Uyku[suz]lar, Deniz Güner ve Nilüfer Talu'yu ağırlıyor. "Bir İmkan Olarak Konutun Çözülüşü" başlıklı seminerde bir araya gelecek olan ikili mimarların, ev olgusunu sorgulamak yerine, konuta odaklanmalarının ve modernist-kapitalist ideoloji doğrultusunda bu arayışlarını çıkmaza sürükleyişlerinin 19.yydan günümüze uzanan tasarımsal serüveni aktaracak.
Deniz Güner
1971 yılında İzmir'de doğdu. 1992 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nden lisans derecesini, 1995 yılında aynı üniversiteden yüksek lisans derecesini, 2003 yılında ise İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Bölümü'nden doktora derecesini aldı.
Nilüfer Talu
1974 yılında İzmir'de doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini İzmir'de tamamladı. 1996 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Bölümü lisans derecesini, 2002 yılında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü yüksek lisans derecesini aldı. Şu an halen İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mimarlık Bölümünde doktora programına devam etmekte ve "Modern Hayattan Kaçış Fantezisi Olarak Minimum Mimarlık" başlıklı tez üzerine çalışmaktadır.
Sunumdan bir parça
"Modern insanının Ev i, kaybettiği düşünülen sıcaklık, yuva,aidiyet...vb. gibi olgular üzerinden fantazmagorik, sembolik ve arzulanan bir fenomene dönüştürmesi, modernist ideoloji ile donanmış mimarların bu kayıp dünyayı yeniden tesis etmek üzere, mekanı, mimarlık ve tasarım etkinliklerini bu kaygılar doğrultusunda operasyonel kılmalarına neden olmuştur. Oysa ki ev mekansal değil, egemenlik alansal (territorial) bir olgudur. 19.yydan itibaren, yapı üretimi pratiğinin, kendisine fordist modeli örnek alışı, mekanın ve onun organizasyonunun disipline edilme gayreti, mekansal donatıların önceleri yoğunlaştırılması veya sıkıştırılması, daha sonraları ise hareketli kılmak gibi modernist özgürleştirme ideolojilerinin biçimlendirdiği modern konut tasarımları, Evi tahayyül etme gücümüze ket vurmuş gözükmektedir. Standartlaştırıldığı ve yoğunlaştırıldığı oranda hareketli kılınan donatılı elemanlar/mekanlar nedeniyle konutta görülen çözülmenin bizlere, konvansiyonel konut üretiminin dışına çıkaran ve Ev i yeniden tahayyül edilebilmemizi sağlayan bazı imkanları da verdiğini düşünmekteyiz. Konutu hareketli donatı veya mekan parçalarına dönüştüren bu yaklaşımın devamında, bu parçaları bir arada tutan ve onlara anlamlarını veren dış cidarın (konutun dış duvarlarının) kaldırılması ya da bu parçaların yerinden edilmeleri sayesinde ev e dair yeni bir kavramlaştırma mümkün gözükmektedir.
Tıpkı evsizlerin, sokakta yaşayanların çeşitli ihtiyaçlarını gidermek üzere farklı noktalarda/mekanlarda kendilerine fragmanlı ve egemenlik alansal bir ev inşa etmeleri gibi, bu sıkıştırılarak,yoğunlaştırılmış konut parçalarının birbirleri arasındaki fonksiyonel ilişkinin koparılması sayesinde yeni bir ev olgusuna ulaşılabileceğini düşünmekteyiz. Birbirlerine gereksinim duymayan bu donatılı mekanların, yeni bir ev alımlayışı üretmenin yanında, farklı bir ev sahipliliği, kişisel haritalama, egemenlik alanına ait ilişki biçimleri ve kamusal-özel alan kavramlaştırmaları da üreteceğini düşünmekteyiz."