Sel felaketinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş, felaketin başlıca sebeplerinden birinin küresel ısınma olduğunu
ifade ederken Başbakan Erdoğan, dere yataklarını ıslah
etmelerinin engellendiğini savunmuştu. Bütün yetkililer dere yatağına bina yapan
vatandaşları da suçlamıştı. Ancak Başakşehir için bu
mazeretlerin hiçbiri geçerli değil. Çünkü Büyükşehir Belediyesi’ne ait
Kiptaş’ın yaptığı evleri su bastı. Başakşehir’de en büyük
zararı gören yerlerden biri de ‘Sular Vadisi’ olarak bilinen,
yüz binlerce dolarlık villaların bulunduğu yerdi. 2008 yılında Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan Başakşehir’de ‘Sular Vadisi’nin de içinde
bulunduğu bazı toplu konutların açılış töreninde yaptığı konuşmada ‘Başakşehir’i
ülke sevdalarının en iyi şahidi olduğunu söylemişti.
Başakşehir’in selden fazlasıyla etkilenen 4. ve 5. etapları bir vadinin
yamaçlarına yapılmış toplu konutlardan oluşuyor. ‘Sular Vadisi’ olarak bilinen
bu bölgede yüz binlerce dolarlık lüks konutlar bulunuyor. Erdoğan’ın övgüyle söz
ettiği bu vadinin en düşük kotunda bulunan vilların alt katları son sel
baskınında tamamen sulara gömüldü. Villalarda oturanlar, İBB’nin şirketlerinden
biri olan KİPTAŞ’a güvenerek, evleri satın aldıklarını belirtirken, su
baskınından sonra da yetkililerin ilgisiz kaldığından yakındı. Dört katlı
villaların iki katının su altında kaldığını belirten, sakinler villaların
yıkılacağını düşünüyor.
‘Gelip soran olmadı’
Başakşehir 4. Etap ikinci kısımda bulunan villa sahiplerinden Mehmet
Arpacı, şunları anlatıyor: “Evimizi altı - yedi yıl önce Kiptaş’tan
aldık. Dere yatağı veya herhangi bir konuda uyarıda bulunulmadı. Eve çok masraf
yaptık. Bahçede rögar var, ama görevini yapmıyor. Daha önce de fazla yağışlarda
burayı su su bastı. Kiptaş yönetimine başvurduk. Bizi itfaiyeye yönlendirdi.
İtfaiye, ‘İSKİ’nin görevi’ dedi. Hepsine başvurduk. Gelip giden olmadı. Hiçbir
şey yapmadılar. Bu felakette bile, bir insan çıkıp da bize gelmedi. Sadece
Kiptaş’tan gelenler oldu, hasar tuttular. Burada taşkınlara önlem için yapılan
kanal suyla doldurulmuştu. Daha sonra bu suların seviyesi yükselttiler. ‘Sular
Vadisi’ porjesi için mi, yoksa yol yapımında sırasında mı doldurdular
bilemiyorum Doldurmasaydı bu kadar zarar olmazdı.”
Mehmet Arpacı’nın eşi Fevziye Arpacı da selin olduğu gün
dört katlı villalarında yedi kişi kaldıklarını söyleyerek şunları söylüyor:
“Sabah beşte, çocuklar uyanınca kalktım. Bir anda her yer su olmuştu, bahçenin
duvarı yıkıldı, Bomba patlar gibi sesler çıkıyordu”
Bir başka villa sahibi ise ismini vermek istemiyor ve sıkıntılarını şu
sözlerle dile getiriyor: “Kiptaş’a güvendik, evleri aldık. Evin önündeki vadi,
ilk zamanlar daha derindi. Yol açıp, vadiyi doldurdular. Defalarca şikâyette
bulunduk. Kiptaş, buranın dere yatağı olduğunu biliyordu. Taşkınlar için
yapılan kanal kapatıldı, evlerimizi su bastı.”
Villa sahiplerinden Ali Kotil de şunları dile getirdi:
“Yağışlar, Başakşehir’in etrafındaki duvarları yıktı. Taşkın için bir kanal
yapıldı vadiye. Kanal daha derin ve geniş yapılsaydı, bu
olmazdı.”