'Türkiye'nin tahıl ambarı' olarak bilinen, 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanına sahip Konya'da, yılda yaklaşık 2,5 milyon ton buğday üretiliyor. Konya Ovası'nda, yağmur ve kar yağışının olmaması nedeniyle ekinlerini susuz bırakmak istemeyen çiftçiler yer altı su kaynaklarına yöneldi. Yer altı sularının çekilip, toprağın göçmesiyle oluşan obrukların sayıları her geçen gün artmaya devam ediyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklığın tarımı etkilediğini ve çiftçinin üretimden vazgeçmek zorunda kalacağını belirtti. Bayraktar, ''Kuraklık sadece bizi değil, dünyayı da etkiliyor. Sıcaklıklar, bu sene mısır üretimini de aşağıya çekmiş bulunuyor. Diğer ürünlerde de üretim rakamları fevkalade düşmüş görünüyor. Konya'da eskiden yer altından 10-20 metreden çıkarılan su, şu an 300-500 metrede yine bulunamıyor. Doğal olarak yer altı su kaynaklarını tüketiyoruz ve obruklar oluşmaya başladı. Çok tehlikeli bir durum. Türkiye'de sadece Konya'da değil birçok ilimizde obrukları görmeye başladık. Özellikle devam eden baraj projelerinin bitirilmesi gerekiyor. Muhakkak suretle Konya ve çevre illerini cazibe suyuyla buluşturmamız gerekiyor. Bunu yapamazsak ne olur? Yer altı sularımız da kalmadı, üretimden vazgeçmek durumundayız. Konya fevkalade verimli üretim yapan bir ilimiz. Ama bu üretimden vazgeçmek durumunda kalacağız” dedi.
DHA'da yer alan habere göre; vahşi sulamadan da vazgeçilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, şunları söyledi: "Türkiye'de su kaynaklarımızın yüzde 75'ini tarımda kullanıyoruz. Bu şu anlama geliyor; Kuraklık devam edeceğine göre, iklim değişikliği Türkiye'deki tarımsal faaliyetlere etki edeceğine göre, demek ki biz en başta tarım sektöründe su kaynaklarını tasarruflu kullanmalıyız. Vahşi sulamadan vazgeçmemiz lazım. Hala Türkiye'de birçok yerde vahşi sulama devam ediyor. Basınçlı sulama sistemlerine geçmemiz lazım. Bu manada destekleri biraz daha arttırmamız lazım. Hatta öyle bir zaman gelecek ki, basınçlı sulama sistemi kullanmayan tarlalarda üretime izin verilmeyecek. Gidişat bunu gösteriyor. Tedbirlerimizi almamız lazım.''