Bir Kent Vapurunu İstiyor



Haftalardır basında yankısını bulan bir “vapurumu istiyorum” kampanyası sürdürülüyor. Alsancak’tan kalkan son vapur seferinin saatinin öne alınmasına tepki gösteriyor Alsancak esnafı. Karşıyaka-Alsancak hattını kullanan Karşıyakalılar da vapur seferlerinin işe geliş gidiş saatlerine uygun olmadığı gerekçesiyle imza toplayarak farklı bir açıdan bu kampanyaya destek verdiler. Peki körfezin güney tarafında yaşayan İzmirlilerin deniz ulaşımından yararlanabilmeleri için ne yapılması gerekiyor acaba? Örneğin Güzelbahçe’de, Narlıdere’de, Balçova’da yaşayan ve her gün Konak, Alsancak yönüne işe ya da okula gidip gelenler için vapur seferleri düzenlenemez mi?

İzmir gibi deniz ulaşımından yararlanmaya daha uygun konumda bulunan başka bir kent var mıdır bilmiyorum. U şeklindeki körfezin karşılıklı işleyecek vapur seferleriyle birbirine bağlanması en kolay ulaşım yolu olarak görünüyor. İki nokta arasındaki en kısa mesafe düz bir çizgi çekilmesiyle sağlanır. Ama biz ne yapıyoruz? Güzelbahçe’den Konak’a ya da Alsancak’a gitmek için bütün körfezi boydan boya kara yoluyla dolaşıyoruz. Neyse ki Karşıyaka’ya, Üçkuyular Vapur İskelesi’ni kullanarak, sadece arabalı vapurlarla da olsa gidilebiliyor. Ama nedense koskoca Üçkuyular Vapur İskelesi’nden Alsancak’a, Pasaport’a veya Konak’a vapur kaldırılamıyor. Böyle bir olanak olmadığı için Güzelbahçe, Balçova, Narlıdere, hatta yaz aylarında Çeşme’den her gün işe gidenleri taşıyan binlerce araç, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda tıkanıp kalıyor. Bu, hem enerji, hem de zaman kaybı demek. Trafiğe çıkan binlerce aracın sahibinin, araçlarını evde bırakıp toplu ulaşımı tercih etmesiyle elde edilecek benzin tasarrufunu ve havaya karışması engellenen egsoz gazını düşünün.

Aynı tıkanıklık sabah ve akşam saatlerinde Altınyol’da yaşanıyor. Ancak yakında hizmete gireceğini umduğumuz Aliağa-Menderes arasını bağlayacak trenlerin Karşıyaka’dan Alsancak -Konak yönüne gidenlerin önemli bölümünü taşıyarak, Altınyol’daki trafik yükünü azaltması beklenebilir. Ancak Üçkuyular Meydanı’na doğru inşaatı hala devam eden metro tamamlanıncaya kadar Üçkuyular Vapur İskelesi’nden körfezin güney kesimindeki yolcuları Konak-Alsancak tarafına taşıyacak vapur seferlerinin hizmete konması en akla uygun çözüm olarak görünüyor. Bu iskele, otoparkının büyüklüğü ve otobüs seferlerinin sıklığı ile farklı yönlere vapur seferlerinin işletilmesine oldukça uygun bir konumda.

Çevrede yaşayanlar yaya olarak da bu iskeleye ulaşmaya çalışıyorlar; araç trafiği bakımından çok yoğun olmasına karşın vapurla seyahat etme arzusunda olanlar karşıdan karşıya geçerken ezilme tehlikesini göze alıyorlar. Burada, yayalar için daha uygun bir geçiş olanağı sağlanmasının gerekliliğine de dikkat çekelim. Ancak iskelenin sadece Karşıyaka ve Bostanlı yönüne yapılan seferlere açık olması, aslında iyi bir mekanın verimsiz kullanımından başka bir şey değil.

Güzelbahçe’ye balıkçı barınağı yapılacağına ilişkin haberler bu gözle okununca, bir umut oluşturdu. Belki barınağın bir tarafı da vapur seferlerine uygun şekilde düzenlenirdi. Böylece özellikle işe gidiş geliş saatlerinde konacak birkaç vapur seferiyle körfezi boydan boya dolaşmaya gerek kalmadan, saatlerce yollarda beklemeden, Konak, Alsancak, Pasaport’taki işlerine insanlar kolayca, işkence çekmeden ulaşabilirlerdi. İzmir Büyükşehir Belediye yetkililerinin “Bir kez denedik ama yolcu olmadı’’ açıklamasını duyar gibi oluyorum. Her zaman bu savunma yöntemini kullanıyorlar. Ancak, körfezde çalışan “yavaş ve nazlı’’ vapurları Güzelbahçe’ye koyarsanız ve bu vapurlar Konak’a gidene kadar hem Üçkuyular, hem de Göztepe’de durup kalkarlarsa, insanlar 1.5-2 saatlik bir yolculuğu tercih etmeyebilirler. Gerçi şu sıralar bu süre bile, körfezi karadan dolaşmaktan iyidir. Ancak körfezde hızlı yol alacak düşük yolcu kapasiteli araçlarla bu sorun çözülebilir. İzmir’de yıllar önce 12 iskelenin bulunduğunu yeniden hatırlatmaya gerek var mı? İzmirliler vapurlarını istiyorlar...