Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Sulubahçe Koyu’nun 22 Kasım’da ihaleye çıkartılmasına ilişkin Bozcaada Haber’e açıklamalarda bulundu. Bakanlığın bu konuda ne yerel yönetime ne de kaymakamlığa bir bilgilendirme ya da duyuru yapmadığını ifade eden Başkan Yılmaz, “Ben Bozcaada Belediye Başkanı olarak sadece yerel yönetimin değil tüm Bozcaada halkının sesini iletiyorum. Bozcaada halkı ve Bozcaada’daki bütün STK’ler ki ben bu konuşmayı yapmadan önce bütün STK’ler ile konuştum. Bozcaada’da yaşayan herkes ve adaya gelen misafirler bu koyların bakir kalması yönünde görüş bildiriyor. Bu ihalenin bu hali ile sonuçlanmasının Bozcaada için ileride telafisi ve ikamesi olmayan birçok tehlikeyi içereceği kanaatindeyiz.” açıklamalarında bulundu.
İşte Başkan Yılmaz’ın Sulubahçe Koyu’nun ihale edilmesi konusundaki açıklamasının tamamı:
Koyların özel şahısların eline geçmesini istemiyoruz
Bozcaada olarak ne yazık ki yine ada halkının ve yerel yönetimin bilgisi dışında bakir koylarının ihaleye açılması gibi bir haberle ülke gündemine düşmenin rahatsızlığı içerisindeyiz. Sulubahçe Koyu’nun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kıyı kullanımı açısından ihaleye açıldığını biz kendi imkanlarımızla bu hafta sonu öğrenmiş bulunmaktayız. Kendi imkanlarımızla diyoruz çünkü Bozcaada’da gerek yerel medyada, gerek kaymakamlıkta, gerekse yerel yönetimde bu ihale ile ilgili olarak hiçbir bilgilendirme ya da ilan yayınlanmadı.
Bu yönetmelik bütün Türkiye için çıkartılmış ancak bizim gözümüzde Bozcaada çok özel ve önemli bir yer. Bozcaada’nın 38 km2’lik her alanı hem sit alanı hem de belediyenin mücavir alanı içerisinde geçiyor. Biz Bozcaada’nın yaşayan halkının, misafir portföyünün adanın bu bakir koylarının şu anda olduğu gibi bakir kalmasını tercih gösterdiğini biliyoruz. Bunu 2014 yılının son aylarında bu şekilde bir ihale ile biz öğrenmiştik. Beylik Koyu’nun ihalesi gerçekleşmişti. Ancak gerek yerel yönetim, gerek kaymakamlık ve ada halkının tepkisi ile bu ihale o dönem iptal edilmişti.
Ancak biz her konuşmamızda bunun ilerleyen dönemlerde bu yönetmelik ile Bozcaada için aynı tehlikeyi içerdiğini biliyorduk.
“Bozcaada halkının sesini iletiyorum”
Ben Bozcaada Belediye Başkanı olarak sadece yerel yönetimin değil tüm Bozcaada halkının sesini iletiyorum. Bozcaada halkı ve Bozcaada’daki bütün STK’ler -ki ben bu konuşmayı yapmadan önce bütün STK’ler ile konuştum- ve Bozcaada’da yaşayan herkes ve adaya gelen misafirler bu koyların bakir kalması yönünde görüş bildiriyor. Ve bu ihalenin bu hali ile sonuçlanmasının Bozcaada için ileride telafisi ve ikamesi olmayan birçok tehlikeyi içereceği kanaatindeyiz.
Biz Bozcaada olarak yarın bütün sivil toplum kuruluşları ile birlikte yerel yönetimin önderliğinde bir toplantı yapacağız. Bu toplantı sonunda da bizce yanlış olan bu uygulamadan acilen vazgeçilmesi adına bir manifesto karar çıkacağını düşünüyorum.
Biz 2014’de Beylik Koyu’nun iptal edilmesinin ardından Aralık 2014’te ve Aralık 2015’te aldığımız meclis kararları ile Bozcaada’nın koylarının kullanım yetkisinin halkın temsilcisi Bozcaada Belediyesi’ne iletilmesini istedik. Ancak bu talebimize bir yanıt gelmedi.
Biz yarın bu iki meclis kararını tekrar bakanlığa göndereceğiz. Bu kıyıların tekrar belediyenin kontrolünde olmasını isteyeceğiz.
Biz de öncelikle sivil toplum hareketi ile tüm ada halkının katılacağı bir toplantı düzenleyeceğiz (Pazartesi, 12.00, Salhane). Daha sonra bütün hukuki ve kanuni haklarımızı da savunarak bu ihalenin mutlaka durdurulması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü Bozcaada halkı olarak biz koyların özel şahısların eline geçmesini istemiyoruz ve kabul etmeyeceğiz. Ben Bozcaada halkının da bu konuda destekçimiz olacağını ve kanun içerisinde alacağımız bütün kararlarda bizimle birlikte hareket edeceği inancı içerisindeyim. Bu konuda Bozcaada halkına çalışmalarımızın kararlılıkla devam edeceğinin sözünü veriyorum.
Bu yönetmelik biraz önce ifade ettiğim gibi 2 Mayıs 2013’te Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte kıyı kenar çizgisi ile kıyı arasında plaj ya da koy olarak tabir ettiğimiz alanların bütün yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti. Ancak aynı yönetmeliğin 42. maddesinde bu koyların kiralanması öncesinde eğer yerel yönetimden bir talep varsa ya da yerel yönetimin yüzde 50’sinden fazlasının sahip olduğu bir şirketin talebi varsa pazarlık usulü ile yerel yönetime ihaleye çıkarılmadan verileceği gibi bir gerçek söz konusu. Ayrıca kıyı kanunun uygulanmasının yönetmeliğin 19. Maddesinde kıyıların denetimi belediyenin yetkisinde. Ve anayasanın da 43. maddesinde kıyıların herkesin kullanıma açık olduğu maddesi var. Bu maddeler varken, Bozcaada yerel yönetiminin bu yönde talebi varken, biz koyların özel şahısların eline geçmesini Bozcaada halkı olarak kabul etmiyoruz ve kabul etmeyeceğiz. Bizim anlayışımıza göre kıyılar bütün ada halkının ve adaya gelen misafirlerindir.