Yenilenebilir enerji kaynağı olarak tanıtılan biyoyakıtlar da küresel ısınmaya yol açan sera gazı salınımı yapıyor. Uzmanlar, rüzgâr ve güneş gibi sera gazı salınımı yapmayan yenilenebilir enerji kaynakları dururken biyoyakıtların "temiz enerji" olarak gündeme getirilmesini eleştiriyor.
İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Talınlı , biyoyakıtların küresel ısınmaya çare olarak sunulamayacağına dikkat çekerek "Biyoyakıtın kaynağı atık yağlar ve toprakta yetişen bitkiler. Bitkiler bir reaktörde yakıta dönüştürülürken de karbon açığa çıkıyor. Biyoyakıtın kullanımı sırasında da sera gazları salınıyor. Belki petrol kadar çok sera gazı salınımı yapmıyor ama sütten çıkma ak kaşık da değil" dedi.
Biyoyakıtların sera gazı salınımları açısından sınırların altında kalabilmesi için yüzde 80'i fosil yakıttan oluşan bir karışım yapılması gerektiğini anlatan Talınlı, bu durumda yüzde 20'lik bir düşüş sağlanabileceğini söyledi. Talınlı, "Sera gazı emisyonları açısından düşündüğünüzde ister petrol ile karıştırın ister karıştırmayın, biyoyakıtın bileşimi karbondur ve karbon yakıldığında da ortaya sera gazı çıkar. Daha az biyoyakıt daha çok arabayı çalıştırır. Bu nedenden dolayı sera gazı salınımlarında bir düşme meydana gelir. Biyoyakıt bu açıdan iyidir. Ama karbonu sıfırlanmış değil ki" diye konuştu.
Atık yağların doğaya bırakılıp suyu kirleteceğine yakıta dönüştürülmesinin çevrecilik olduğunu belirten Talınlı şöyle devam etti: "Bunun çevreye katkısı vardır. Ama sera gazlarını önleyecek çare değildir. Yenilenebilir enerji hiç değildir. Tarımda, atık yağ sınırsız mı? Toprak da bir gün patates vermeyi bırakacaktır. Biyoyakıtın kaynağı sonsuz değildir, o yüzden yenilenebilir enerjilerden saymayız. Elektrik üreten her şey temiz olsaydı nükleer enerji de temiz olurdu ama değil. Rüzgârgülleri ve güneş hem sonsuz enerji kaynağıdır hem de sera gazı salınımı yoktur. Biyoyakıt bu ikisi arasında bile değildir, aynen fosil yakıtlar gibidir. Ama tam olarak fosil de değildir."