Homeros’un İlyada Destanında adı geçen, Troia’lıların arka bahçesi olarak bilinen Skamander Vadisi ya da bugünkü adıyla Araplar Boğazı’ndaki taş ocaklarının kapasite artırımına izin çıktı. Tarihin, tarımın, biyoçeşitliliğin en zengin olduğu yerlerden birisi olan Araplar Boğazı Çanakkale’nin en önemli sulak alanları arasında.
Tarih, tarım, sulak alan tahribatı
Evrensel Gazetesi'nden Özer Akdemir'in haberine göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ezine’nin Derbentbaşı köyündeki taş ocağının kapasite artırımına yönelik ÇED başvurusuna onay verdi. Taş ocağının dünya kültür mirası olan Troia Tarihi Milli Parkı’na kuş uçuşu 1620 metre uzaklıkta. Bunun yanı sıra aynı yerdeki diğer bir taş ocağının ÇED İDK toplantısı da 18 Ekim’de yapılacak.
Tarihi değerinin yanı sıra Çanakkale’nin en önemli sulak alanları arasında bulunan Araplar Boğazı’nda Derbentbaşı köy tüzel kişiliği tarafından işletilen taş ocağı 9.98 hektar alanda 600 bin ton/yıl kalker ocağı ve kırma-Eeleme üretim kapasitesinin 24.34 hektar alana çıkarılması projesi kabul edildi. Bu, kalker ocağının üretiminin yılda 1 milyon tona, aynı şekilde kırma-eleme tesisinin üretim kapasitesinin de 1 milyon ton/yıl’a çıkması anlamına geliyor. ÇED başvuru dosyasında daha önceki çalışmanın bölgedeki zeytinciliğe olumsuz etkisinin özellikle altı çizilerek, bölgenin tamamının tarımsal üretim alanı olduğu dile getirilmesine rağmen taş ocağının kapasitesinin yaklaşık 2 kat artışına izin çıktı. ÇED izin dosyasında taş ocağının toz ve partikül maddelerinin hava kalitesini aşmaması için işletme aşamasında sürekli hava kalitesi izlenmesi koşulu ile tesisin çalışmasına izin verildi. Yine ÇED alanına 2 kilometre uzaklıkta bulunan Kumkale Ovası sulamasına ait DSİ regülatörünün de patlatmalardan etkilenebileceği dile getiriliyor.
Troia Milli Parkı’nın 1620 metre kuzeybatısında bulunan bu işletmenin tarihi kalıntılara etkisi ise göz ardı edilmiş durumda. İşletme sahasının 1100 metre güneybatısı ise sulak alan. 10 yıl süreceği belirtilen faaliyet boyunca yılda yaklaşık 1 milyon ton kalker üretimi gerçekleştirilecek. Buradan çıkacak toz ve partikül maddenin tüm vadiye yayılacağı belirtilirken, faaliyet başta Derbentbaşı olmak üzere birçok köyü de etkiliyor.
Dilekçelerle itiraz ediliyor
Bölgede devam eden özellikle Çanakkale-Ezine-Ayvacık yol yapımı nedeniyle birçok kalker-taş ocağı işletmeye açıldı ya da kapasite arttırıyor. AKP’ye yakınlığı ile bilinen Kalyon İnşaat tarafından yapılan yol, 55 adet kavşak, 7 adet alt geçit, köprü vs. işleri kapsıyor. Öte yandan yöre halkı taş ocağının kapasite artırımına verilen ÇED iznine yönelik itirazlarını internet üzerinden Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bir dilekçe ile yapıyorlar. Dilekçede yörenin tarihi dokusu, sulak alan özelliği, tarımsal üretim verileri ve biyoçeşitlilik özellikleri sıralanarak bu işletmeye verilen ÇED olumlu belgesine itiraz edildiği dile getirildi.
Halk istemiyoruz diyor ama!
Kabul edilen nihai ÇED raporunda yöre halkının projeye yönelik eleştiri ve kaygılarından bazılarına şu maddeler halinde yer veriliyor.
* Proje kapsamında Halkın Katılım Toplantısı ile ilgili anons yapılmadığı belirtilmiştir.
* Proje kapsamında Kırma Eleme Tesisi’nin olmadığı ve Orman Bölge’nin uygun
bulmadığı belirtilmiştir.
* Mevcut durumda Kırma Eleme Tesisi kurulu olmayıp, kapasite artışı ile
kurulacağı ÇED raporunda belirtilmiş ve mülkiyet durumuna bakıldığında proje alanının tarım vasfında olduğu detaylı olarak aktarılmıştır.
* Projenin mevcut durumda yer alan kapasite ile çalıştırılmasının uygun olacağını ve kapasite artışına gidilmemesi gerektiği belirtilmiştir.