Birliğin aylık olağan toplantısında yaklaşık 3 yıldır faaliyetini sürdüren Efemçukuru Altın Madeni’nin çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar aktarılarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne konuyu kentin gündemine taşıma çağrısı yapıldı.
Evrensel Gazetesi'nin haberine göre, halkın kent yönetimine aktif biçimde katılması için atılması gereken adımların konuşulduğu toplantıda 3 yıl önce faaliyete geçen Efemçukuru’daki altın madeninin çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar gündeme geldi. EGEÇEP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Arif Ali Çangı Tahtalı Barajı’nın altın madeni tehdidi altında olduğunu belirterek, “Kentin yöneticilerinin kentin suyunu denetleyememesi gibi bir durum söz konusu. Altın madeni Tahtalı Barajı sınırında. 300 bin kişiye su sağlamak için yapılması planlanan su havzasının kirleneceği yönünde raporlar var. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesinin kentin suyunu denetleme yetkisi yok. Hükümet buna izin vermiyor. Bölgeden alınan sularda mangan, arsenik gibi ağır metaller görüldü. Su havzası yapması için büyükşehire yetki verilmeli. El ele vermemiz lazım. Yarın çok geç olabilir” diye konuştu.
Cangı, Büyükşehir Belediyesinin konu hakkında vatandaşı bilgilendirmek, halkı uyarmak ve dikkatini çekmek için broşürler bastırması, haberler yaptırması gerektiğinin altını çizdi.
Kanser nedenli ölümler artabilir
Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa da yaptığı konuşmada Efemçukuru’da çalışmalar yapan altın madeninin sağlığı tehdit eden tarafına vurgu yaptı. Karababa, “Hükümet bir an önce projeden vazgeçmeli” diyerek ilerleyen tarihlerde ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya geleceğimize dikkat çekti.
Karababa, “Suya arsenik karışması sonucu toplumda kanser nedeniyle ölümler artabilir. Cilt, prostat, solunum, karaciğer mesane kanserlerinde artış olabilir. Arsenik kılcal damarları etkiliyor, dolaşım bozukluğu sonucu ciltte lezyonlara neden olabilir. Hamileliklerde düşüğe de yol açabilir. İzmir bu tür sağlık sorunlarına mahkum kalmamalı” dedi.