Yapı Fuarı Ankara’da Wallmerk firması İhracat Yöneticisi Erbil Öktem ile Wallmerk’in Ar-Ge çalışmalarını, yeni ürünlerini konuştuk; ihracata yönelik değerlendirmelerini öğrendik.
Öncelikle Wallmerk ürün gruplarından bahsedebilir misiniz?
Wallmerk Yapı Sistemleri 2008 yılında kuruldu. Ar-Ge çalışmalarını Amerika Birleşik Devletleri’nde yürüten bir firmanın öncülüğünde; üstün teknoloji, çevre duyarlılığı ön koşuluyla Türkiye’de üretime başlayan ve buna göre bütün üretim sistemini ve tesislerini entegre eden bir firmayız.
Ürün gamımız ana hatlarıyla; ısı yalıtım sistemleri, su yalıtım sistemleri, seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, astarlar ve boyalar. Yapı kimyasalları ve izolasyon ürünleri adına, bir yapının ihtiyacı olabilecek her şeyi müşterilerimize tedarik ediyoruz.
Wallmerk ürünlerini benzerlerinden farklı kılan özellikler nelerdir? Çevreci olduğunu söylediniz; Wallmerk bu bağlamda nelere dikkat ediyor?
Öncelikle üretim sürecimizin çevreci olduğunu söyleyebilirim. Aynı zamanda satış ekibimiz, uygulamacılarımız, bayilerimiz de çevreci… Bu konuyla ilgili eğitimler, seminerler düzenliyoruz. Zaten sloganımız; “Bilinçli tüketici, bilinçli uygulamacı, yeşil bir dünya”. Bu yönümüzle de sektörde farklılaşıyoruz. Bunun dışında, çok ciddi Ar-Ge yatırımları gerçekleştiriyoruz. İki Ar-Ge laboratuarımız, bir de test laboratuarımız bulunuyor.
Ar-Ge çalışmalarınızı yürüttüğünüz merkezler nerede?
Biri Amerika Birleşik Devletleri’nde, diğeri ise Polatlı Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikamızda. Bütün Ar-Ge laboratuarımız ve test laboratuarımız orada şu anda.
Peki Yapı Fuarı Ankara’da tanıtmakta olduğunuz yeni bir ürününüz var mı?
Pek çok yeni ürünümüz bulunuyor ama bazıları halen test aşamasında olduğu için net bilgi veremiyorum. Burada tanıtımını yaptığımız en yeni ürünümüz; kendi kendisini temizleyebilen ve kir tutmayan boyamız ‘Nanotermal’.
Ülkemizde ve yurtdışında, yoğun olarak Wallmerk ürünlerinin tercih edildiği projeler var mı?
Yurtdışı projelerinden bahsedecek olursak, bir ihracatçı olarak, en çok tercih edilen ürün grubumuzun ısı yalıtım ürünleri olduğunu söyleyebilirim. Aslında bu doğal bir sonuç; insanlar giderek artan enerji maliyeti nedeniyle tasarruf konusunda biraz daha hassas… Evet, boya hem koruyucu hem de dekoratif bir ürün ama hassas olduğumuz noktalar daha çok ekonomi ve tasarruf üzerine yoğunlaştığı için, ısı yalıtım sistemleri her geçen gün daha da önem kazanıyor. Öte yandan, son dönemde yapılan yasal düzenlemelere istinaden yurtiçindeki hassasiyet de ister istemez artmış durumda. Bu nedenle de tüm Wallmerk ürünleri arasında, en çok tercih edilen ürün ısı yalıtım ürünleri.
İhracat yöneticisi olarak 2012 yılına dair diğer değerlendirmelerinizi de alabilir miyiz?
Wallmerk adına konuşacak olursak, gayet iyi gidiyoruz. Türkiye’de 2008’den beri faaliyet gösteren bir firmayız. Geriye doğru gitme şansımız olmadığı için hep ileriye bakıyoruz. Hala hızlı bir şekilde büyüyen bir kurum olduğumuz için ihracatımız da doğru oranda büyüyor.
Bununla birlikte Türkiye’nin konumu nedeniyle çok ciddi bir stratejik önemi var. Batı Avrupa ülkelerinde kriz dolayısıyla ekonomik daralma söz konusu. Ama biz gerek coğrafi, gerekse kültürel anlamda o kadar iyi bir konuma sahibiz ki, Batı ülkelerindeki rakiplerimize göre Kafkaslar, Rusya, Yakındoğu, Ortadoğu, Asya'ya ulaşma şansımız çok daha yüksek. Bu anlamda ikili ilişkilerimiz de Avrupalı, Amerikalı rakiplerimize göre çok daha rahat olgunlaşabiliyor. Bunun dışında nitelikli bir iş gücüne sahip olmamız da önemli bir avantaj. Wallmerk olarak bu avantajları sonuna kadar kullanmaya çalışıyoruz.
Wallmerk Türkiye bir anlamda kendi coğrafyasının bölge merkezi durumunda. Bu bağlamda Amerika Wallmerk ile Türkiye Wallmerk nasıl bir ilişkiye sahip?
Az önce de belirttiğim gibi, coğrafi anlamda ciddi bir avantaja sahibiz. Bunun dışında Türkiye her geçen gün daha büyük bir lojistik merkez konumuna geliyor. Bundan 15-20 yıl önce nakliye ve ulaştırma işlerini daha çok yurtdışından tedarik ederken, artık bizim de çok ciddi lojistik imkanlarımız var. Limanlarımız da her geçen gün daha verimli bir şekilde çalışıyor.
Son olarak Yapı Fuarı Ankara'nın yeni mekanıyla ilgili görüşlerinizi paylaşabilir misiniz?
Önceki fuar alanının kullanım verimliliği bu kadar iyi değildi. Burada çok daha rahat bir kullanım alanına sahipsiniz. Yeni ve modern bir tesis olmasından kaynaklanan birtakım avantajları var. Bence buranın havalandırması, aydınlatması bir önceki yere göre çok daha iyi. Bunun dışında teşhir anlamında da yeni olmasından ötürü gayet güzel, hoş bir görünüm sergiliyor.
Fuar görüşmelerinin sizin için somut işbirliklerine dönüştüğünü söyleyebilir miyiz?
Tabi, ihracatın mutfağı zaten fuarlar. Elektronik haberleşme her geçen gün gelişse de, bizim hitap ettiğimiz coğrafyalar (Kafkaslar, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Yakındoğu, Balkanlar) ticaret ve iş ilişkilerini yüz yüze başlatıp ilerletmeyi seven toplumlardan oluşuyor. Bu anlamda ticaret adına elimizdeki en önemli enstrüman fuarlar. Gerek İstanbul Fuarı'ndan gerekse Ankara Fuarı'ndan olumlu geri dönüşler alıyoruz.