''Birliğin Kendi Üyelerinin Hak İhlallerine Karşı Sessiz Kalması Kabul Edilemez''



Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Kamu Kurumu ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 5, 15 ve geçici 3. maddelerinin iptaline yönelik olarak açtıkları davanın esastan görülmesinin, ''Birliğin menfaatinin ihlali söz konusu olmadığı, bu itibarla, dava konusu Yönetmeliğin iptalini istemede Birliğin dava açma ehliyeti bulunmadığı'' gerekçesiyle engellendiğini savundu ve ''Birliğin kendi üyelerinin hak ihlallerine karşı sessiz kalması, onların hak ve menfaatlerini savunmaması kabul edilemez'' dedi.

Soğancı yaptığı yazılı açıklamada, dava konusu yönetmeliğin geçici maddesine dayanılarak, iki yıllık yüksekokul mezunlarının teknik hizmetler sınıfında görev alan mühendis ve mimarların amiri durumuna getirildiklerini, gerek belediyelerde gerekse il müdürlüklerinde bu durumun yaygın bir uygulamaya dönüştürüldüğünü ileri sürdü.

Bu atamaların, hizmet ve çalışma barışı yönünden mühendis ve mimarları huzursuz ettiğini belirten Soğancı, şunları kaydetti:

''Birliğin kendi üyelerinin hak ihlallerine karşı sessiz kalması, onların hak ve menfaatlerini savunmaması kabul edilemez bir durumdur. Meslek örgütünü, mensuplarının haklarını savunmaktan men eden Danıştay kararı bizi endişelendirmiştir. Bugüne kadar görevde yükselme yönetmeliklerine karşı Birliğimizce onlarca dava açılmış ve hiçbirinde ehliyet yokluğu yönünde karar çıkmamıştır. Bu kararla, bugüne kadar kökleşmiş Danıştay kararları göz ardı edilmiştir. İlk defa blok olarak atanan üyeler, blok olarak hareket etmişler ve Danıştay'ın yerleşik kararlarını, oluşmuş içtihatları, dolayısıyla kurumsal hafızasını yok saymışlardır.

Danıştay Başkanlığına ve Daire Başkanlıklarına Adalet Yüksekokulu mezunlarının atanmasına yönelik bir kanun ya da yönetmelik düzenlemesi hakim ve savcıları ne kadar ilgilendiriyorsa, dava konusu görevde yükselme yönetmeliği de mühendis ve mimarları o kadar ilgilendirmektedir. Verilen kararda, menfaat ihlali, ehliyet yokluğu savı maddi olarak ve hukuken kabul edilemez bir yorumdur.''