Onunki bir tür Soğuk Savaş ganimeti... 1925’te Yozgat’ın
bir köyünde dünyaya gelen Osman Kalın’ın Berlin’in bir duvarla iki parçaya
bölündüğü vakitlerde, 1983’te duvarın hemen dibindeki küçük alanı çöpten
temizledikten sonra etrafını çevirip kendisine ev ve bahçe kondurduğu alan. O
vakitler Doğu Almanya tarafında olan alan, esasen Batı Almanya’ya aitmiş. Ancak
duvar inşa edilirken birtakım mühendislik hesaplamalarından dolayı, Batı
Almanya, Kalın’ın sonradan el koyduğu alanı, bile isteye öbür tarafa bırakmış.
Kalın, 84. yaşını sürmekte, hafızası artık pek kuvvetli değil, gelene gidene
oğlu Mehmet aktarıyor öyküyü. Babasının bahçeye dönüştürdüğü alanda lahanalar,
vişne ağaçları, asmalar bitmiş. 350 metrekarelik alan 1989’da Berlin Duvarı’nın
yıkılışına tanık olan ya da Soğuk Savaş izlerinin peşinde dolanan çok sayıda
turistin de uğrak noktası.
Filme de çekilecek
Kalın’ın arazisi vaktiyle Batı Berlin’den gelen askerlerin müdahalesiyle
karşılaşmış, Mehmet Kalın babasının askerlerle ‘muhabbetini’ şöyle anlatıyor:
“Önce sınır nöbetçileri gelip bahçeyi yıkmak istemiş, babam onlara buranın
kendisine Tanrı vergisi olduğunu söylemiş. İki hafta sonra kalaşnikoflarıyla iki
asker gelmiş. Babamın ajan olabileceğinden şüphelenmiş, sonunda babamı çitin
duvarın boyunu aşmaması gerektiği konusunda uyarıp gitmişler. Sonra arkadaş
olmuşlar.” Oğul Kalın, bahçeyi yasal statüye kavuşturmak, ileride kendilerini
çıkarmaya kalkarlarsa babası gibi mücadele etmek istiyor. Kalın’ın öyküsünü
senarist ve yönetmen Sırrı Süreyya Önder filme de çekecek. Senaryoyu tamamlayan
Önder, ‘Bir Türk Dünyaya Kederdir’ adlı filmin Kalın’dan yola çıkıp göçmenlik ve
ev sahibi olmak üstüne de bir şeyler anlatacağını söylemişti.