DHA'nın haberine göre, keşfe katılan Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. Balkız, heyetin hazırlayacağı rapora bakıp yeterli olup olmayacağına karar vereceklerini, ayrıca madenin içinin insanı dehşete düşürdüğünü içler acısı bir manzarayla karşılaştıklarını, tuvaleti bile olmayan binlerce kişinin çalıştığı bir ortam gördüklerini dile getirdi.
Geçen 13 Mayıs'ta Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait ocakta meydana gelen yangında 301 işçi hayatını kaybetti. Türkiye'yi yasa boğan olay sonrasında, kurtarma çalışmalarının tamamlanmasıyla başlayan adli süreçte ise, aralarında şirketin yönetim kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel müdürü Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı.
Bilirkişi ilk kez faciadan 4 gün sonra girmişti
Maden ocağında kurtarma çalışmaları devam ettiği sırada bilirkişi heyeti, ilk olarak 4 gün sonra maden ocağına girdi. Ocakta incelemelerde bulunan heyet, buralardaki uyarı ve güvenlik sistemlerinin verilerine de el koydu. Heyetin ilk hazırladığı raporda da, ocak içerisinde normalin 10 katı yüksekliğinde 500 PPM korbonmonoksit gazı bulunduğu saptandı. Ayrıca zaman zaman ocaktaki korbonmonoksit gazı seviyesinin yükselmesine rağmen, içeride işçilerin çalışmaya devam ettikleri de yine raporda yer aldı.
İki ay sonra yine ocağa girdiler
Bilirkişi heyeti, geçen hafta Çarşamba günü bir kez daha facianın yaşandığı maden ocağına girdi. Savcılık, ocaktaki yangının facianın yaşandığı günlerden bile daha büyük olması ve içerideki karbonmonoksit gazı seviyesinin bin PPM'e kadar yükselmesinden dolayı, ocağa girmenin ileride de mümkün olamayacağını göz önünde bulundurarak böyle bir karar aldığı öğrenildi. Bunun üzerine, aralarında iki maden mühendisi, elektrik mühendisi, kriminal uzman ile savcıların da bulunduğu 15 kişilik heyet keşif için madene girdi. Madene giren heyet, bin 100 metre kadar derine indikten sonra önlerine çıkan yaklaşık 120 bin metreküp seviyesindeki sudan dolayı daha ileriye geçemedi. Bunun üzerine kirli havanın bulunduğu başka bir galeriye temiz hava verildikten sonra heyet 400 metre kadar daha yürüdükten sonra göçüğe yaklaştı. Bu sırada hem ocak içerisinde yıkılan yerlerden incelenmek üzere numuneler alan heyet hem de sabit olan 4 tane sensörün verilerini aldı.
Yaklaşık 450 metre uzunluğundaki göçük bölgesini geçemeyen heyet, göçüğün diğer tarafına hem su birikintisinden dolayı hem de yaklaşık bin PPM'i bulan korbonmonoksit gazı seviyesinden dolayı araştırmalarını tamamlamak zorunda kaldı. Heyetin, facianın hemen sonrasında girdikleri ocakta farklı bir güzergah kullanmalarına rağmen ilk gittiklerinden daha ileriye gidemedikleri ortaya çıktı. Bilirkişi heyeti, keşfin ardından kendi aralarında yaptıkları görüşmelerde, ileriki dönemde ocağa girmenin daha tehlikeli hatta imkansız olacağını göz önünde bulundurup eldeki verilere göre raporlarını hazırlama kararı aldıkları öğrenildi. Heyetin şimdi yaklaşık 20 günlük biri sürede raporunu hazırlayıp savcılığa teslim edeceği açıklandı.
"Binlerce kişinin çalıştığı madende içler acısı bir durum vardı"
Facianın başından beri etkin olarak görev alan Manisa Barosu Avukatı Zeynel Balkız, savunmada yer alan avukatlarla birlikte Soma'da basın açıklaması yaptı. Balkız, kendisinin de katıldığı keşifle birlikte bilirkişinin incelemesinin tamamlandığının dile getirdi. Cumhuriyet savcısının ceza soruşturmasının devam ettiğini söyleyen Balkız. “Cumhuriyet savcısının soruşturması daha devam ediyor. Bilirkişi heyetinin raporu bunlardan sadece bir tanesi daha elde edilen farklı delillerin değerlendirmeleri de savcının eline ulaşacak ve ondan sonra davasını açacak. Şuanda bu soruşturma devam ediyor. Bizler de bilirkişinin hazırladığı raporu inceledikten sonra, yeterli olup olmayacağına karar vereceğiz. Bu konudaki değerlendirmemizi ondan sonra yapacağız. Şu ad için bunu yapmamız doğru olmaz. Sadece bize, ocaktaki mevcut durumun, faciadan sonraki zamanlardan bile kötü olduğu, gelecekte de bu incelemenin bile yapılmasının zor hatta mümkün olmayacağı ortaya çıktığı için, böyle bir karar alıp şimdi bilirkişinin ocağa girdiğini söylediler. Bizler de bunlara itibar etmek zorundayız. Ama tüm haklarımızı saklı tutuyoruz. Rapor çıktıktan sonra karar vereceğiz ve eğer gerekirse ek inceleme de isteyebiliriz. Bilirkişinin elde ettiği verileri yeterli bulmasından dolayı da savcılık keşfi bitirme kararı almış. Tabi kamuoyunda olayın biran önce aydınlatılması baskısı da var" dedi.
Bilirkişi heyetinin madendeki keşif incelemesine gözlemci olarak kendisi de katılan Balkız, “Maden ocağı girişinden itibaren yürümenin zor olduğu bir alan. Bantların yanında yürüme bölümleri var ancak buralar ya göçmüş ya da taşlar dolduğu için yürümek imkansız. Bantın üzerinde de ancak emekleyerek gidebiliyorsunuz. Binlerce kişinin çalıştığı bir alan orası ama bir tuvalet bile yok. İnsanların ihtiyaçlarını nasıl giderdiklerini anlayamadık bile. Bunun yanında ne dinlenme alanı ne de yemek yiyecekleri bir yer var. Bulundukları yerlerde zor koşullarda yaşamaya çalışmışlar. Biz bin 400 metrelik bir alanı ancak üç saatte gidip gelebildik" dedi. 13 Mayıs'taki maden faciasının bundan sonraki maden işletmeleri için milat olması gerektiğini de dile getiren Zeynel Balkız, savcılığın keşfin bittiği yazısını önümüzdeki günlerde hem şirkete hem de Ege Linyit İşletmeleri'ne bildireceğini, ocağın tekrar açılıp açılmayacağına ise, bu iki kurumun kendi aralarındaki görüşmelerinden sonra karar vereceğini dile getirdi.