Dünyanın en dinamik kentsel noktalarından Berlin ve New York, sokaklarında ve göklerinde radikal değişimler yaşıyorlar. 'Berlin – New York Diyalogları', bu iki şehirdeki değişimleri mevcut yapılaşmış çevre ve kentsel dönüşüm mekanizmaları –yapılaşmayı etkileyen sosyal, ekonomik, politik ve kültürel süreçler- üzerinden okumaya çalışıyor. Aynı zamanda, bu şehirlere komşu kentlerin giderek kimlik, ayrışma ve temel strüktürler dahilinde, kalıcılıklarının ‘mega şehir’e bağımlılığını gözlemliyor.Carnegie Hall desteğiyle gerçekleştirilen ve 2-18 Kasım tarihleri arasında Berlin'de gerçekleştirilen 'Berlin in Lights' adlı serginin ikinci ayağı olarak düzenlenen 'Berlin - New York Diyalogları', aynı zamanda da Amerikan Mimarlık Merkezi tarafından bir kaç yıldır sürdürülen 'Küresel Kent Diyalogları' serisinin de bir parçası.
Sergi, New York'un diğer küresel anlamda önem kazanan dünya şehirleriyle arasındaki benzerlik ve farklılıklarını keşfetmek üzere yola çıkan Amerikan Mimarlık Merkezi'nin Alman Mimarlık Merkezi DAZ ile ortaklığının bir ürünü.
Berlin – New York Diyalogları her şehrin üç parçasını inceliyor. Öncelikli, sofistike projeler ve resmi olmayan girişimler bir dizi başlık üzerinden karşılaştırılıyor: Katalizör olarak Kültür, Toplumsal Aktivizm, Mutenalaştırma, Açık Mekan ve Devlet Uzlaşmaları. Sergi, kentsel kapsam içinde ele aldığı projelerin hikayelerini ve arkalarındaki ‘güç’leri odak noktasına alıyor.
 |
| Berlin'in sivil kültürel gelişim organizasyonlarından 'Platoon', yaratıcı kentsel insiyatiflere bir örnek. |
 |
| Platoon, düşük gelirli mesleklere dikkat çekmek üzere düzenlediği kampanya kapsamında, 'düşük gelir kuklaları' ile Berlin'de gösteri yapıyor. |
 |
| Birleştirilmiş metal parçalarından oluşan strüktür-heykel, Berlin ve New York haritaları arasına yerleştirilmiş. |