Başkentin Kavşakları ve Alışveriş Merkezleri

Yıllardır bilim insanları raylı sistemlerin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor ama bu tarihe kadar kimse otoyollarla hızlı trenlerin karşılıklı pazarlığına şahit olmamıştı. Ankara’da kavşak yapımı projesi için olumsuz görüş veren TCDD, kendi arazisinde 80.000 m2’lik inşaat alanına izin verilince kavşak yapımına olumlu görüş verdi.

TCDD, Mart 2007’de Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan gar önü katlı kavşak projesini onaylamayarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne geri gönderdi. İki ay sonra ise Ankara Hızlı Tren Garı planının belediyece onaylanması karşılığında kavşak projesine onay verdi. TMMOB’a bağlı odalar tarafından açılan davalar söz konusu olmasına rağmen kavşak inşaatı son derece hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.

TMMOB’a bağlı odaların kavşak projesine açtığı davaların sonuçlanmamasına ve 6 Mart 2008’de sivil toplum kuruluşlarının kavşak projesinin gerçekleştirilmemesi gerektiğini bilimsel gerekçelerini de ortaya koyarak kamuoyuna duyurmalarına rağmen 13 Nisan’da Gar Meydanı trafiğe kapatıldı. 14 Nisan’da başlanan ve büyük bir hızla devam eden inşaat kazısı ciddi bir derinliğe inmiş durumda.

Ulaşım sistemimizin en ciddi eksiklerinden biri olan raylı taşımacılık geliştirilmelidir. Fakat bunu yaparken kamu arazilerinin rant odağı haline getirilmesi yanlıştır.

Kamu arazilerinde rant

Gar kavşağı projesi yalnızca ulaşım sorunlarını arttırmakla kalmıyor. Proje esasında hızlı tren garının yapımına ilişkin kararlar barındırıyor. 2008 yılı içerisinde Eskişehir-Ankara arasında başlatılması düşünülen hızlı tren seferleri için, tarihi gar binasının karşısına yapılacak olan hızlı tren garının, yüksek yapılaşma yoğunluğu ile TCDD arazisinde rant yaratacağı anlaşılıyor. İçerisinde alışveriş merkezi, otel, hatta helikopter pisti olacak şekilde planlanan hızlı tren garının kim için tasarlandığı akıllarda soru işaretleri yaratıyor.

Ankara’da yaşanan bu manzara yalnızca bu kente özgü değil. İçerisinden demiryolu hattı geçen tüm kentlerimizde benzer projeler hayata geçirilmeyi beklemekte. Bunun nedeni ise kent içinde kalmış rantı yüksek TCDD arazileridir. Raylı taşımacılık sistemini geliştirmesi gerekirken, TCDD yönetimi, rant projeleri geliştirmektedir. Bu projelerin uygulanmasını bir tarafa bırakalım, üzerinde tartışmalar, pazarlıklar yaşanması bile bir kurumun kendi kendini inkârıdır. Bu araziler kamu arazileridir. Kamusal yarar için kullanılmalıdır.

Planlanan hızlı tren garı projesi gerçekleşirse bu bölgeye çekilecek trafik yükünü ne bu kavşak ne de bir sonraki kilit noktasına yapılacak diğer kavşaklar çözebilecek.

Ankara'da artan kavşak inşaatları

Ankara’da ulaşım sorunları giderek artarken Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan projeler ulaşım sistemini içinden çıkılmaz bir düğümler yumağı haline getiriyor. Belediyenin son “icraatlarından” olan Ankara Garı kavşağı birçok yönden tepkilere yol açtı. Trafiği gar önünde yer altına alarak tek yönde sürekli araç geçişini sağlayan proje, TMMOB’ye bağlı odaların tepkilerine neden oldu.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir diğer katlı kavşak inşaatı girişimi ise Kolej katlı kavşağı olacak. Kentin yaya ağırlıklı kullanılan caddelerini trafiğin hızlı aktığı ve yaya geçişlerinin engellendiği otoyollara çeviren kavşak projeleri Ankara’da birçok noktada hayata geçirildi. Bu noktalarda yaya güvenliği açısından ciddi tehlikeler yaşanmakta. Kolej kavşağı; Vedat Dalokay Evlendirme Dairesi, Kurtuluş Parkı, Çankaya Belediyesi gibi yoğun yaya kullanımının bulunduğu bir bölge. Aynı zamanda minibüs güzergâhı üzerinde olması dolayısıyla da bu bölgede durak noktalarının doğru planlanması oldukça önemli.

İnsan odaklı ulaşım sistemi

Bugün araçları değil insanları taşımayı amaç edinen bir ulaşım sistemi kurmak gerektiği çok açıktır. İnsanı odağına alan, insan için hizmet üreten bir anlayışın unutulduğu Ankara sokaklarında yürümek artık çok tehlikeli. Daha önce Ankara’daki birçok kavşak inşaatında yaşadığımız gibi bu inşaatlarda da “oldubitti”ye getirilmeye çalışılıyoruz. Size bir liste verelim... Ankara’daki kaçak kavşaklar: Akay Kavşağı, Kuğulu Kavşağı, Mithatpaşa üst geçidi... Bu kavşakların tümüne inşaatları başlamadan dava açılmış, dava süreleri sırasında devam eden inşaatlar tamamlandığı için projelerin iptal kararı alınmasına rağmen geri dönüşsüz bir durum oluşturulmuştur. Yıkım kararları dahi bulunan kavşaklar inşaatı bittiği, yeniden bir düzenleme yapıldığı durumda trafiğin aksayacağı gibi nedenler bahane edilerek yıkılmamakta, aynı zihniyetle yenileri inşa edilmekte.

Ulaşım problemleri konusunda daha birçok şey söylenebilir. Bir de cevapları bir türlü verilemeyen birkaç soru var:

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin mali sıkıntıları nedeniyle metro çalışmaları uzun süredir durdurulmuş durumda. Metroyu bitirecek para bulunmazken ulaşım sorununa çözüm getirmekten çok yaşanan sorunları arttıran katlı kavşaklara nereden kaynak bulunduğu da meçhul.

Doğru düzgün bir otobüs filosu dahi olmayan, her an dağılacağından şüphe edilen kullanım ömrünü çoktan doldurmuş otobüslerin kullanıldığı bir belediye neden her yıl hiçbir sorunu olmayan otobüs duraklarını yeniler bu da başka bir soru.

Planlar kimin için?

Hızlı tren istasyonu kuşkusuz ki bir ihtiyaçtır. Fakat karşımıza çıkan manzara yalnızca bir istasyondan ibaret değil.

Karşılıklı iki gar istasyonu; bildiğimiz tarihi gar ve mevcut tren hattı. Diğeri ithal edilen teknolojiyle yolculuk sürelerini yarıya indiren, içerisinde alışveriş merkezleri, yüzme havuzu, rezidans, otel, helikopter pisti ve benzeri kullanımların bulunduğu, VİP, CİP salonları olan gar binası. Sizce de çok anlamlı bir görüntü değil mi?

Bizler ikinci mevki yaşamlar yaşamaya mecbur edilirken birinci mevki mekânlar bizim emeğimizle, bizim arazilerimiz üzerinde inşa ediliyor. Birileri en güzel manzaralı konut alanlarından, son model arabalarıyla, yapılan sonsuz sayıdaki kavşaktan son sürat geçerek, son derece lüks VİP salonlarından son teknoloji hızlı trenlere binecekler.

Bize bu hızlı trende kondüktör, otelde resepsiyon görevlisi, alışveriş merkezinde kasiyer olma şansı tanınıyor. Bir de birinci mevki hayatları tasarlamakla mutlu olmaya çalışan ama hiçbir zaman o hayatları yaşayamayacak olan mühendis, mimar ve şehir plancıları olma!

Hatice KURŞUNCU / Şehir Plancısı