Bugün Gazetesi’nden Emine Açar’ın haberine göre, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Van depreminin ardından deprem riskini bitirmek için "Bu bizi iktidardan etse de yapacağız" dediği kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yeni bir çılgın proje daha geliyor.
4 milyon konutun yüzde 50'si depreme karşı güvensiz olan İstanbul'da vatandaşların sağlam konutlarda oturması için Avrupa Yakası'ndaki Kayaşehir projesinin bir benzeri Anadolu Yakası'nda da yapılacak.
1 milyon kişinin yaşayacağı Kayaşehir gibi büyük olacak olan yeni proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arazi aramaya başladı. Bakanlık Kadıköy, Ümraniye ve Üsküdar gibi yoğun bölgelerdeki deprem riskli konutların yerine bu yeni projede sağlam konutlar üretecek. Yeni konutlar ısı yalıtımı yüksek binalar olacak. Böylece daha az enerji harcanacak.
"Karış karış inceliyoruz"
Bayraktar Kanal İstanbul'un güzergahının Başbakan Erdoğan tarafından açıklanmasına az bir zaman kala yeni şehir için çalışmaların hızlandığını belirterek, "Yeri henüz net belli değil. Ancak her yeri karış karış inceliyor ve yer bakıyoruz. Anadolu yakasının her yerine Şile taraflarına bakıyoruz. Çalışmalarımız var" dedi.
"Yerleşim banliyölere"
Batı ülkelerinde konut alanlarının banliyö denilen şehir dışına yapıldığını aktaran Bakan Bayraktar, İstanbul'da da amaçlarının bu yönde olduğunu kaydetti. Şehir merkezlerinin etrafında planlı yeşil alanı yapacaklarını binalardaki kat sayısının da az olacağını belirten Bayraktar, Anadolu Yakası'na yapılacak ve yaklaşık 1 milyon kişinin yaşayacağı yerleşim yerini şehir haline getireceklerini söyledi.
"Villalar kanalı finanse edecek"
Kanal İstanbul için yapılacak harcamanın bir kısmının kanalın etrafına yapılacak villalardan elde edileceğini ifade eden Bayraktar detayları şöyle anlattı: "Başbakanımız ABD'ye gitmeden önce Kanalın detaylarını ve yerini açıklayacak. Kanalın etrafına yalı, villa gibi evler yapacağız. Ama suya sıfır olmayacak. Önce bir 50 metre yaya yolu bırakacağız. Ardından araç yolu ondan sonra bir şerit daha çekilecek ve evler yapılacak. Sıfır konumda ev yapılabilmesi için belli şartlar var. Ama genel olarak sahiller halka bırakılacak."
"Yeni şehirler nefes aldıracak"
Yeni şehirlerin İstanbul'un kentsel dönüşümüne ciddi katkı sağlayacağına dikkat çeken Bakan Bayraktar, "İstanbul'un deprem riski taşıyan binalarının taşınmasına kattı sağlayacak, İstanbul'un nüfusunun desantiralize olmasına ve ulaşımına ciddi katkıları olacak. Kayaşehir ve Anadolu yakasına yapılacak yeni şehir İstanbul halkına nefes aldırma yeri olacak" bilgisini verdi.
"Sağlam binalar yıkılmayacak"
Bakan Bayraktar riskli alan içindeki sağlam binalar ve sağlam evlerin akıbeti hakkında da bilgi verdi. Riskli alan sınırları içinde olan binaların ancak makro bir planlama yapılırsa kamulaştırılacağını belirten Bayraktar, aksi halde sağlam binada yıkım gerçekleşmeyeceğini kaydetti.
Bugüne kadar 50 bine yakın bina yıkıldı. 15 bin bağımsız birim için risk ölçümü talep edildi. 30 bölge riskli alan ilan edildi. Riskli alan ilan edilen bölgelerdeki konut sayısı 600 bine yaklaştı. Bakanlık bu yılın sonuna kadar 200 bin konutun yıkılmasını hedefliyor.
"Rantı kira ve faiz desteğiyle vatandaş alıyor"
Kentsel dönüşümü zor bir süreç olarak nitelendiren Erdoğan Bayraktar, önceliğin vatandaşın talebi olacağını aktardı. Kimsenin evini rızası olmadan yıkmayacaklarını yineleyen Bayraktar, "Biz vatandaşın rızasını alıp o doğrultuda kira, kredi ve imar planlarıyla işi kolaylaştırmayı ve dönüşümü hızlandırmayı üstleniyoruz. Rant varsa bu rant kira, faiz ve vergi desteği ile vatandaşa sağlanıyor" ifadesini kullandı.
Bayraktar, tapusu olmayan evde oturan kişilerin 1 yerine 3-4 daire talep etmesini ise göre dönüşüm sürecine vurulan en büyük darbe olarak nitelendirildi.
"Dış güzellik para etmez"
Binasını ve konutunu elden çıkarmak için dış cephesini yenileyenlere karşı uyanık olmak gerektiği de hatırlatıldı. Bakan Bayraktar, dış güzelliğin para etmediğini ev alacak kişilerin dış cepheye değil, evin kolon, kiriş ve demir kalitesine bakması gerektiğini söyledi.
"Konut ihtiyacı bitmez"
İhtiyaçtan fazla üretilen konut ve işyerlerinin sorun teşkil edip etmeyeceği sorusuna ise Erdoğan Bayraktar'ın cevabı net oldu. Bayraktar şunları söyledi: "Türkiye'nin nüfusu 75,5 milyon. Hane halkı sayısı ise 3.6. Yani Türkiye genelinde 21 milyon konut olması gerekiyor. Nüfusu 10 binden yukarı olan kasaba ve şehirlerdeki konut sayısı ise yaklaşık 18 milyon. Bunların içinde ve köylerde boş olan evler de var. Ancak herkes imkanı düzeldikçe daha iyi bir evde oturmak istiyor ve talep artışı sürekli yaşanıyor. Yani konutta bir sınır yok. İhtiyaçtan fazla ev olsa bile millet daha kaliteli ev isteyecek. Bu iş tahterevalli gibi. Bir iki yıl satılmaz. Sonra talep şişer bir bakarsın stoklar birden erir."
"Havaalanında orman yok ÇED raporu onaylandı"
3'ncü havaalanını Ulaştırma Bakanlığı yapacak. Ancak İmar planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek. Yani oranın imar yoğunluğu, yapılanması, havaalanıyla diğer 3'ncü boğaz köprüsünün yollarının entegrasyonunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üstelenecek. ÇED raporunu onayladıklarını belirten Bayraktar, havaalanının yapılacağı yerde taş, maden ve kum ocaklarının olduğunu söyledi. Bayraktar, yakınlarında orman bulunduğunu, ağaç var denilen yerde ise ağaçların yüzde 90'ının fidan olduğunu ifade etti. Bakanlık bölgede yeni bir orman alanı oluşturarak çok fazla ağaç dikmek için de çalışmalar başlattı.
"Avrupa dünyayı kirletti"
Zamanında Avrupa'nın çevreye ciddi zararlar verdiğine dikkat çeken Bayraktar, Avrupa'nın ciddi engizisyon uyguladığını ancak buna karşın Çin, Hindistan ve ABD'ye lafının geçmediğini söyledi. İhracatın ağırlığının sanayi malları olduğuna vurgu yapan Bayraktar, Avrupa'nın kriterlerine uygun üretim yapıldığında fiyatların yükseldiğini ve Türkiye'nin dünya pazarlarında rekabet gücünün azaldığını ifade etti.