Tarihi yarımadanın en işlek yerlerinden biri olan Beyazıt Meydanı'nda yenileme çalışmaları yaklaşık 3 yıl önce başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından da çalışmaların kısa sürede tamamlanacağı ifade edilmişti. Çalışmalar kapsamında meydana döşenen taşlara tekrar tıraşlama işlemi yapıldığı görüldü.
DHA’da yer alan habere göre; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu meydanla ilgili, "Beyazıt Meydanı Fetih'ten sonra yapılmış olmakla birlikte bir tarihi miras anlamı da taşıyor. Zaten meydansız bir şehir olan İstanbul'da az bulunan meydanlardan biri. Bir kentsel bellek açısından da önemli olan bir meydan. Bu çalışmalar epey önce başlatıldı. Bu kadar uzatılmasının arkasında bazı sebepler vardı. Koruma kurullarının karar süreçlerine de tabiydi. Bu karar süreçleri çok uzun sürdü." dedi.
Giritlioğlu, "Yapılan bu kentsel tasarım projesi kapsamında bir tarihi çevre kaygısı güdüldüğünü görmekle birlikte, ergonomik olarak baktığınızda gereğinin de tam olarak yapılmadığını fark ettik. Burası beton bir meydan olmadı. Tarihi dokuyla uyumlu yer döşemesi kaygısı güdüldüğünü görüyoruz. Çünkü burası meydan olarak da birçok meydandan farklı bir yer. Bu meydanı oluşturan camisiyle, üniversitesiyle, kütüphanesiyle bir külliye yapıları arasında kalan, formunu onların verdiği bir meydandır. Bu tarihi kimlikle bütünleşmesi gereken de bir tasarıma ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bütün kaygılar güdülürken insan ölçeğinin ve kullanım fonksiyon meselesinin bir kenara bırakıldığını da gördük." ifadelerini kullandı.
Giritlioğlu, "Kullanım boyutu olduğu ne yazık ki düşünülmemiş, gerçekten insanlar düşüyorlar. Ben de bu meydanın kullanıcılarından biriyim. Çok sık kazalara sebep olduğunu görüyoruz ve diliyoruz ki bir an önce burada bu hatadan dönülür. Bütün bunlar bir yandan da kamu zararını da beraberinde getiriyor. Kamu kaynaklarının hatalı bir şekilde harcandığını bize gösteriyor. Dolayısıyla o kurul kararlarının, kurul süreçlerinin kentsel tasarım aşamalarının zamanında çok doğru ve hassas bir şekilde ele alınmasında ve kararların böyle verilmesinde büyük fayda olduğunu düşünüyorum. Bu tip tasarımların tarihi dokuya uygun olması da yetmiyor. Engellilerin kullanımına, yaşlıların, sakatların, özel durumu olanların, bebekli insanların da yürümesine, çocukların rahat yürümesine de fayda sağlaması gerekiyor. O kullanımı sağlayamıyorsa işlevini yeterince yerine getirmemiş anlamına geliyor." diye konuştu.