Balıkesir’in Ayvalık ilçesi Karaayıt köyü yakınındaki demir madenine patlatma paterni eklenmesi ile ilgili verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararının Danıştay tarafından iptal edilmesinden sonra mahkeme süreci devam ediyor. Danıştay yerel mahkemenin davanın reddi yönündeki kararını bölgede bulunan Madra barajı ve diğer su varlıklarına dikkat çekerek, bilirkişi keşfi heyetinde hidrojeoloji uzmanı olmadığı gerekçesi ile bozmuştu.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; DSİ tarafından geçtiğimiz günlerde CİMER kanalıyla sorulan bir soruya verilen yanıtta, yüz binlerce insanın içme suyunun sağlandığı Madra Barajına 2.75 km uzaklıktaki madenin patlatma paterni projesi için kurumdan herhangi bir görüş istenmediği ortaya çıktı.
Ayvalık Karaayıt köyü yakınında 1954 yılından beri faaliyetlerini sürdüren Bilfer Demir madeni ocağına patlatma paterni eklenmesi ile ilgili projeye Balıkesir Valiliği tarafından verilen ÇED Gereli Değildir kararına Ayvalık Belediyesi tarafından dava açılmıştı. Dava Balıkesir 2. İdare Mahkemesi tarafından reddedilince Ayvalık Belediyesi ve davaya müdahil olan Ayvalık Tabiat Platformu mahkemenin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporunda birçok eksik olduğuna dikkat çekerek kararı Danıştay’da temyiz etmişti. Danıştay 4. İdare Mahkemesi bilirkişi raporunu düzenleyen heyet üyeleri arasında hidrojeoloji uzmanı bulunmadığı, maden faaliyetlerine patlatma paterni eklenmesine ilişkin projenin, etki alanında bulunan yeraltı ve yerüstü sularına ve Madra Barajını besleyen su kaynaklarına etkisi hususunda yeterli incelemenin yapılmadığı gerekçeleri ile yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Madenin “baraj bizden sonra yapıldı” savunması
Madra Çayı üzerinde, sulama ve içme suyu amacıyla 1990-1998 yılları arasında inşa edilen Madra Barajı, Ayvalık ve çevresinin en önemli tatlı su kaynağı durumunda. 1954 yılında faaliyete geçen maden işletmesi, “Baraj bizden sonra yapıldı ve bizim ruhsatlarımız ÇED mevzuatından önceye ait” gerekçeleriyle faaliyetine devam ederken, madene karşı açılan davalarda ise barajın yapılmasına neden olan Madra Çayı’nın yüzyıllarca akışını sürdürdüğü ve bölgenin önemli bir su kaynağı olduğu dile getiriliyor. Demir işletmesi ruhsatı Madra Barajı’nın yanı sıra aynı zamanda Madra Çayı’nın da beslenme ve mutlak koruma alanı içerisinde yer alıyor.
Demir maden ocağından çıkan atıklar, Ayvalık- Kozak karayolu kenarına yığılırken, oluşan pasa dağı devasa boyuta ulaşmış durumda. Zaman zaman çöken bu pasa dağı için gelişigüzel konulan beton bariyerler dışında önlem alınmış değil.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.