Uludağ’ın kış turizmi kapsamında karşı karşıya bulunduğu sorunlara değinen Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Türkiye’de kış turizminin merkezi olan ve kurulu 10 bin yatak kapasitesinin 5 bininin bulunduğu Uludağ’da plansızlığın had safhaya geldiğini söyledi. Ağaoğlu, Uludağ’ın sahipsiz bırakıldığını belirtirken şöyle dedi: “Uludağ’da 70 yıllarda başlayan, kaçak-göçek ve çarpık yapılaşma bugünlere kadar geldi. Uludağ’ı komple yıkıp, kapsamlı yeni bir master planla inşa etmek şart.”
‘Bursa tehdit altında’
Ali Ağaoğlu, ekonomik kriz, Uludağ’ın durumu ve şirketlerinin 2009 planları
ile ilgili Ağaoğlu Uludağ My Resort Oteli’nde değerlendirme
toplantısı yaptı. Ağaoğlu, “Benim kendi tesisim dahil buradaki birçok tesis
kaçak. Vilayet Evi’nin de içinde bulunduğu diğer kamu kuruluşlarına ait 18 tesis
de aynı durumda. Ben kendi otelime yenileme ve restorasyon amaçlı olarak geçen
yıl 10 milyon TL yatırım yaptım ve itiraf etmeliyim ki bu yenilemeyi de
müsaadesiz ve kaçak yaptım. Müşterilerimiz bizden yenileme bekliyor, ya oteli
kapatmak ya da bu yenilemeyi yapmak zorundaydım. Uludağ’da tam bir çevre
katliamı yaşanıyor. Tüm tesislerin atıkları dağa ve ormana bırakılıyor. Hep
birlikte burada bir çevre cinayeti işliyoruz. Bu atıklar nedeniyle Bursa bile
büyük tehdit altında” dedi.
Uludağ’ın Türkiye’nin en güzide kayak
merkezlerinin basında gelen bir yer olduğunu anlatan Ali Ağaoğlu, “Türkiye’de
1970’li yıllarda turizm yokken Uludağ’da vardı. Ama kendini geliştiremedi. Ben
otelimi 1988 yılında satın aldım. 1995’ten sonra kaç tane bakan geldi, geçti
hatırlamıyorum.
Her gelen Turizm Bakanı ‘Uludağ’ın birçok sorunu var.
Planlama sorunu var. Halledeceğiz, halledeceğiz’ dediler. Hiçbir şekilde
halledilmedi. Maalesef şu andaki bizim buradaki atık sularımız şu anda buradan
doğaya, oradan da Bursa’ya akıyor” dedi.
Horozun çok olduğu yerde...
Uludağ ile ilgili konulara birçok bakanlığın karıştığını belirten Ağaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Orman Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı. Horozun çok olduğu yerde sabah erken olurmuş. Buraya hepsi karıştığı için hiçbir şey de olmuyor. Gelen müşterinin memnuniyeti için oteli yenilemeye çalışıyorsunuz müsaade yok. Yıkıp tekrar yapayım diyorsunuz müsaade yok. Bu durumu müşterime anlatamıyorum. Ben Ağaoğlu Uludağ My Resort Oteli için bu sene 10 milyon TL para yatırdım. Üzülerek söylüyorum kaçak yaptım. Devletten para istemiyorum kredi istemiyorum, teşvik istemiyorum.”
‘Aziz Nesin az yazmış’
“Bazen Aziz Nesin az bile yazmış diyorum” diyen Ağaoğlu, “Ülkesini, insanını
seven bir insanım ama adamın aklına da böyle şeyler geliyor. Bakanların hepsi
söz verdi. Dediklerini yapmadı. İnşallah sayın Başbakanımızın, ‘Uludağ’ı yıkıp
tekrar yapacağız’ sözünü de yerde bırakmazlar.
Uludağ’ı Davos gibi bir turizm
merkezi yapacağız dediler. Şimdi umudumuz sayın Başbakanımız da. Uludağ’ı Davos
yapma sözünün artık gerçekleşmesini istiyoruz. Üç-dört yılda Uludağ iyi bir
planla yeniden yapılarak Davos gibi olabilir. Bu şekilde Uludağ sadece iki-üç
aya sıkışan kış turizmiyle değil, 12 aya yayılmış ve çeşitlendirilmiş turizm
olanaklarıyla gerçek bir turizm merkezi haline gelebilir” görüşünü dile getirdi”
dedi.
Uludağ’la ilgili yatırım planlarının hazırlıkları sırasında günde 10
bin avro ücret ödeyerek uzmanlara raporlar hazırlattığını ifade eden Ağaoğlu, şu
ana kadar herhangi bir bakanlığın, Uludağ’daki yatırımcıların görüşüne
başvurmadığını belirtti.
Uludağ’daki işletmelerinde kolektif çalışamadığından
yakınan Ali Ağaoğlu, “Buradaki yatırımcıların da bir araya gelememekten dolayı
sorunları var. Benim için ‘konuşması kolay’ diyorlar. Ama biz başka yerde
kazanıp, buraya yatırıyoruz. Açıkçası ben burayı işlettiğim 10 yıldan beri
cebime 10 kuruş girmedi tam tersine onun üzerine her sene para koyuyoruz”
dedi.