Sol Gazetesi'nden Nurettin Özatar'ın haberine göre, Ordu’nun Ünye İlçesinde Denizbükü Nalcı (Cevizdere) ve Denizbükü köylerindeki 85 hektarlık alanda organize sanayi bölgesi yapılmak isteniyor. Bu kapsamda, Ünye Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Teşekkül Başkanlığı tarafından hak sahiplerine Ünye Asliye Hukuk mahkemelerinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tapuda tescil davaları açıldı.
Yasaya aykırı
Kamulaştırılmak istenen alan, 1. sınıf tarım arazileri, özel ürün arazileri ve fındık bahçelerinden oluşuyor. Söz konusu alan, tarihi Tozkoparan Kaya mezarlarına, Asarkaya Milli Parkına çok yakın olup, Cevizdere Irmağının hemen yanında bulunuyor. Köylerin batısında Tozkoparan Kral Mezarları, doğusunda Asarkaya Milli Parkı var. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Mevzuatına göre 1. sınıf olan tarım arazisinin tarıma tahsis edilmesi yasal zorunluluk. Üstelik bu alan su havzası ve SİT alanının da yakınında. Bölgeye OSB yapılması tarihin de dinamitlenmesi anlamına geliyor.
Dava özellikle mi yavaş ilerliyor?
Diğer yandan Ünye OSB için yer seçimi kararına karşı, hukuka aykırı olarak işlem yapıldığı ve Toprak Koruma Kurulu kararı olmaksızın yer seçimi yapıldığı gerekçesiyle Ordu İdare Mahkemesinde Av. Ada Jale Orhan tarafından 24 Ocak 2013 tarihinde yürütme durdurma talepli dava açılmıştı. Ancak, aradan bir yıl geçmesine rağmen keşif aşamasına yeni gelindiği ortaya çıktı. Keşfin 20 Ocak’ta yapılacağı bildirildi. OSB yönetimi tarafından açılan dava ise 14 Ocak’ta görülecek.
Halk istemiyor
Bölgede yaşayanlar ise haklarını sonuna kadar savunacaklarını, kamulaştırmanın iptali davası da açacaklarını söylüyorlar. İddialar arasında Ünye OSB’nin tebligat usullerine uymaması, kamulaştırmanın devletin tarım arazilerini koruma prensibine ve Anayasa’ya aykırı olması ve kamulaştırma için uyulması gereken yasal prosedürlere uyulmaması da yer alıyor. OSB’nin kurulması halinde o bölgede bulunan fındık bahçelerinin ve tarım arazilerinin, su kaynaklarının kullanılmaz hale geleceği, Cevizdere deresinin kirlenmesinin kaçınılmaz olması nedeni ile doğal yaşamın geri dönülmez şekilde zarar göreceğini, tarihsel süreçte oluşan kaya mezarlarının ve Milli Parkın katledileceği belirtiliyor.