Konsept tasarımı ERA Mimarlık, iç mimarisi midek/ MİNGÜ ortaklığında projelendirilen Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü, Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) düzenlenecek konferans ve sergiyle tanıtılacak. “Bir Tasarım Sürecinin İzleri: Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü” başlıklı sergi, 20 - 30 Haziran 2012 tarihlerinde YEM’de ücretsiz gezilebilecek.
Yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı- Endüstri Merkezi (YEM), Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü’nün tanıtımı için düzenlenen “Bir Tasarım Sürecinin İzleri: Garanti Teknoloji Kampüsü” sergisine ve projenin mimarlarının katılacağı konferansa ev sahipliği yapıyor.
Konsept tasarımı ERA Mimarlık, iç mimarisi midek/MİNGÜ ortaklığında projelendirilen Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü’nün tanıtımını amaçlayan sergi, 20 Haziran 2012 Çarşamba günü saat 19:00’da YEM'de açılacak.
Sergi açılışına paralel olarak düzenlenecek konferansa, projenin mimari grubu ile danışmanları katılacak. Konferansta, projenin bağlamından kullanıcı odaklı tasarım kriterlerine, sürdürülebilir tasarım çözümlerinden uygulanmasına kadar tasarımın sürecine dair birçok kesite yer verilecek.
“Bir Tasarım Sürecinin İzleri: Garanti Teknoloji Kampüsü” sergisi, 30 Haziran'a kadar YEM’de ücretsiz gezilebilecek.
Proje Hakkında:
Ekonomik ve sosyal bir dönüşüm yaşanan Pendik’te 51.000 m2 büyüklüğünde bir alan üzerine kurulacak Garanti Bankası Teknoloji Kampüsü, 142.000 m2 toplam inşaat alanına sahip. Yapı; 53.500 m2 açık ofis alanı, 16.000 m2 oditoryum, kafeterya gibi işlevler ile 72.500 m2 arşiv ve servis alanları olarak üç ana bölümden oluşuyor. 4.000 çalışana ev sahipliği yapacak kampüs, yüksek teknolojik donanımının yanı sıra yeşil bina olmasıyla da dikkat çekiyor.
Mimari tasarımına 2010 yılında, inşaatına ise birkaç ay önce başlanan projenin temelini, sosyal rekreatif alanlara geniş yer ayırma fikri oluşturuyor. Ofis alanları teknolojik ifadeli yükseltilmiş bir blok içerisinde toplanarak çalışma alanlarına azami düzeyde esneklik sağlanıyor. Diğer tüm özel fonksiyonlar zemin ve zemin altı katlara yayıldığından, ofis hacimleri gökyüzüne ve peyzaja açılan avlular etrafında süreklilikleri engellenmeden yerleşebiliyor. Çevresindeki kaotik yapılaşmanın aksine şeffaf bir sadeliği vurgulayan ofis kütlesi, tepeler şeklinde tasarlanmış aynı zamanda özel fonksiyonları, açık dolaşım ve rekreasyon alanlarını barındıran peyzajın üzerine oturuyor. Sürdürülebilirlik, efektif su ve enerji kullanımı gibi çevresel kalitenin artırılmasına yönelik konular, projenin bir diğer önemli tasarım kriteri olarak öne çıkıyor.