Bayraktar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Milletvekillerinin, bakanlığıyla ilgili son derece dolu olduklarını görmenin vatan ve ülke açısından gurur verici olduğunu dile getiren Bayraktar, "Beni ağlayacak duruma getirdi. Bu ülkemizin, vatanımızın geldiği düzeyi göstermektedir. Ayrım yapmıyorum" ifadesini kullandı.
Bayraktar, ülkede matbaanın Avrupa'dan 250 yıl sonra kullanılmaya başladığına işaret ederek, Avrupa'nın 19. yüzyılın ortasına gelmeden zengin ülkeler konumunu yakaladığını ve şehirlerinin düzenini kurmaya başladığını anlattı.
Türkiye'de 1945 yıllardan itibaren şehirlerin mahvedilmeye başladığını belirten Bayraktar, "Seçim geliyor. Seçimlere 4 ay kaldı. Artık Türkiye'de gecekondu yapılmıyor. Kaçak yapılaşma çok az yapılıyor. Bu, Türkiye'nin geldiği aşamadır. Cumhuriyet kurulduğu günden 2002'ye kadar Türkiye'nin toplam gayri safi milli hasılası 250 milyar dolar seviyesine gelebilmiştir. Son 11 yılda 3 kattan fazla artmıştır. Bu Türkiye'nin gelişmesidir" diye konuştu.
TOKİ'nin yaptığı konutlar konusundaki eleştirilere değinen Bayraktar, "TOKİ'nin yaptığı konutlardaki eleştiriler de haklıdır. Biz de eleştiriyoruz. Fakat Türkiye'de barınmaya ihtiyacı olan insanlar var. Türkiye'de istediği halde ev alacak parası olmayan insanlar var" yorumunu yaptı.
Bayraktar, 1999 Marmara Depremi'nde 18 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini ve 45 saniye içinde ekonominin yüzde 10 küçüldüğünü anımsatarak, bu acıların tekrar yaşanmaması gerektiğini söyledi.
Van'da 2011'de yaşanan depremde de 644 kişinin öldüğünü hatırlatan Bayraktar, "Van'da 1, 1,5 sene içinde yeniden bir Van yaptık. 5 milyar lira para harcandı, 20 bin konut yapıldı. Bunu dünyada yapan başka bir devlet, ülke yok. Japonya bile tsunamiden sonra nükleer santraldeki çatlamayı tamir etmekte zorlandı" dedi.
"Avrupa'nın bize konuşmaya hakkı yok"
Bayraktar, Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda yer alan çevre konusundaki eleştiriler konusunda ise şunları kaydetti:
"Bu eleştiriler yapılmıştır ve bu eleştiriler haklıdır. Ama bizim lehimize denen ifadeler de var. Takdir edildiğimiz hususlar da var. Onları da okumak, görmek lazım. 50 yıl önce Ren Nehri, Tuna Nehri çamur akıyordu. Getirip gemilerini bizim buralarda Zonguldak'ta, Akdeniz'de boca edip kaçıyorlardı. Bugün artık bunu yapamıyorlar. Avrupa, tüm dünyayı kirletti. Avrupa'nın bize konuşmaya hakkı yok. Avrupa zenginleşti, sanayileşti, dünyayı kirletti. Şimdi bize 'kriterlerimize uyacaksın' diyor. Hadi bakalım Hindistan'ı, Çin'i uydursun. Japonya bile artık 'ben Kyoto Protokolü'nün dışına çıkmak istiyorum' diyor. Türkiye, çevre konusuna dünyada en iyi adapte olan ülkelerden birisidir. Bundan sonra çok daha fazla dikkat edeceğiz."
HES konusundaki eleştiriler
ÇED konusunda mahalleliyle, vatandaşla toplantı yapmadan rapor vermediklerini vurgulayan Bayraktar, "Türkiye, yılda 60 milyar dolardan daha fazla enerji ithalatına para veren bir ülkedir. Nükleer santral yapmadan biz bu işin altından kalkamayız. HES'lerle bu iş olmaz. HES'lerle haklısınız ufak dereleri mahvediyoruz. Ben de sizinle aynı fikirdeyim. Artık daha 10 megavattan daha aşağı enerji üretecek HES'lere izin vermeyeceğiz. Kesinlikle vermeyeceğiz. Bu tarihten sonra bunun hesabını sorarsınız" diye konuştu.
Bakan Bayraktar, özür diledi
Ankara kent girişi protokol yolundaki konutlarda kura sisteminde yanlışlıklar olduğunu ve müdahale ettiklerini belirten Bayraktar, konuyla ilgili özür diledi.
Bayraktar, bodrum ve zemin katları, kura dışına çıkardıklarını ve çok ciddi iyileştirmeler yaptıklarını belirterek, "Ankara kent girişi protokol yolunda TOKİ'ni cebinden harcadığı para 1,5 milyar TL'dir. Bu paranın geri dönüşü olmadı. TOKİ açısından söylüyorum. Belediyenin açısından söylemiyorum. Belediyenin yaptığı güzel işler var, yanlış işler var. SİNPAŞ yaptığı yeri de incelemeye alacağım. Bir yanlışlık varsa denetim yaparız, savcılıklara suç duyurusunda bulunuruz. Ayrım yapmayız" değerlendirmesinde bulundu.
"2-B'den 100 milyon kadar para geldi"
Bakanlığının 2014 yılı bütçesinin düşmesiyle ilgili soru üzerine Bayraktar, "Bize, 2-B'den 100 milyon kadar para geldi. 2-B'den yeteri para gelmediği için bütçemizde düşüş oldu. Başka kaynaklardan bunu telafi edeceğiz" diye konuştu.
Bayraktar, kentsel dönüşümün yüzde 90'ını belediyeler ile vatandaşların talepleri doğrultusunda yaptıklarını söyledi.
Meslek odalarının bakanlığa bağlanması
Meslek odalarının bakanlığa bağlanmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Bayraktar, odaların kanunlarında bir değişiklik yapmadıklarını, yetkilerinin aynen devam ettiğini kaydetti. Odaların kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunu ifade eden Bayraktar, "Odaların proje vize etme hakkı yok. Mahkeme onların yönetmeliklerini iptal etti" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan Bayraktar, meslek odalarına, kentsel dönüşümü ya da başka işleri "gel beraber yapalım" dediklerini dile getirerek, "Onlarla ayrımız gayrımız yok. Odaların mali yönden denetimi ilgili bakanlık tarafından yapılır, eğer bu, bir rahatsızlık oluşturuyorsa oturup konuşuruz" yorumunu yaptı.
"Bakanlığın ismindeki çevre ve şehircilik kelimelerinin birbiriyle bağlantılı olmadığı" yönündeki eleştiriler üzerine Bayraktar, "Dünyadaki 195 devletten yaklaşık 30'unda, çevre ve şehircilik isimlerinin geçtiği bakanlıklar var. Bir kısmında tek, bir kısmında tabiat varlıkları, bir kısmında da su ile birlikte var. Ama esas olan çevre ve şehirciliğin bir olması. Bir şehir kurulurken en önemli unsur çevredir. Bu yüzden çevre ve şehirciliğin birlikte olması son derece doğaldır" ifadesini kullandı.
Bayraktar'ın konuşmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 2014 yılı bütçesi kabul edildi.