Mehmet Kara bugünkü "Dereler için müjde zamanın ruhu değişti!" başlıklı yazısında dün ortaya çıkan "Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Yenilenebilir Enerji Kaynak (YEKA) Alanlarının Belirlenmesi, Derecelendirilmesi, Korunması ve Kullanılmasına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik" adını taşıyan düzenlemeden bahsediyor. Ve; "Peki bu düzenleme Türkiye'nin "dereler" sorununa derman olur mu?" diye soruyor. Bundan sonra verilecek HES lisansları için bu soruya "evet" cevabının verebileceğini ifade eden Kara; lisanslanmış bazı HES projelerinin rafa kalkmasının da kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
İşte Mehmet Kara'nın o yazısı...
Dereler için müjde zamanın ruhu değişti!
Önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kaynağını aşan hidroelektrik santrallerinden söz etti. Ve bu tip HES'leri ayıklayacaklarını söyledi. Bu açıklamaların ne anlama geldiğini kendimizce anlatmıştık. Bakan Yıldız'ın açıklamalarını, irili ufaklı çok sayıda dereyi tahrip ettiği belirtilen yüzlerce HES projesinin geleceğiyle ilgili yeni bir anlayışın işareti saymış ve yazımızı şöyle tamamlamıştık:
"... Bakan Taner Yıldız'ın (kaynağını aşan HES'leri ayıklayacağız) açıklaması, başta Doğu Karadeniz olmak üzere, ülkenin dört bir yanında, köylerine, kasabalarına can veren akarsuların tümüyle kelepçelenip doğal çevreyi tahrip etmesine karşı çıkanların yüreğine su serpmiş olmalı... Açıklamadan anlaşılıyor ki, artan elektrik ihtiyacının karşılanması için tüm kaynakları seferber eden hükümet, bunu çevreye rağmen yapmanın ileride telafi edilemeyecek zararlara yol açacağının farkında ve gerekli önlemleri de alacak. Açıklama şimdilik nehir tipi HES'lerle sınırlı görünse de, bundan böyle HES lisanslamaları sırasında daha titiz davranılacağının işareti sayılabilir bu... Ya da öyle umulur diyelim..."
Bu umudumuz boşuna değilmiş. O yazının üzerinden birkaç hafta geçmişti ki, bu kez bir açıklama da Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'dan geldi. Geçmişten günümüze verilen çok sayıda HES lisansı nedeniyle derelerin gerçekten mahvedildiğini kabul ediyor ve buna karşı önlem alacaklarını söylüyordu Bakan Bayraktar... Ve ekliyordu: "10 MW'nin altında kurulu güce sahip HES projelerine artık izin vermeyeceğiz". Ardından Enerji Bakanı Taner Yıldız önceki gün yine benzeri açıklamalar ortaya koydu. Ve dün, iki bakanın son zamanlarda yaptıkları bu açıklamaların arkasını getiren bir düzenleme ortaya çıktı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan bu düzenlemenin adı şöyle: "Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Yenilenebilir Enerji Kaynak (YEKA) Alanlarının Belirlenmesi, Derecelendirilmesi, Korunması ve Kullanılmasına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik." Yönetmeliğe göre, bundan böyle yenilenebilir enerji kaynaklarının, Bakanlık tarafından belirlenen eşik değeri sağlaması gerekecek. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) seçilirken de sahanın güncel durumuna ilişkin mutlaka teknik çalışma yapılacak. Bir de burada, kaynağın doğallığının korunup devamlılığının sağlanması esas olacak. Yönetmelikte sözü edilen "eşik değer" ise Bakanlık tarafından çıkarılacak Teknik Kılavuz Tebliği ile belirlenecek.
Peki bu düzenleme Türkiye'nin "dereler" sorununa derman olur mu?
Bundan sonra verilecek HES lisansları için bu soruya "evet" cevabını verebiliriz. Peki, yerel inisiyatiflerin halen üzerinde durduğu ve karşı çıktığı daha önceden verilmiş HES lisansları ne olacak? Büyük olasılıkla, geri dönülemez noktaya gelmiş bazı HES projeleri için yapılabilecek pek bir şey yok. Ama, iki Bakan'ın açıklamalarından sonra bize göre, lisanslanmış bazı HES projelerinin rafa kalkması da kaçınılmaz. Çünkü "zamanın ruhu" değişti bir kere... Hem "ne yapalım, lisans verilmiş bir kere" deyip de bazı doğal güzelliklerin geri dönüşsüz şekilde yok edilmesine gönül razı olamaz herhalde...
Umarız, derelere kelepçe vurup doğayı tahrip eden HES'leri durdurmak, "HES yatırımlarına kelepçe vuruldu" diyerek, çevreye tamamen duyarsız girişimci yaklaşımıyla değerlendirilmez de, konu daha sağlıklı bir yere doğru evrilir.