Bir Melen Projesi Vardı, O Aslında Yok!



Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu kuraklık yaşanabileceği ihtimali sorularına ‘planlar hazır’ sözleriyle detay vermekten kaçınırken, İstanbul’un su sigortası olarak nitelenen Melen Barajı’nda yağışların azalması sebebiyle geçen yıla oranla 80 cm’lik bir azalma var. 2001 yılında başlayan Büyük Melen Projesi’nin bu yıl bitmiş olması planlanıyordu. Birgün Gazetesi'nden Seçil Türkkan'ın haberine göre, bitirilemeyen projenin süresi uzadı, maliyet skandal ölçüde arttı. Bununla birlikte Melen Çayı üzerine yapılması planlanan barajın yaratacağı ekolojik tahribat da planlara hiç dahil edilmedi.

Eylem planı: Açılışa hazırlanın

Yağış miktarındaki azlığa bağlı olarak yazın kuraklık yaşanması ihtimalinde uygulanacak eylem planına ilişkin politikalar sırrını koruyor. Bakan Eroğlu geçtiğimiz günlerde kendsine yöneltilen “Kuraklık tehlikesiyle nasıl başedeceksiniz” yönündeki sorulara cevaben, A,B ve C planları olduğunu söylemiş, fakat detay vermeyip geri kalanının ‘meslek sırrı’ olduğunu dile getirmişti.

10 Ocak’ta Bakan Eroğlu’nun da katılımıyla ‘Melen Havzası Koruma Eylem Planı Toplantısı’ gerçekleştirildi. Toplantıda sadece Düzce’deki merkezi müşterek arıtma tesislerinin kapasite imkânlarının değerlendirilip, rehabilitasyona ihtiyacının olup olmadığının incelenmesi, ayrıca DSİ ile İSKİ’nin birlikte çalışarak yol haritası çizmesi yönünde karar alındı. DSİ Genel Müdürlüğü ise Osmangazi ve Sungurlu Barajları’ndaki çalışmaların yıldırım hızıyla bitirilmesini, Melen Barajı’nın temeli atılacağından hazırlıkların yapılmasını, biten taşkın koruma tesisleri varsa hemen açılmasını, Hasanlar Barajı’nın işletilmesinin Melen Çayı’ndaki su durumuna göre ayarlanmasını istedi.

Büyük Melen Projesi’nin toplam proje tutarı başlangıçta 3.517.818.000 TL olarak belirlenirken, CHP  Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün soru önergesine yanıt veren Bakan Eroğlu 2011 sonu itibariyle harcanan miktarın 3.467.818.000 TL olduğunu açıkladı. 2012 yılı için tahsis edilen ödenek miktarı da 50.000.000 TL olarak belirlendi. Bu hesaba göre harcanan para, projenin başında planlananı çoktan geçti.

‘Melen, İstanbul'un sigortası’

İklim değişikliği tüm Türkiye’yi olduğu gibi Düzce’yi de vurdu. Melen Çayı’nın bulunduğu kentte ortalama yağış miktarı yaklaşık 810 milimetre iken, 2013 yılındaki toplam yağış miktarı yaklaşık 650 milimetrede kaldı. Böylece inşaatı 2001 yılında başlayan, İstanbul’un su ihtiyacının yüzde 67’sini karşılaması planlanan ve Bakan Eroğlu tarafından ‘İstanbul’un su sigortası olarak nitelenen’ Melen Çayı da kuraklıktan nasibini almış oldu. Geçen yılın Şubat ayı ile kıyaslandığı zaman bu yıl çaydaki su seviyesinde yaklaşık 80 cm’lik bir düşüş saptandı. Melen Barajı’nın ikinci aşamasının bundan iki yıl sonra yani 2016’da tamamlanması planlanırken, İstanbul’un 2040 yılına kadar olan su problemini de çözmesi bekleniyor.

Melen'in HES ile imtihanı

En son kamulaştırma işlemleri ve ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) faaliyeti 2009 yılında tamamlanan Melen Hidroelektrik Santrali’nin (HES) 2014 yılında bitmesi öngörülüyorken baraj çalışmaları da yurttaşların kamulaştırma bedellerine itirazları ve DSİ-İSKİ arasında süren anlaşmazlıklar sebebiyle henüz başlamadı. HES projesi tamamlandığı zaman ise bu durumdan 7 bin kişinin etkileneceği, Kocaali ilçesine bağlı Ortaköy, Cuma Mahallesi, Beyler, Karalar ve Köyyeri köylerinin baraj suları altında kalacağı tahmin ediliyor.

CHP Milletvekili Engin Öğüt’ün’ 2012 yılında TBMM’ye Melen Çayı Projesi nedeniyle yaşanacak sorunların tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir meclis araştırması açılması için önerge vermişti. Önergede yer alan maddeler barajın yaratacağı ekolojik tahribatı da gözler önüne seriyor;

- Raporlara göre proje sahasının içinde 11 endemik bitki türü var. Bern Sözleşmesi gereği koruma altında olan Cycklemen Coum’de proje alanı içinde yer alıyor.

- Melen Çayı ve çevresinin yağış rejiminin nasıl olacağı projenin fizibilite aşamasındayken dikkate alınmadı.

- İstanbul nüfusunun kalabalıklığı, şebeke kaybı ve kaçak kullanımlara izin verilmesi, kuzeydeki su havzalarını tehdit eden büyük ölçekteki yatırımlara izin verilmesi, su sorununun bütüncül bir çözümüne yol açmıyor.

Bir Melen projesi vardı, o aslında yok

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Orhan Şen 1990-1994 yılları arasında İstanbul Anakent Belediyesi İSKİ Danışmanlığını yaptı. Şen, İstanbul’un su sıkıntısı yaşayacağı fikrinin 90’lı yıllara kadar dayandığını söylüyor. “ O zaman İstanbul’un nüfusunun 2040’ta 17 milyona yaklaşacağı ve bu yüzden baraja itiyaç olduğu gerçeği vardı. Fakat 2014 yılındayız ve ortada barajlardan herhangi biri yok. Kuraklık noktasal değil, alansaldır. Melen kuruyorsa İstanbul’un çevresindeki diğer barajlar da kuruyordur. Hasanlı Barajı sulama ve su tutma havzasıdır. 2007 yılında oradan su getirilmişti fakat şimdi orası da kuruyor. İzmit’teki barajlarda su oranı yüzde 15’e kadar geriledi, şimdi Sapanca’dan su çekiliyor, bu yüzden orası da kuruyor. Şu andan yapılanlar geçici çözümlere yaslanmaktır. İşte artık yağışlar hem hava kirliliği hem de iklim değişikliğine bağlı olarak azaldı. Barajların yapımı 1990’da öngörüldü ama tamamlanamadı. Dolayısıyla bir Melen projesi şu anda yok”