Bir Ziyafetin Arkeolojik Kazısı



27 yıl önce sanat projesi olarak kurulan ve yiyecekleriyle gömülen piknik masası gün ışığına çıkarıldı. Bu, modern sanatın ilk arkeolojik kazısı

Fransız arkeologlar bir kazı çalışması sonucunda bundan yaklaşık 30 yıl önce masaları, sandalyeleri, yiyecekleri ve içecekleriyle birlikte gömülmüş bir ‘pikniği’ ortaya çıkardı. 23 Nisan 1983’te Fransa’da 100 kişi Versailles yakınındaki bir şatonun bahçesindeki dev piknik masasının etrafında oturmuştu. Menüde domuzun kulağı, kuyruğu ve paçası, işkembe ve cesur olmayanların kolay kolay yiyemeyeceği pek çok yemek vardı. Yemeğin sonuna doğru konuklar çatal bıçakları bıraktı. Daha sonra piknik masasını her şeyiyle birlikte önceden kazılmış bir hendeğe gömdüler.

Bu tuhaf etkinliğin arkasındaki isim, Daniel Spoerri adlı İsviçreli bir sanatçıydı. Spoerri, ‘Yemek Yeme Sanatı’ adı verilen bir akımın önde gelen isimlerinden biriydi ve konukları Fransa’nın ünlü yeni gerçekçi sanatçılarından, yönetmenlerinden ve eleştirmenlerinden oluşuyordu. ‘Dèjeuner sous l’herbe’ (Yeraltı öğle yemeği) adı verilen bu etkinlikteki amaç, zamanın ve şimdiki anın doğasını keşfetme amaçlı bir ‘ziyafet-performans’ yaratmaktı.

27 yıl sonra bir grup Fransız bilim insanı, kazıyı yaparak bu sanatsal etkinliği yeniden yaşama döndürdü. Bu kez amaç en son arkeoloji tekniklerini test etmekti. Kazı lideri ve eski Fransa milli koruyucu arkeolojik araştırma enstitüsü başkanı Jean-Paul Demoule “Bu deneyim kimyasal analiz sistemlerimizi test edebilmemizi sağlayacak” dedi. Demoule “Çoğunlukla işkembe yediklerini biliyoruz, şimdi bunun izlerini bulmaya çalışacağız” diye ekledi.

Masa örtüsü parçaları, şişeler ve çatal bıçaklar kazıyla beraber yavaşça gün ışığına çıktı. Dün milli arkeoloji günü nedeniyle halka açık olan kazıya bir düzine laboratuvar katıldı. Bazıları bunun modern sanat tarihinin ilk arkeolojik kazısı olduğunu öne sürerken, şimdi 80 yaşında olan sanatçı Spoerri ve birkaç konuğu pikniğin ortaya çıkarılması sırasında hazır bulundu.

İsviçreli sanatçı ve konuklar, şişelerin ve tabakların hâlâ yerinde durduğunu ancak yiyeceklerin yerinde yeller estiğini gördü. Plastik malzeme kullanmadıklarını söyleyen sanatçı, tabakların bu kadar iyi durumda kalmalarını da ‘Korkutucu’ diye niteledi. (The Daily Telegraph)