Konut sektöründeki çöküş emlak piyasasını değiştirmiş olabilir ama bir sürü
sel, yangın ve ekonomik durgunluğun ardından, ev kavramının ne anlama geldiğine
dair görüşlerimiz de değişti. Hem insan işi hem doğal afetler, kimilerini daha
büyük bir aciliyet ve amaç duygusuyla yaşamaya yöneltti.
Pennsylvania'da Susquehanna Nehri kıyısındaki
5 bin nüfuslu West Pittston'ın sakinleri için, yakın zamanda
yaşanan rekor düzeydeki sellerin neredeyse evleri yutmasının ardından, güzel bir
manzara artık öncelikli değil. Bir duvar yazısı, bu hassas konuya değiniyor:
"Taşkın seti mi, manzara mı?"
Aynı soru yaklaşık 40 yıl önce, bir başka selden sonra sorulmuş. Ama The New
York Times'ın haberine göre inşaat masrafından kaçınan ve güzel manzarayı
korumak isteyen kasabalılar, manzarayı tercih etti. Evi döküntü ve çamurla dolan
Ivy Berry, "Yeni nesil, taşkın seti istiyor" diyor. Evinin açık
manzarasın seyreden Berry, "Bu sokaktan ev almamızın nedeni, nehri
görebilmemizdi. Ama bu artık önemli değil" diye ekliyor.
Nefes kesici Fuji Dağı manzarasına bakan 24'üncü kattaki bir
dairede yaşamak da artık önemsiz. Masako Tsubuku'nun oturduğu
yüksek bina, asansörleri sallantıdan dolayı hizmet dışı kalsa da Mart'taki
depreme dayandı. Tsubuku The New York Times'a, "Yerden bu kadar yüksekte
yaşamanın böyle korkutucu olduğunu hiç bilmezdim. Artık yüksek binaların,
insanların içinde yaşamalarına uygun tasarlandığını düşünmüyorum" dedi. The New
York Times'a göre Tokyo'da yüksek binalardaki daire satışları
dibe vurdu ve Tsubuku gibi kiracılar taşındı. Bir emlak yatırım ekibinin başkanı
Toru Matsumura The New York Times'a, "İnsanlar bir sonraki büyük depremde neler
olacağını soruyor" diyor.
İnşaat sektörünün durgunluktan zarar görmesiyle, Montana
Bozeman'daki çoğu emlak projesi durdu. Ancak ana müteahhit
Anders Lewendal'ın sektörü ve istihdamı canlandırmak için bir
planı var: Konut inşaatında sadece Amerikan malı malzeme kullanmak. Kereste,
çimento, çivi, su borusu ve ampullerin üzerinde "ABD Malı"
damgası olmak zorunda. Lewendal The New York Times'a, "Durgunluk, insanları
konutun neye yaradığını düşünmeye sevk ederek olumlu bir şey de yaptı. Konu şu
ki, küçük şeyler önemli olabilir. Bence herkes alışverişlerinde yüzde 5 oranında
daha fazla ABD malı alsa, bu durgunluğu aşarız" dedi. Lewendal tamamen ABD malı
malzemeyle ev yaptığı için yüksek enerji tasarrufu standartlarına da uyacağını
ve böylece hem ekonomik hem sosyal faydalar sağlayacağını söyledi.
Kendi kendine yeten haneler de aynı faydaları sağlıyor. Sürdürülebilir insan
yerleşimleri tasarlamaya, suyu korumaya ve yıl boyu yiyecek üretmeye yönelik bir
sistem olan kalıcı tarım, dünyada yaklaşmakta olan kaynak krizini yavaşlatmayı
ve insanları geliştirmeyi amaçlıyor. The New York Times'ın haberine göre ABD
askerleri, Afganistan'daki tarım ve altyapı projelerinde kalıcı tarım yönetimin
uygulamayı planlıyor. 60 yaşındaki Bruce Feldman, Wisconsin'de
uygulamalı bir kalıcı tarım çalışmasına katılmış. Yurtdışında yirmi yıl
öğretmenlik yapan Feldman, Tayland'da para birimi baht'ın çöküşüne tanık olmuş,
Japonya'da 1995 depreminin ardından günlerce sokaklarda yaşamış. Feldman,
"Bunlar, geleceğim için hazırlık yapmaya başlamam gerektiğini gösterdi"
diyor.