Belenco’nun DNA’sında ‘Geri Dönüşüm’ var



Kuvars mineralini, dünyadaki en gelişmiş teknoloji ve özgün tasarımla buluşturarak yaşam alanları için benzersiz özeliklerde mutfak ve banyo tezgahları ile yer ve duvar karolarına dönüştüren Belenco, bugün (11 Ekim Perşembe) gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla dünya ile aynı anda Türkiye’de sektörün beğenisine sunduğun 'Belenco Bio Yüzeyler'in tanıtımını gerçekleştirdi.

Uyguladığı yeni üretim tekniği ile yüzde 100 doğal kuvars mineralleri yüzde 100 biyolojik bağlayıcılar kullanarak üreten ve böylelikle yeni nesil biyolojik yüzeylere imza atan Belenco, sektöründeki yeşil ve inovatif duruşunu sağlamlaştırdı.

"Bu anlamda keten yağını tercih etmemizin temel nedeni; gıda kaynaklarını tüketmeden üretim gerçekleştirme hedefimiz oldu"

Bugün gerçekleşen basın toplantısında kuvars yüzeyler alanındaki yatırımları hakkında detaylı bilgiler veren Belenco Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Berk Kuter, insanların hayatlarının sürdürülebilir olmasının gerekliliğinden bahsederek Belenco’nun çevreye ve insan sağlığına verdiği önemi bir kez daha vurgulayarak Bio Yüzeyler'in önemine vurgu yaptı.

Belenco olarak, kuruluş aşamasında çalışmaya ‘geri dönüşüm’ kavramı üzerinden başladıklarını paylaşan Kuter, cam ve ayna kırıklarını kullanarak üretim gerçekleştirdiklerini, kırılmış ayna kullanım oranlarının yüzde 30 düzeyinde olduğunu ve temel amaçlarının bu oranı yüzde 50’lere çıkarmak olduğunu anlattı.

Üretim sürecinde de sürdürülebilir bir firma olduklarını ifade eden Kuter; fabrika dahilinde kullandıkları suların arıtılarak tekrar kullanıldığını, çevreye verdikleri atık düzeyinin ise sıfıra yakın olduğunu anlattı. Ayrıca tedarikçilerinden çevreye ve insana uyumlu malzeme tedarik etmeleri konusunda taahhüt istediklerini de vurgulayan Kuter, Belenco ürünlerinin bir yapıda kullanılması halinde LEED sertifikası için puan oluşturduğunun da altını çizdi.

Kuter, ürünün yapısında yer alan biyolojik bağlayıcıların keten yağından üretildiğini belirterek, "Belenco Bio Yüzeyler, gıda sektöründe kullanılmayan bitkisel yağların işlenmesi ile elde edilen biyolojik bağlayıcıları kullanarak, tarım ürünlerinde katma değer yaratırken, bu ürünlerin endüstriyel kullanımları için yeni bir saha yaratıyor" dedi. Biyolojik ürünlerle tarım ürünlerinin katma değerini arttırmayı amaçladıklarını bildiren Kuter, bu tip ürünler aracılığıyla yerli payının arttırılabileceğine değindi.

Polyester reçinelerin kimyasal ürünler olduğunu anlatan Kuter, aynı zamanda bu tip ürünlerde petrol katkısının bulunduğunu ve bu nedenle de fiyatlarının değişken olduğunu ifade etti. Tarıma dayalı biyolojik hammaddelerin, petrol türevi hammaddelerin yüksek fiyat artışlarının aksine daha tutarlı fiyat yapısına sahip olduğunu hatırlata Kuter, "Yüksek Ar-Ge yatırımları ve yoğun araştırma geliştirme çalışmalarının ürünü olan biyolojik ürünler, bu bağlamda, gelecek nesillere bırakılacak sağlıklı ve bozulmamış bir çevre için temel yapı taşları olacaktır" dedi.

Türkiye’de biyolojik ürün üretiminin kısıtlı olduğunu belirten Kuter, bunun için son tüketicinin bilinçli olmasının önemine vurgu yaparak, sürdürülebilir ürünlerin son kullanıcı tarafından talep edilmesinin gerekliliğinin altını çizdi. Belenco olarak bu yönde bir atılım gerçekleştirdiklerini ve bu anlamda süreci başlattıklarını paylaşan Kuter, “Yolumuzun açık olduğunu düşünüyorum” dedi.

Yeşil ve inovatif ürünlerin devlet tarafından da desteklenmesi gerektiğini bildiren Kuter, bir takım teşviklerin söz konusu olmasının önemine değindi.

Belenco’nun mevcut 30 ürününün 10 tanesinin biyolojik olduğunu anlatan Kuter, temel amaçlarının 30 ürünün tamamını biyolojik hale getirmek olduğunu vurguladı. Belenco Bio Yüzeyler’in özellikle yaşam alanları tasarımcıları ve doğal yaşam tutkunları tarafından öncelikli olarak tercih edilmesi bekleniyor.