Altensis kurucu ortağı Emre Ilıcalı, çevre dostu kentler için dönüşümün makro bazda yapılması ve dönüşüm master planında sürdürülebilirlik kriterlerinin zorunlu tutulması gerektiğini söyledi. Olası bir deprem riskinin her sene arttığına da dikkat çeken Ilıcalı, bu konuda biran önce adım atılması gerektiğini; bunun artık acil bir durum olduğunu belirtti.
500 milyar dolarlık dönüşüm
Ilıcalı, kentsel dönüşüm operasyonunun büyüklüğüne dikkat çekerek, 2023 yılına kadar 500 milyar dolar finansmanla yaklaşık 8 milyon konutun yenilenmesinin hedeflendiğini hatırlattı. Bu ölçekte büyük bir operasyonda dönüşümün günümüzde bina bazında ya da daha çok yapılaşma ile gerçekleştirilmesini eleştiren Ilıcalı, kentsel dönüşümle ortaya çıkan yeni yerleşim alanlarında deprem riski giderilse bile şehrin kronik hale gelen ulaşım, betonlaşma, kaynakların verimsiz kullanımı sorunlarının artarak süreceğini ifade etti. Ilıcalı, “Türkiye’de depreme dayanıklı yapılaşmanın yanında daha sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarına sahip, enerji verimliliğini ön planda tutan, ekoloji ve habitatı koruyan, çevre dostu mahalle ve kentsel alanların tasarlanıp yapılması büyük önem taşımaktadır” dedi.
Yılda 3 milyar dolarlık tasarruf, dönüşüme de kaynak yaratır
Kentsel dönüşüm kapsamında tüm binaların enerji verimli olması durumunda senede ortalama 3 milyar dolarlık enerji tasarruf edilebileceğini belirten Emre Ilıcalı, bunun da kentsel dönüşüm süreci için ek finansman niteliğinde olduğunu açıkladı. Hem sürdürülebilir kentler oluşturmak, hem de cari açığın finansmanı açısından yeşil dönüşümün gerekliliğine bir kez daha dikkat çeken Ilıcalı; uluslararası standartları ve denetleme sistemlerini esas alan makro ölçekli kentsel dönüşüm projeleri geliştirilmesini önerdi.
Altensis olarak kentsel alan dönüşüm projeleri üzerinde de çalıştıklarını anlatan Ilıcalı, bugüne kadar görev aldıkları irili ufaklı 100’e yakın yeşil bina ve yerleşke projesinden gelen tecrübelerini kentsel dönüşüm projelerine taşıdıklarını açıkladı. Ilıcalı, “Bu kapsamda yeni geliştirilecek veya dönüştürülecek mahalle ya da kentsel alan sürecini ekonomik, sosyal ve kültürel boyutları ile ele almaktayız. Yeni binaların yapısal olarak iyileştirilmesine ek olarak, içinde yaşayanların ve kullananların sağlığı ve konforu, sosyal donatılar, kamu kuruluşları ve eğitim birimleri ile bağlantıları ve yeşil alanların arttırılması ve var olanların korunması gibi o bölgenin yapısal ve ekolojik olarak kalkınmasına yönelik strateji ve yöntemler uygulanması önerilmektedir” diye konuştu.
Ilıcalı yeşil dönüşüm projeleriyle bu bölgelerde yaşayanlar için kalite, çevresel ve ekonomik getiriler sağlanırken, bu alanları geliştiren yatırımcılar için yeni ve sürdürülebilir ticari araçların ortaya çıkacağını vurguladı.