Sinema yazarları, adı sinemayla özdeşleşmiş Beyoğlu’nun
‘sinemasızlaştırılmasından’ kaygı duyuyor. Uluslararası
Sinema Yazarları Federasyonu (FIPRESCI) başkan yardımcısı Alin
Tayçıyan, SİYAD adına yaptığı açıklamada “Beyoğlu’nda
sinemayı özler hale geldik. Büyük salonlar önce küçük salonlara bölündü, sonra
kapandı ya da yıkıldı birer birer. Ne Lale kaldı, ne
Saray ne Yeni Melek...
Sinematek’i darbeciler kapattı. Elhamra gibi
bir anıt salon yandı kül oldu. Emek’in kapısına kilit vuruldu,
geleceği belirsiz. Alkazar hizmetine son verdi.
İstanbul Film Festivali, Beyoğlu ilçe sınırları içinde dünya
standartlarına uygun gösterim mekanı bulamıyor. Beyoğlu Belediyesi,
girişimcilerinden biri olduğu Yeşilçam Ödülleri’nin törenini
kendi ilçe sınırları içinde bir salonda düzenleyemiyor. Sinemacılar dünyada öncü
konuma yerleşir, uluslararası alanda gurur verici başarılara imza atarken
sinemamızın fiziki merkezi olan Beyoğlu’nun ‘sinemasızlaşması’ anlaşılır gibi
değil” ifadelerine yer verdi.
Beyoğlu’yla sınırlı değil
Sorunun sadece Beyoğlu ile sınırlı olmadığının vurgulandığı açıklamada,
“Sinema salonların en iyi koşullarda varlıklarını sürdürebilmeleri ve sinema
sanatının gelişmesine katkıda bulunabilmeleri için yetkili resmi kurum ve
kuruluşları göreve çağırıyoruz. Kamuoyundan ve özel kuruluşlardan da
desteklerini esirgememelerini talep ediyoruz. SİYAD olarak her türlü girişime
destek olmaya hazırız” denildi.