Bilgisayar Destekli Yapı Tasarımı



“Bilgisayar Destekli Yapı Tasarımı”nda yeni teknolojiler ve en son eğilimler konuşuldu. Autodesk tarafından Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin katkılarıyla düzenlenen “Bilgisayar Destekli Yapı Tasarımında Neler Oluyor?” başlıklı toplantının konuşmacısı Autodesk Yapı Tasarımı Bölümü Uygulama Mühendisi Jean-Paul Trehen idi.



YEM’in ev sahipliğinde bugün (26 Kasım 2008) gerçekleştirilen toplantıda yapı projelerinde koordineli, tutarlı, hesaplanabilir bilginin üretilmesini, saklanmasını ve yeniden kullanılmasını sağlayan Yapı Bilgi Sistemi (BIM) teknolojisi ve bu teknolojiyle üretilmiş projelerden örnekler sunuldu. Autodesk Türkiye Genel Müdürü Tolgay Tomruk’un hoş geldiniz konuşması ile başlayan toplantıda “Yeşil Bina” ve “Sürdürülebilir Mimarlık” kavramları, Tümleşik Proje Paylaşımı ve CAD’den BIM’e geçiş süreci de irdelendi.

“BIM statik bir bilgiden öte dinamik bir süreçtir”

“Artık dijital temsiller olmadan tasarımdan söz edemiyoruz” diyerek sözlerine başlayan Jean-Paul Trehen konuşmasının ilk bölümde yapı modellemenin BIM için önemini anlattı. Trehen, BIM’in tanımındaki en önemli noktayı, “binayı yaşam döngüsü içinde düşünmek” olarak tarifledi. BIM’in statik bir bilgiden öte dinamik bir süreç olduğunu dile getiren Trehen şöyle konuştu;

“BIM’in yapı tasarımına olan yaklaşımı, koordine edilmiş, tutarlı ve hesaplanabilir bilginin, yapı projesi için oluşturulması ve kullanılmasını temel alıyor. Yapı bilgisinin güvenilir olması BIM’in ve sayısal tasarım sürecinin çok gerekli bir özelliği. Parametrik yapı modelleme sistemi kullanan BIM çözümleri daha koordine, güvenilir ve daha kaliteli yapı bilgisi sağlıyor”



Trehen tasarımın gerçek ruhunu ve tasarımcının niyetini yakalayan parametrik yapı modellemenin, yapıların sayısal ortamda tasarlanmasını kolaylaştırmasına ek olarak, tasarımının daha detaylı incelenebilmesine olanak sağladığını ve bu olanağın da yapı tasarımının daha iyi olmasına neden olduğunu dile getirdi.

BİM’in “yarat-görselleştir-simule et-analiz et-teslim et” döngüsünde işlediğini söyleyen Trehen, BIM’in risk yaklaşımı ile süreçteki sorunları daha çabuk çözdüğünün altını çizerek “BIM, tümleşik bir proje paylaşımı olarak çok önemlidir. Projeyi her aşamada görmemizi sağlar ve mimarın projede gördüğü ile proje sahibin gördüğü şey arasında eşleme yapar” dedi.



BIM’e geçiş

Konuşmasının ikinci bölümünde CAD ile çalışan şirketlerin BIM’e geçişlerinde kullandıkları yöntemleri anlatan Trehen BIM eğitimi ile de bilgi verdi. Trehen şöyle konuştu:

“Mimarlar, Revit Architecture gibi yapı tasarım ve projelendirmesine uygun geliştirilmiş bir BIM çözümü ile tasarım yaparken fark yaratıcı, sezgisel ve güçlü araçlara sahip olurlar. Modelleme için kullanılan parametrik yapı, gerçek mimari tasarımın özünü oluşturur ve tasarım için bilgisayar kullanımında devrim yapan yeni bir yöntemi temsil eder.

CAD tabanlı teknolojiden nesne CAD teknolojisine geçiş aşamalı gerçekleşmiştir. Parametrik yapı modellemeye geçmek ise, daha büyük ancak teknolojiyi mümkün olan en etkin şekilde kullanmak isteyen şirketlerin özellikle tercih edeceği bir değişikliktir. Değişime karşı olan bu doğal dirençle baş etmek için kullanılan temel silahlar, sağlayacağı önemli avantajlar ve zorunlu kıldığı iş akışı değişiklikleri açısından BIM hakkında eğitim vermek ve bilinirlik sağlamaktır. “




Trehen, BIM’in tasarım ve projelendirme konusunda sağlayacağı avantajların yanı sıra bu avantajlara sahip olma için geleneksel çalışma yöntemlerinden uzaklaşmak gerektiğine dikkat çekerek;

“CAD tabanlı teknolojiden uzaklaşıp, nesne-CAD teknolojisine yaklaşmak aşamalı veya devrimsel bir değişiklik olabilir. Yapı Bilgi Sistemi’ne geçiş ise çok daha büyük bir değişimdir ve bu nedenle uygulama planlaması, personel ve eğitim çalışmaları son derece dikkatle yürütülmelidir“ dedi.