Michigan eyaletinin alımlı şehri
Ann Arbor'ın hemen dışında, bir otoyol kenarında kurulu 30
kadar derme çatma çadır, ya evsiz ya da kira ödeyemeyecek kadar düşük ücretle
çalışan bir gup Amerikalının başını sokabileceği tek yer. Yaşam şartları
hijyenden uzak. Tuvalet yok. Elektrik sadece herkesin toplandığı ortak çadırda
mevcut. Burada kara kışın ortasında, bir odun sobasının etrafında toplanıp
ısınmaya çalışıyorlar. Çadırların tepesi toplanan buzun ağırlıyla çökmüş.
Geceleri sık sık içeri sızan yağmur suyunun yüzlerine çarpmasıyla
uyanıyorlar.
BBC
Türkçe'nin haberine göre ABD'de yaklaşık
55 şehrin çevresinde bu gibi çadır kentler türedi. Ülkedeki
yoksulluk krizini acımasızca gözler önüne seriyorlar. Nüfus sayımı verilerine
göre, şu an ABD'de 47 milyon kişi yoksulluk sınırının altında
yaşıyor. 50 yıldır görülmemiş derecede büyük bir oran. Son birkaç yıldır
süregiden yüksek işsizlik, bu insanların sayısını giderek artırıyor.
En büyük çadır kentlerden biri Florida eyaletinde. Yaklaşık
300 kişi bir arada yaşıyor. New Jersey'de,
Portland'da beliren çadır kentler de var.
Büyüyen kriz
Ann Arbor'daki çadır kentte, 23 yaşındaki Alana Gehringer
son dört aydır derin derin öksürdüğünü söylüyor. ''Battaniyelerimiz, başımızı
koyduğumuz yastığımız rutubetten kapkara küfle kaplanıyor.'' diyor. Bu çadır
kent, yerel bir hayır kurumunun katkılarıyla ayakta duruyor. Hastanelerin âcil
bölümlerinden, polisten ve evsiz sığınaklarından, aralarına yeni kişileri alıp
alamayacaklarının sorulduğunu anlatıyorlar.
Çadır kentin organizatörlerinden Brian Durance, ''Örneğin
dün gece bir telefon aldık; evsiz sığınağında yer olmadığı için altı kişinin
dışarıda kaldığını söylediler. Bizim bir yer bulabileceğimiz umuyorlar. Her
akşam böyle 9-10 kez aranıyoruz'' diyor.
Michigan eyaletinin Cumhuriyetçilerin kontrolünde olan yerel hükümeti, sıkı
bir bütçe kesintisi programı uyguluyor. Kesintiler, en yoksul kesimlere verilen
eyalet yardımlarnı da etkiledi. Ekonomik darboğazda iş bulmakta zorlanan ve
aldıkları yardımları kaybeden Amerikalılar, evsiz sığınaklarını taşma noktasına
getirdi.
Ülke çapında tahminen 5 bin dolayında Amerikalının çadır kentlerde yaşamaya
başladığı düşünülüyor. Bunlar arasında en büyüğü olan Florida'daki
Pinella's Hope kampı, Disneyworld'ün parıltılı
dünyasının yakınlarında, 13 hektarlık bir alana dizili muntazam çadırlardan
oluşuyor.
13 milyon işsiz
Katolik bir hayır kurumunun işlettiği kampta çamaşır yıkama, bilgisayar ve
telefon hizmetleri veriliyor.
Çadır kentlerden bir çoğu, sakinlerinin düzenli olarak toplantılar yaptığı ve
gündelik işleri paylaştıkları bir örgütlenmeyle yönetiliyor. Yakın zamanda iş
bulamayacağına kanaat getirmiş birçokları için, artık yarı-daimi bir adres
haline gelmiş durumdalar. Bu çadır kentlerde gözler önüne serilen yoksulluk,
Amerikalıların 'Büyük Buhran' yıllarıyla özdeşleştirdiği bir
durum.
ABD'de şu anki işsiz sayısı henüz 1930'lardaki astronik seviyeye tırmanmış
değil ama, 1982'de kısa süreliğine sıçrayan işsizlik rakamlarını saymazsak,
ABD'de Büyük Buhran'dan bu yana işsiz sayısının hiç bu kadar yüksek seyretmediği
de bir gerçek. Başkan Barack Obama göreve geldikten sonra 3
milyon kişinin daha eklendiği işsiz sayısı şu an 13 milyona varmış bulunuyor. Ve
bu insanların birçoğu, yakın zamana değin orta-sınıf hayatın rahatlığını
yaşarken, şimdi sığınaklarda, motellerde ya da bazen çadır kentlerde ayakta
kalma mücadelesi veriyor.