Behruz Çinici: "ODTÜ'nün Planını 50 Yıldır Onaylatamadılar"



ODTÜ Ankara Kampüsü, Altuğ ve Behruz Çinici

ODTÜ Rektörlüğü ile ODTÜ Kampüsü proje müellifi ve eser sahibi mimarlar Altuğ ve Behruz Çinici'nin arası, 49 yıl sonra, dava nedeniyle açıldı. Çinici Mimarlık Basın Müşavirliğinden 28 Temmuz'da yapılan açıklamada, proje müelliflerinin izni alınmaksızın yapılan kaçak yapılar ile yine izinsiz olarak Mayıs 2010'da açılmış olan 'ODTÜ Öğrenci Merkezi Binası ve ODTÜ Meydanı Mimari Proje Yarışması'nın davanın nedenlerini oluşturduğu bildirildi. Açıklama sonrası görüş aldığımız Behruz Çinici, konkur ile elde ettikleri kampüs projesinin 50 yıldır onaylatılmadığına dikkat çekti.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Mimarların telif haklarının saklı olduğu ODTÜ kampüsünde 1961 yılından bu yana akdolunan sözleşme ve ara protokollere aykırı biçimde davranışlarda bulunmaya devam eden ODTÜ Rektörlüğü hakkında mimarlarca hukuksal süreç başlatıldı.

ODTÜ Yerleşkesi plan müellifi ve eser sahibi mimarlar Altuğ ve Behruz Çinici, bugüne kadar mimalarından izin alınmadan yapılan yaklaşık 25 adet kaçak yapının ardından ODTÜ'de yapılması planlanan öğrenci merkezi ve çevre düzenlemesinin yine izin alınmadan yarışmaya açılmasını mahkemeye taşıdı."

Davacıların, ODTÜ Kampüs alanında yeniden bir tecavüz oluşmasını engellemeye yönelik olarak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde tedbir, durdurma ve önleme amaçlı olarak Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine başvuruda bulunduğu bilgisi verildi.

Çinici: "Kampüs artık elimizden kayıp gitmekte"

Açıklamanın ardırdan kendisine ulaşarak görüş aldığımız Behruz Çinici, daha önce de kendilerinden izin alınmadan yapılan kaçak yapılara karşı davalar açtıklarını ancak, kendi mezunları rektör olunca, bu davaları durdurma kararı aldıklarını söyledi.

Ömer Saatçıoğlu’ndan başlayarak gelen tüm rektörler protokollerle yazılı sözler verdiğine dikkat çeken Çinici, "Protokoller bundan sonra müelliflerinden izin alınmadan hiçbir yapıya geçit verilmeyecek idi (!) Özellikle, 'Servis yolumla yurtlar arasındaki giriş kapımın arasındaki bölgeyi bana bağışlayın, bunun dışında aşağılarda ne yapmak isterseniz yapın' ricasında bulunmuştum ama yine bu sözlerin dışına çıkıldı." dedi.

Jürisi uluslararası olan 1961 yılındaki konkurla kazandıkları vaziyet planının bugünkü durumunun ortada olduğunu belirten Behruz Çinici, ODTÜ için halen “yine de en güzel kampüs” ifadesi kullanılsa da artık kampüsün ellerinden kayıp gitmekte olduğundan dem vurdu.

Çinici konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Plan 50 senedir onaylatılamadı"

"Onlar sözlerini unuttular. İlk etapta genel vaziyet planı ile 3 binanın yapımı söz konusuydu. Rektörlük, mimarlık fakültesi ve yurt… Sözleşmede, bu 3 binanın tamamlanmasının ardından, idare memnun kaldığı takdirde, bütün işlerin bizlere verilebileceğine de açıktı.

300 bin metrekarelik yapılaşmalar, brüt beton tekniği alt yapısı ile 8 yılda tamamlandı. Tabii kurucu Rektör Sayın Kemal Kurdaş bu işi bana tek başına veremezdi. İçlerinde ülkenin en saygın ve üstün yöneticilerin yer aldığı mütevelli heyetleri vardı. İşte bu mütevelli heyetlerinin ve Rektörün onayıyla işlerin bana verilmesine karar verilmiştir.
ODTÜ’nün nüvesi, Ortadoğu ülkelerini kalkındırmaya yönelik düşünce içinde bir Şehircilik Enstitüsü olduğu halde, 50 senedir kendi kampüslerinin vaziyet planını onaylatamamışlardır. Ama bu kişiler bugün YÖK profesörü, doçentleri vs'dir. Belediye Başkanı harekete geçince telaşlanmışlar ama bu konuyu hala sonuçlandıramamışlardır.

ODTÜ’de hocalık yapan, bazı mimarlar, bana karşı aldırmazlık ve saygısızlık içinde yapılarımın arasına sızmışlardır.

Sel yatağına yapılan kültür merkezi

Son olarak sözde bir ‘kültür (!) binası’ yapıldı. Bunun yeri vaziyet planında rektörlük ve kütüphane arasında iken, getirip bu devasa çirkinliği sel yatağına yaptılar. İnşaat Fakültesi eski hocalarından ünlü Alman Profesör Gerbreht’in bu sel yatağına işaret eden ikazlarına ve buranın teknik bir üniversite – pek çok bölge çürük zemin ve Üniversite jeolojik bir rapora da sahip değil!- olmasına rağmen…

Yalıncak’tan her an kopabilecek bir SEL felaketi yaşanabilir. Bizler bu sel yatağını diyagonal bir yeşil kuşakla daima vurguladık. Buna karşın, Suha Sevük’ün rektörlüğü döneminde, koskoca bir binayı buraya yapıverdiler.

Gerilimi son raddeye getiren yarışma

Son olarak geçtiğimiz Mayıs ayında, ODTÜ Öğrenci Merkezi için Ankara’ya çağrıldım. Rektörle birlikte Süha Özkan ve şehirci Baykan Günay da orada idiler. Bir de bana türlü ahkamlar keserek etütler yapmazlar mı?

Kafeterya ile merkez mühendislik binası arasında yer alan bir öğrenci merkezi projemizin olduğunu, bedelinin yıllar önce ödendiğini de söyledim. Ancak yapının benim seçtiğim alanda olmasını istemediklerini, kapalı spor salonu ile yurtlar arasında kalan bölgeyi kendilerince! nasıl ve hangi hakla ölçemediğim şekilde seçmişler.

Bahsettikleri yer çok kritik bir nokta. 'Kabul etmiyorum, olursa olur, olmazsa olmaz' diyerek yerimden fırlayarak toplantıyı terk ettim.

Benim arkamdan alelacele bu yarışmayı açtılar. Belki de şimdi sonuçlanmıştır ama geçen hafta itibariyle durdurma ve tedbir davamızı başlatmış bulunuyoruz."