Anadolu'nun en eski camilerinden Ulu Cami 2010 yılında
Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restorasyona alınacak. Diyarbakır
Vakıflar Bölge Müdürü Yakup Aktürk, Vakıflar Genel
Müdürlüğü'nün son 6-7 yıl içinde Türkiye çapında 3 bin 833 eserin restorasyonunu
yaptığını ve bu kapsamda büyük bir yatırımı gerçekleştirdiğini söyledi.
Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak 4 mezhebe hizmet etmiş ve onarıma
ihtiyacı olan Ulu Cami'nin restorasyonu için 1 Ocakta ihaleye çıkılacağını ifade
eden Aktürk, onarım çalışmalarına cami yakınındaki Zinciriyeve Mesudiye
Medreselerinin de dahil edileceğini ve caminin önündeki yer altı çarşısının da
kamulaştırılacağını
kaydetti.
Aktürk, söz
konusu çalışmanın Diyarbakır ve Türkiye için büyük bir değer olan Ulu Cami'nin
geleceğe aktarmak için atılacak en büyük adımlardan biri olduğunu belirterek,
binanın zemin etüdünden itibaren güçlendirilmesinin yanında temizlik, tarihi
yapısı ile doğramalarının korunmasınında büyük önem taşıdığını
söyledi.
Dünyaca ünlü
bir eser
Restorasyonun alt
yapısını tamamladıklarını, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan da
onay aldıklarını dile getiren Aktürk, şöyle
konuştu:
''2010 yılında
onarıma başlayacağız. Tarihi kaynaklara göre, binanın ilk yapılışında Ulu
Cami'ye alttan yukarıya merdivenle çıkılıyordu. Daha sonra zaman içerisinde
dolgu yapılarak şimdi üstten aşağıya merdivenle camiye iniyoruz. Caminin önünde
böyle bir yer altı çarşının kalması camiyi adeta esir almış. Biz burayı
kamulaştırıp cami alanına katmayı düşüyoruz. Çarşıyı caminin avlusu olarak
düşünüyoruz. Belediye ile yaptığımız görüşmede, kendi özel mülkiyetindeki gayri
menkulleri bize bedelsiz vereceklerini ifade ettiler. Söz konusu olan 3-4
dönümlük bir alandır. Tarihi Ulu Cami'nin hemen karşısında Hasanpaşa Hanı var.
Alanın külliye olduğu düşünülüyor. Zamanında imarda yapılan değişiklikle
belediye orasını yer altı çarsı olarak kullanmış. Camideki bütün mekanları,
kütüphane, Zinciriye ve Mesudiye medreseleri komple bir külliye halinde
restorasyona alacağız. Restorasyonu 3 yıl içinde tamamlamayı
hedefliyoruz.''
Bilim heyeti oluşturulacak
İslam dünyasının 5. Haremüşşerif olarak tanımlanan Ulu Cami'nin dünyaca ünlü
bir eser olduğunu anlatan Aktürk, daha önce basit onarımların yapıldığını, ancak
ilk kez kapsamlı bir restorasyon yapılacağını belirtti. Aktürk, restorasyonda
özel malzemelerin kullanılacağını, yapının özgün yapısını değiştirmeden yağmur
gibi çevresel faktörlerden korumak için özel malzemelerin kullanılacağını ifade
ederek, şunları söyledi:
''Zemin etüt çalışması sırasında yer altında 7-8 metre aşağıda su sarnıçları
tespit ettik. Bakım çalışması esnasında bunları da dikkate alacağız. Ortadoğu
Teknik, İstanbul Teknik, Marmara ve Dicle üniversitelerinden bilim heyeti
oluşturup restorasyonları onların eşliğinde tamamlayacağız.''
Ulu Cami
Sur ilçesinde MS. 639 yılında Roma tapınağına kurulduğu düşünülen bir
kilisenin üzerine inşa edilen Diyarbakır Ulucami, Roma döneminden kalan devşirme
taş malzemelerin kullanımı ile Selçuklu, Artuklu, İnaloğulları ve Osmanlı
dönemindeki eklemelerle pek çok dönem ve kültürün özelliklerini
yansıtıyor.
Selçuklu geleneğini yansıtan Anadolu'daki en erken ve en anıtsal cami olarak
nitelendirilen caminin planı ve mimari açısından Şam'daki Emeviye Camisiyle
benzerlik gösteriyor. Avlusu, avlu etrafındaki müştemilatı, maksureleri,
medreseleri ve kıble yönündeki haremiyle hem Artuklu geleneğini devam ettiren
bir yapı, hem kare kesitli minaresiyle ve anıtsal yapı oluşu nedeniyle
Diyarbakır Ulu Cami'nin İslam'ın Beşinci Harem-i Şerif'i olarak da
nitelendiriliyor.
Ayrıca
camide ünlü bilgin El Cezeri'nin yaptığı güneş saati
bulunuyor.