Mimarlığın Uç Beyi Nezih Eldem programları, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) Eldem’in öğrencisi olan Arzu Erdem, Ayşe Orbay ve Han Tümertekin’in söyleşisiyle devam ediyor. Mimarların bir eğitmen olarak Eldem’in katkılarını ve mimarlık anlayışından öğrendiklerini aktaracağı program (Türkçe) SALT Online YouTube kanalında yayımlanacak.
Nezih Eldem 1944’te, Emin Onat’ın yeniden yapılandırdığı Yüksek Mühendis Mektebi Mimarlık Şubesi’nde, Rölöve ve Serbest Resim derslerini vermek üzere öğretmen olur. Okulun İTÜ’ye dönüştürülmesinin ardından 1946’da, Bina Bilgisi III kürsüsünde eğitim veren Paul Bonatz’ın asistanlığını üstlenir. 1973’te Mekân Örgütlenmesi ve Donatımı Kürsüsü’nün kurulmasına öncülük ederek kürsü başkanı olan Eldem, 1988’de emekli olduktan sonra İTÜ’de proje atölyesi yürütücülüğünü sürdürür.
*
Arzu Erdem (Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi)
İTÜ’de Mimarlık Lisans Eğitimi, 1979-1983
“Nezih Bey, mimarlık lisans eğitimim sırasında, hem projede hem de artık müfredatta yer almayan, çok faydalandığım proje geliştirme stüdyosunda üç dönem hocam oldu. 1988’de doktora için Taşkışla’ya döndüğümde, proje stüdyosunda sabahları Nezih Bey’in, öğleden sonraları Atilla Yücel’in asistanlığını yapıyordum. Nezih Bey sayesinde, Gio Ponti ile kullanım nesnesinden mobilya ve yapıya tasarımın uçsuz bucaksızlığıyla karşılaştım. Aldo Rossi, yapısalcılık ve dilbilimle tanışmam ise Atilla Yücel sayesindedir. Nezih Bey’in mimarlık stüdyosunda, mimarlık sadece mekân ve mekânın yapısal betimleyicilerinden ibaret değildir; deneyim, tasarımın önemli bir parçasıdır. Onun her tasarım süreci sanki şöyle bir soruyla başlar: Ben burada bir yapı olsaydım nasıl davranırdım ya da nasıl biçimlenirdim?”
Ayşe Orbay (Ayşe Orbay Mimarlık)
İTÜ’de Mimarlık Lisans Eğitimi, 1979-1983
“Nezih Bey’den beşinci ve altıncı yarıyıllarda mimari proje stüdyosu, lisansüstü eğitim döneminde de Eski Kentte Yeni Yapı seçmeli dersini aldım. Nezih Bey’in bir mimari tasarım hocası olarak, sonraki yıllarda mimarlık pratiğimde önemli ölçüde etkisi olacak özelliği, her şeyden önce son derece yetkin bir mimari tasarım ve uygulama deneyimine sahip olması ve bu bilgiyi paylaşmasıydı. Tasarlanacak olan yapının içinde yer alacağı bağlam ile kuracağı ilişki, tasarım sırasında üç boyutlu düşünebilmek, geleneksel döneme ait bir mimari bağlam içinde tasarlarken çağdaş bir mimari dil kullanmak, proje derslerinde önem verdiği konular arasındaydı.”
Han Tümertekin (Mimarlar ve Han Tümertekin)
İTÜ’de Mimarlık Lisans Eğitimi, 1976-1982
“Tasarlarken sürekli olarak, saplantılı şekilde mekânın kesitini canlandırıyor olmamı Nezih Bey’e borçluyum. Küçüklüğümden beri başımın üstünde ne olduğuyla ilgilenir, değişen tavan yüksekliklerinin mekânda ses, ısı ve ışığı nasıl farklılaştırdığını gözlemlerdim. İTÜ’de mimarlık okumaya başladığım yıl, Nezih Bey’in Mekân Örgütlenmesi dersinde gösterdiği Hilton Oteli kesit çizimi üzerine yaptığı konuşmadan sonra, kesit benim için hissedilen bir şey olmaktan çıkıp mekân kurmanın temel aracına dönüştü.”
Görsel: Nezih Eldem, Palazzo Ducale ve San Marco Meydanı (Venedik) çizimi, tahminen 1952, SALT Araştırma Nezih Eldem Arşivi