Dünyanın önde gelen ülkeleri sahip oldukları kent meydanlarıyla öne çıkarken, Türkiye’nin başkenti Ankara’da büyük bir meydanın olmaması, kentin en önemli ve öncelikli sorunlarından biri olarak gösteriliyor.
Cumhuriyet’in ilanının ardından mimari alanda atılıma geçen Ankara’da Lörcher ve ardından Jansen’in yaptığı imar planlarında kent genelinde 13 meydan öngörüldü. Hürriyet'ten Mert Gökhan Koç'un haberine göre, ancak zaman içinde 13 meydan, kullanım açısından ‘meydan’ özelliğini yitirdi. Çoğu meydan yayaların dışlanması sonucu trafiğin akışı için düzenlenen döner kavşaklara dönüştü. Bazıları da kentleşmeye yenik düşerek kaybolmaya yüz tuttu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, daha önce yaptığı açıklamalarında 19 Mayıs Stadı ve AKM alanının yıkılmasının ardından kalan alanı birleştirerek, dev bir meydan yapacaklarını, Güvenpark’ta ise yeni bir proje çizdirdiklerini, otobüs ve minibüsleri yer altına alarak, üst kısmı parka dahil edeceklerini söylemişti. 2011 yılında Çankaya Belediyesi’nden Büyükşehir’e gelen, “Zafer Çarşısı’nın önüne meydan yapalım” teklifi de hayat bulmadı.
Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Emre Sevim, Ankara’nın kaybolan meydanları ve meydan konusundaki sorunuyla ilgili şöyle konuştu:
İşgal altında
“Sadece Ankara’da değil birçok kentimizde meydanlar boş alanlar olarak görülüyor. Belli bir süre sonra da kavşak ve otopark alanı haline geliyor. Kızılay Meydanı Güvenpark ile birlikte çalışması gereken bir meydanken hem polis hem de dolmuş ve otobüsçüler tarafından işgal edilmiş durumda. Güvenpark da dolmuş ve otobüs durağı olarak kullanılmak zorunda değil. Zafer Meydanı yaya ulaşımıyla desteklenip insanların oturabileceği şekilde düzenlenir ve yaya sirkülasyonu sağlanırsa rahat bir şekilde meydan niteliğine kavuşacaktır.
Kavşakta miting
Ankara’da şu anda miting alanı Sıhhiye kavşağıdır ama orası kavşak da değil meydan da değildir. Tandoğan Meydanı da kavşak durumundadır. Toplumsal bir eylem gerçekleştiğinde eyleme katılmayan vatandaşlarda da şöyle bir yargı oluşmaya başlıyor; trafik tıkanıyor. Asıl sorun buraların meydan niteliğini kaybetmesinden kaynaklanıyor. Sakarya Caddesi’nde havuzun olduğu yer vatandaşlar tarafından meydan olarak adlandırılıyor. Aslında orası bir meydan değil. Bu, meydan eksikliğinin getirdiği bir problemdir.
İşte Cumhuriyet’in ilk yıllarında planlanan ancak zamanla ‘kent meydanı’ olma özelliğini yitiren meydanlar:
Millet (Hakimiyet-i Milliye) Meydanı
Lörcher tarafından düşünülen meydan Cumhuriyet döneminin ünlü Taşhan’ı önünde öngörüldü. Ancak, daha sonra Taşhan’ın yıkılışı ile şekil değiştirip, küçüldü ve günümüzdeki Ulus Meydanı’na dönüştü.
Hükümet Meydanı
Ankara Valiliği’nin önünde, Julien Sütununun bulunduğu alanda öngörüldü. Ancak, zaman içerisinde resmi araçların park ettiği, yoğun güvenlikli bir resmi kurum alanına dönüşerek meydan vasfını yitirdi.
İtfaiye Meydanı
Hergelen Meydanı ile Karyağdı Türbesi’ni de içine alan bir iç meydanlar sistemi olarak planlandı. Bugüne sadece Hergelen Meydanı ulaşırken, o da meydan işlevini yitirerek otopark ve seyyar çarşı haline geldi.
Gazi Meydanı
Gazi İlkokulu önünde planlandı ancak gerçekleşmedi.
Kale Meydanı
Hisar Caddesi aksında öngörüldü fakat gerçekleşmedi.
Yıldız Meydan
19 Mayıs Yüzme Havuzu ile AKM alanı arasındaki kavşakta öngörüldü, gerçekleşmedi.
İstasyon Meydanı
İstasyon Binası’ndan çıkıldığında kente doğru bir dizi meydan öngörüldü. Bu meydanların çok azı gerçekleşirken, bir kısmı da zamanla ortadan kalktı.
Kızılay Meydanı
Düşük yoğunluklu yapılaşmanın ortasında yaya ve taşıt trafiği birlikte düzenlendi. Ancak, zamanla Kızılay’daki yapı yoğunluklarının armasıyla yaya niteliği kaybolarak tamamen bir taşıt kavşağına dönüştü.
Sıhhiye Meydanı
Kamu kurumlarının, tren istasyonunun ve taşıt trafiğinin bulunduğu altıgen şeklinde bir meydanı. Ancak, zamanla tamamen taşıt kavşağına dönüştü.
Zafer Meydanı
Bugünkü Zafer Çarşısı’nın üstü ile karşısındaki alanı kapsıyordu. Meydan, alan olarak var olmakla birlikte meydan vasfını tamamen yitirerek kullanılmaz hale geldi.
Lozan Meydanı
Bugünkü Sakarya Caddesi ile Mithatpaşa Caddesi’nin kesişiminde yer alıyor. Ancak yapılan düzenlemelerle meydan vasfını yitirdi.
Tandoğan Meydanı
Cumhuriyetin ilk yıllarında taşıt trafiğinden arınmış dikdörtgen bir meydan olarak öngörülürken, daha sonra yapılan yapılarla meydan ortadan kalktı, trafik kavşağına dönüştü.
Cebeci Meydanı
Bugünkü Mamak Konservatuarı yapısının arkasında öngörülen bu meydan tasarlanmış olmasına rağmen hayata geçirilemedi.