AKP Manisa Milletvekili Recai Berber tarafından hazırlanan ve
parti grubu tarafından da desteklenen, "Sahil yörelerinde ruhsat ve imar
yetkisinin belediyelerden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçmesi" yönündeki yasa
teklifi kıyı belediye başkanlarının sert tepkisine neden oldu.
Şayet yasa tasarısı TBMM’de kabul edilirse, kıyı belediye
başkanlarının ‘kepenk indirip’ anahtarları İçişleri Bakanı’na teslim etmekten
başka çareleri kalmayabilir.
Örneğin; Muğla’dan Çanakkale’ye kadar denize kıyısı olan ilçe ve
beldelerden 86’sının üye olduğu bir örgüt var.
Adı; Kıyı Ege Belediyeler Birliği... Birlik
üyesi belediyelerden 71’i CHP’li, 12’si AKP’li, 2’si MHP’li biri ise DP’li...
Rakamlardan da anlaşılacağı gibi, bu yasa tasarısı eğer kabul edilirse, en fazla
darbeyi CHP’li belediyeler alacak.
Yani... Ege’deki 86 belediyeden 71’ini elinde bulunduran CHP’ye,
AKP iktidarı gol atmış olacak. Hem öyle bir-iki gol değil... Tam 71 gol
atacak.
Nitekim bu yasa tasarısı gündeme gelince en çok sesi çıkan
belediye başkanları CHP’liler oldu. Örneğin; Narlıdere’nin CHP’li belediye
başkanı olan Abdul Batur, aynı zamanda Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin çiçeği
burnunda başkanı... Görevi geçtiğimiz günlerde Çeşme Belediye Başkanı Faik
Tütüncüoğlu’ndan aldı.
AKP’lilerin "Sahil yörelerinde ruhsat ve imar yetkisinin
belediyelerden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçmesi"ne ilişkin yasa çıkartma
girişimine sert tepki göstererek şöyle diyor:
"Bürokrasinin getirdiği merkeziyetçilik yerine, yerel yönetime
yetkilerin devri tartışılırken, böyle bir karar alınması endişe vericidir. Çünkü
uzun bir süredir, kültür ve turizm bölgelerinde ve hatta sahil şeridinde, imar
planlamaları Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onayı ve görüşü alınarak
yapılıyor. Bir bütünlük arz eden bu gibi durumlarda Bakanlığımızın da onayı
alınırken, ruhsat vermede de tek yetkili kılınması, ‘davulun ayrı yerde tokmağın
ayrı çalması anlayışı uygulamada birçok zararlar ve problemler getirecektir. Bu
kararla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yetkisi Bayındırlık ve İskan İl
müdürlükleri tarafından uygulanır denilse de, il müdürlüklerin zaten çok olan
yüküne, daha da yük getirecek, işlemez hale gelecektir. SİT uygulamalarıyla,
bilim adamları denetiminde olan imar planlamaları yanında, Bakanlığın
yetkilendirilmesi Avrupa Birliği normlarına da ters düşmektedir. Merkezi
yönetimin, bir an önce yerel yönetimlere yetki devri yapılması gerekirken, böyle
bir karara şiddetle karşı çıkıyoruz. Kıyı Ege Belediyeler Birliği olarak,
bölgede yaşayan vatandaşlarımız ve girişimciler adına, gelecekte birçok sorunun
yaratılmaması için, bu yasa teklifine karşı çıkıyoruz. Bunun için belediye
başkanları ve vatandaşların sahil beldelerinde gördükleri milletvekillerine
yasaya karşı çıkmalarını istemelerini söylüyoruz. Ayrıca meclis açıldığı zaman
da bütün kıyı belediye başkanları ile birlikte Başkent’e çıkarma yapmayı
planlıyoruz."
* * *
Aynı şekilde Dikili Belediye Başkanı ve Bakırçay Belediyeler
Birliği Başkanı olan Osman Özgüven, seçimlerde kıyı belediyeleri genellikle
muhalefet partilerinin kazanması nedeniyle bu yasanın hazırlandığını, bu
belediyelerin zaten kısıtlı olan gelirlerinin daha da azaltılmaya çalışıldığını
öne sürdü.
Özgüven, "Bu yasa belediyeleri kesinkes hükümete daha fazla
yakınlaştırmayı, bağımlı kılmayı hedefliyor. Hükümet takiyye yapıyor. Bu
karardan bir an önce vazgeçilmelidir. Bütün belediyeler bundan zarar görür. Kıyı
belediyelerinin başkanlarını iktidara tepkilerini dile getirmeye çağırıyorum"
diyor.
* * *
Bodrum’un DP’li belediye başkanı Mehmet Kocadon, "Yetkileri
bakanlığa alacaklarsa bir teklif daha versinler, kıyı belediyeleri tamamen
kapatsınlar" diyerek tepki gösteriyor. Kocadon, ilçeye gelen milletvekillerine
yasayla ilgili çekincelerini tek tek anlattıklarını söylüyor. Kıyı belediye
başkanları, eğer denetleme merkeze alınırsa ya da Bayındırlık İl Müdürlüklerine
verilirse kıyıdan haberi oluncaya kadar pek çok işin, işten geçmiş olacağını
belirtiyor. Bir yasa hazırlanacak ise de tam tersine yereli güçlendirmek, yerel
belediyelerin kadrolarının artırılması, kış nüfusuna göre değil yaz nüfusuna
göre kadroların verilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Bu nedenle Ege’ye kıyısı olan belediye başkanları, bu yasanın
çıkmaması için ilçe ve beldelerine gelen milletvekillerini ikna etmeye
çalışacaklarını söylüyor. Seçimde oy almak için milleti ikna eden belediye
başkanlarının vekilleri ikna etmekte ne kadar başarılı olacaklarını meclis
açıldıktan sonra hep birlikte göreceğiz.