyle çok büyük bir aile, gerek yapı ürünleri, gerekse havacılık ve savunma sanayinde Türkiye'nin ve dünyanın en saygın, güvenilen gruplarından birisi olduğunu, yapı ve seramik kimyasallarında jenerik hale gelmiş ve pazar lideri markalarıyla, teknik grupta elde ettiği yüksek teknoloji seviyesiyle kendi endüstrilerinde liderlik ettiğini söyledi.

Sadece Türkiye'de değil yurt dışında da Türk sanayisini en iyi şekilde temsil etme konusunda büyük çaba sarf ettiklerini, Avrupa'nın 3., dünyanın 13. en büyük seramik karo üreticisi olmayı başardıklarını, yüzde 100 sermayeli bir Türk şirketi olmalarına rağmen havacılık ve savunma konusunda uluslararası alanda itibar kazanmış bir grup olmanın gururunu yaşadıklarını belirten Okyay, ''Avrupa'dan ABD'ye, gelişen Ortadoğu'dan Afrika pazarına kadar 400'ü aşkın ihracat noktamız bulunuyor ve 100 ülkede Kale markalı ürünlerimiz satılıyor. Dünya büyük bir hızla değişiyor. Artık büyük olan küçüğü değil, hızlı olan yavaşı yenecek'' dedi.

Okyay, yapı grubunda yer alan Çanakkale Seramik, Kalebodur ve Kalekim markalarının dışında tüm ürünleri Kale markası altında toplayıp, güç birliği yapmaya karar verdiklerini ifade ederek, ''Biz sadece ürün değil, yaşam alanları tasarlıyoruz. Güçlü olduğumuz alanlara odaklanıyoruz. Bunlar yapı ürünleri, yapı kimyasalları ve havacılık. Nihai tüketici veya profesyonel, tüm müşterilerimizin birbirinden farklı mekanları kolayca oluşturabileceği birbiriyle uyumlu ürünler tasarlıyor, ulaşılması, seçmesi kolay ve zevkli, hizmeti sıcak ve iyi mağazalarda ürün ve çözümlerimizi sunuyoruz'' diye konuştu.

Yakın coğrafyada marka bilinirliğini 'Kale Showroom'larla desteklediklerini, Erbil, Bakü, Priştine, Dubai'e açtıkları showroomlardan sonra, 2011'de yeni mağaza konseptiyle Beyrut, Riyad, Atina ve Trablus'ta da mağazalar açacaklarını, bunlardan bir kısmının açılışı için uluslararası konjonktürün iyileşmesini beklediklerini dile getiren Okyay, şöyle konuştu:

''Kale Grubu'nun yeni iş hedefleri arasında bulunan uluslararası bir şirket olmanın ilk adımı olarak değerlendirilebilecek İtalya'da bir seramik şirketini satın aldık. İlk yurt dışı yatırımımızı Kalekim şirketimizin Rusya'daki tesisleriyle yapmıştık. Bu projeyle de inovasyon ve tasarım merkezi olan İtalya'da ikinci yurt dışı yatırımımızı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Kale Grubu olarak 2010 yılında satışlarımızı 800 milyon liradan 1 milyar liraya artırdık. 2010'da Türkiye temelde iç talep kaynaklı olarak yüzde 8.9 büyüdü. İnşaat sektörü ise yüzde 17 büyüdü. Konut ve ofis alt sektörleri de yüzde 19 büyüdü. Ancak biz yüzde 23'lük büyüme hızımızla içinde bulunduğumuz temel sektörlerden de yüksek bir gelişme kaydettik. 2011'de de büyüme, en önemli hedeflerimiz arasındadır. Bu seneki hedefimiz hep birlikte geçen seneki başarımızı yakalamak ve yüzde 24'lük bir büyüme elde etmek. 2012 yılında yüzde 15'lik bir büyüme ile 1 milyon 400 bin liraya, 2013 yılında da yine büyüme hızımı sürdürerek 1 milyon 615 bin lira net satış elde etmek hedefindeyiz.''

''Sanayici olmak kolay değil''

Zeynep Bodur Okyay, Kale Grubu'nun bu topraklarda doğan bir kuruluş olduğunu, 54 yıllık sanayici olarak amaçlarının daha çok yatırım yapıp, daha çok istihdam yaratıp, Türkiye'nin güçlü geleceğine daha fazla katkı sunmak olduğunu söyledi.

Kale Grubu'nun yüzde 100 sanayi yatırımlarıyla büyüyen bir kuruluş olduğunu anlatan Okyay, ''Sanayici olmak kolay değil. Uzun soluklu düşünmeyi ve adım atmayı gerektiriyor. Sabır ve emek isteyen bir alan. Aslında grup olarak zoru seçtiğimizi düşünüyorum. Ama bundan da son derece mutluyuz. Yarattığımız istihdam bizi mutlu ediyor. Ürettiğimiz ürünler bizi mutlu ediyor. Onları alıp kullanan müşteriler eğer memnunlarsa, bu bizi mutlu ediyor. Dolayısıyla aslında sanayici olmanın sizi tatmin eden çok hoş tarafları var ama bir o kadar da zor'' dedi.

Okyay, uluslararası piyasaların çok hızlı değiştiğini, buna adapte olmanın kolay olmadığını belirterek, ''Bugün bir sanayi yatırımı yaptığınız zaman onun geri dönüşü en iyi ihtimalle 4-5 yıl. Bütün bunları kestirebilmek de çok kolay değil. İnişi çıkışı olan çok meşakkatli bir yol. Kale Grubu olarak yeni stratejik yol haritamızla ve buna uygun yeni yapılanmamızla çok daha güçlü olmayı, geleceğe daha iyi hazırlanmayı, yine bu topraklardan doğmuş bir grup olarak uluslararası pazarlarda daha etkin olmayı düşünüyoruz. Her zaman amacımız imkanlarımız nispetinde yatırıma kaynak ayırmak, daha çok istihdam yaratmak'' şeklinde konuştu.

"İnşaat sektörüne Türkiye'de biraz toleranslı yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum"

Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, konuşmasını tamamladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Okyay, ''Türkiye ekonomisinde son dönem yaşanan gelişmeler Kale Grubu'nun hedeflerini ne yönde etkileyecek, grup olarak yaşanan bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

''Sonuçta bu tür gelişmeler tüm iş adamlarını endişelendiriyor. Biz hesaplarımızı 3 ya da 5 yıllık olarak yapıyoruz. Türkiye'de enflasyon geriledikten, daha bir istikrar sağlandıktan sonra çok şükür biraz daha önümüzü görür olmuştuk. Bu şekliyle en az 3 yıllık planlar yapıyoruz. Tüm bu gerçekleştirdiğimiz satın almalar, yurt dışı yatırımları, Türkiye'de yaptığımız yeni yatırımlar hep bu çerçevede planlanmış şeyler. Tabi bir kere düğmeye basınca da bunları durdurmak kolay olmuyor. Çünkü ona göre verdiğiniz sözler, ona göre yaptığınız anlaşmalar var. Dolayısıyla biz Kale Grubu'nun geleceğine katkıda bulunacak olan yatırımları süzerek, bir çok yatırım arasından karar verip, seçip yapıyoruz. Tabi uluslararası konjonktür bizi etkileyecektir. Bunları yaparken finansal anlamda bir çalkantı olursa, bu anlamda bir takım uluslararası piyasalardaki daralma Türkiye'ye yansırsa bizi etkileyecektir. Yatırımlarımızın bir kısmını öz kaynaklarımızla yapıyoruz, ama bir kısmını da uluslararası piyasalarda borçlanarak gerçekleştiriyoruz. Bu anlamda maliyetleri ve projelerin geri dönüşünü etkileyecektir. Bu da bizim için çok hoş bir sonuç getirmiyor. İnşallah umduğumuz gibi olmaz, çünkü farklı mesajlar alınıyor. Hükümetimiz de herhalde ABD'deki ve Avrupa'daki gelişmelerden etkileniyor. Tabi bir yatırımımızı da İtalya'da yaptık. İtalya'da bu anlamda zorlanan bir ülke. Sıkça AB'den uyarı alan bir ülke. Tabi onlar da Avrupa'nın kurucu 4 üyesinden bir tanesi. Oradaki bir sıkıntı tüm AB için önemli bir problem demek. Dolayısıyla bunun üstesinden geleceklerini düşünüyorum. Biz İtalya'daki yatırımı yaparken tüm Avrupa'daki daralmayı bilerek yaptık. Ama bir şekilde firmamızın geleceğine yatırım için yaptık. Dolayısıyla çok kısa vadede bir beklentimiz yok. Burada olduğu gibi orada da müşteri beklentileri çok yüksek. Keza Rusya çok önemli bir ülke. Hem emtia piyasalarında çok söz sahibi olan bir ülke, hem de aslında çok güçlü bir araştırma ve geliştirme kültürü olan bir ülke ve de büyüyen, yenilenen bir ülke. Hala daha eski kabuğunu üzerinden daha atamamış bir ülke.''

Kuzey Afrika'daki sıkıntılardan sonra, inşaat şirketlerinin Rusya'ya geri döndüklerini dile getiren Okyal, şöyle devam etti:

''Dolayısıyla Rusya'daki yatırımımızı o çerçevede düşünüp, planlamıştık. Buraya devam ediyoruz. Diğer iki yatırımımız Ortadoğu ile alakalı yatırımlar. Kendi kabuğumuzda ve bu ülkede kalarak artık daha fazla büyüme imkanı olmadığını düşünüyoruz. Dolasıyla burada zaten sektör liderliğini sürdürüyoruz. Bunu tabi ki sağlamlaştırmak, esas, güçlü ve ana pazarımız Türkiye olmakla birlikte bunu diğer pazarlara yaymak adına bir faaliyet içine girdik. İbrahim Bodur, sanayileşmek, olmayan ürünlere üretmek, Türkiye'ye bir üretim üssü kazandırmak adına bir takım faaliyetleri başlattı ve bu grubun temelini attı. Ben ve arkadaşlarımın görevinin, bu markaları uluslararası boyuta taşımak olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de iç pazardaki tüketiciye yönelik bir takım verilen beyanatlar neticesinde oluşabilecek sıkıntılar riski var, ama tek başına iktidar olan bir parti var. Güçlü bir Hükümet olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bunun üstesinden gelmesi yönünde beklentimi yineliyorum. Sonuçta bu ülke bu şekilde ayakta kaldı ve büyümeyi sürdürdü. Artık yüzde 8'ler 9'lar da büyümeyebilir belki, ama büyümesini sürdürmek durumunda. Bana göre halen gelişmekte olan ülkeler arasında ilk 3'teki önemli bir ülke. Bu istikrarı sürdürmeyi başarabilirse Hükümet, ben krizin üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Tabi bir takım önlemler alabilirler, ama bir şekilde de bu ülkenin üretmeye ve istihdama ihtiyacı var.''

Zeynep Bodur Okyay, bir başka gazetecinin inşaat sektöründe bir daralma bekleyip, beklemediği yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:

''Temennimiz olmaması. Türkiye'de aile yapıları değişiyor. Şehirleşme ve kentleşme ivmesini görüyorum. Bunların bir kısmı ihtiyaçtan kaynaklanan yatırımlar. Özellikle Anadolu'da olanlar... Türkiye'nin konut açığı yıllardır konuşulan bir konu. Çok arz fazlası olduğunu düşünmüyorum. İnşaat sektörüne Türkiye'de biraz toleranslı yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum. Konut kredileri konusunda bankaların da hükümetin de duyarlılık göstermesi gerektiğini düşünüyorum açıkçası.''

Kale Grubu Yapı Ürünleri Grup Başkanı Tarık Özçelik de aynı soru için ''Arz fazlasıyla ilgili olarak Türkiye'de bir takım zikzaklar var. Ani yükselişler, düşüşler bulunuyor. Daha stabil gitse daha mutlu olacağız. Ama son bir iki yıldır 2005'de olduğu gibi çok ciddi konut üretimi oldu. Türkiye'de sağlıklı ve modern konut ihtiyacı her zaman var. Faizler yükselirse doğal olarak bir daralmaya gidecektir. Çünkü insanlar daha nitelikli konutlarda oturmak için kendi öz kaynaklarıyla alma şansına sahip değil. Kredi kullanıyorlar'' dedi.

Toplantıya, Kale Grubu Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay, Kalekim Genel Müdürü Ferdi Erdoğan ile bazı birim temsilcileri katıldı.