İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Beylikdüzü Barış ile Kavaklı mahallelerini birbirine bağlayan Vira Kavşağı’nı baştan aşağı yeniledi. Yıllardır trafik çilesi yaşanan 2 şeritli kavşaktaki şerit sayısı 3’e çıkarılarak araç yoğunluğunda azalma, bölgeye yayılan trafikte rahatlama sağlandı. Yenilenen Vira Kavşağı’nın açılışı; CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Açılış töreninde, sırasıyla; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Alpay, Çalık, İmamoğlu ve Çelik birer konuşma yaptı.
“Çok özel, çok insani, insan odaklı bir projenin açılışını yapıyoruz” diyen İmamoğlu, “Her ne kadar adını Vira Kavşağı diye tariflesek de aslında burada derinlemesine bir trafik sorununu çözen, ama bir o kadar da insan yaşamını kolaylaştıran, her noktasından vatandaşın nasıl geçeceğini, vatandaşın önüne bir engel değil, o engeli nasıl kaldıracağını çözüme kavuşturan bir alanı tasarlamanın keyfini yaşıyoruz ve açılışını yapıyoruz.” şeklinde konuştu. Bölgede yaşayanların ve yolu kullanmak zorunda olan vatandaşların yaklaşık 13-14 yıldır trafik sıkıntısı çektiğini hatırlatan İmamoğlu, “6 caddeyi bağlayan bir yerdi. Ve de önemli bir aksı sağlayan bir geçiş noktasıydı. Burayı iyi bir projeyle açmanın, göz bebeğimiz ve bütün İstanbul'a marka olan, hatta İstanbul dışında da artık isim olarak kullanılmaya başlanan ‘yaşam vadisi’ kavramının doğum yeri olan, bu yaşam vadisini de kesintisiz bir vadi haline getirip, D100 kanadından sahile kadar, neredeyse 7 kilometre, ayağınıza bir taş değmeden sizi yürüten, koşturan, bisiklete bindiren muazzam bir tasarımın da bütünlükçü yapısını taşıyan bir projeyi bitirmenin keyfini yaşıyoruz.” dedi.
“Kağıt üstünde, ‘7 metronun 5’i İBB'nin, ikisi de Ulaştırma Bakanlığı’nın’ denebilir…”
Ulaşımın, İstanbul için her dönem önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Yaklaşık 25 sene önce, İstanbul'la ilgili ilk kez bir anketi sorguladığımı ve dinlediğimi anımsıyorum. Orada da birinci sıra sorun ulaşımdı, bugün de. Eğer siz, 16 milyon resmi nüfusu olan, 20 milyona yakın bir şehrin yaşamı içerisindeyseniz, ulaşım temel sorun olabiliyor. Dünyanın en büyük kentlerinde bu sorun sıralaması pek de değişmez. Onun için, bütçemizin yüzde 50’sinden fazlasını ulaşıma harcıyoruz. Raylı sistemlerde, kara-deniz yollarında büyük atılımlar yaptık ve ağımızı genişletiyoruz. 5 yıldan daha kısa süre içerisinde, Büyükşehir Belediyesi’nin projeleriyle, bütçesiyle, tam 7 metro hattı hizmete açıldı. Kağıt üstünde, ‘7 metronun 5’i İBB'nin, ikisi de Ulaştırma Bakanlığı’nın’ denebilir. Doğru; ama bir farkla. Bakın; biz sadece iş üretmiyoruz. İş üretiyoruz, engellemeleri aşıyoruz… Allah'ın izniyle bu konuda bayağı bir kabiliyetli olduk. Ne koyarlarsa koysunlar önümüze, biz onu aşmayı, o duvarı yıkmayı başarıyoruz. Çünkü biliyoruz; o duvarın yıkılmasıyla vatandaşı hizmetle buluşturuyorsunuz.” şeklinde konuştu.
“Peki, ‘İkisi Ulaştırma Bakanlığı'nın’ derken aradaki fark nerede” sorusunu yönelten İmamoğlu, şunları söyledi:
“Engelleri aşmanın yanı sıra, bir de bizden tahsilat yapıyorlar. Hem de çatır çutur. Yani daha önce Ulaştırma Bakanlığı, İBB’ye devretmek üzere yaptığı bir metro hattının parasını, 15-20 yılda tahsil ediyordu. Çünkü o zaman yönetmelik, orada kesilen bilet parası üzerinden tahsilatını yapıyordu. Biz göreve gelince, metro hatları bize teslim edilmek üzere bir genelge çıkartıyorlar ve ‘İstanbul'a yollanan paranın, yani 100 liranın, 5 lirasını kesme hakkını üstümüze aldık’ diyorlar. Ve bizim hiç gözünün yaşına bakmadan, İstanbullunun cebine buradan para koyarken, buradan bir el uzanıyor, buradan 5 lirasını alıyor 100 liranın. Ve ne oldu biliyor musunuz? Sadece 10 ayda iki metro hattının, artık yaklaşık 5 milyar lirasını bizden tahsil ettiler. 10-11 ayda. 5 milyar lira. Yani iki yıllık Beylikdüzü bütçesini, 10 ayda cebimizden aldılar. Şimdi böylesi bir tahsilatla, onun için hakkımız olarak görüyoruz, ‘7 metro hattı’ diye söylemeyi.”