Bandırma Limanı Sonunda 39 Yıllığına Çelebi'ye Devredildi
2008 yılında ihalesi gerçekleştirilen ancak yargı süreci nedeni
ile işlemleri uzayan Bandırma Limanı’nın 39 yıllık üst kullanım hakkı 175.5
milyon dolara Çelebi Ortak Girişim Grubu beş yıl içinde 50 milyon dolar yatırım
yapacak.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın katılımı ile dün Bandırma
Limanı’nın Çelebi Holding’e devri imza töreni ile
gerçekleştirildi. Törende konuşan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, limanın
devriyle mevcut çalışana dokunulmayacağını ve yeni istihdam yaratılacağını
belirtti.
Devre yargı rötarı serzenişi
Mehmet
Şimşek, ise limanın devrinin uzun bir süreç almasından serzenişte bulunarak,
“Maalesef Türkiye’de bu süreçler çok uzun süre alıyor. Anayasa’daki çok açık
hükme rağmen maalesef bu imtiyaz sözleşmelerinin incelenmesi 60 gün değil bazen
29 ay alıyor, bazen iki yıl alıyor.
Sonuçta bu iki yıllık süreçte
Türkiye, Hazine açısından, ülke ekonomisi açısından beraberinde büyük kayıplar
getiriyor. İnşallah bundan sonrakilerin de daha makul sürelerle bu devir
işlemleri yapılır.Bunlar ülkenin hayrına, Türk ekonomisinin gelişmesine katkıda
bulunun faaliyetlerdir” diye konuştu.
5 yılda 50 milyon dolar
yatırım
Çelebi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Can Çelebioğlu
da, holdingin önümüzdeki beş yıl içinde Bandırma Limanı’na 50 milyon dolarlık
yatırım yapmayı planladığını açıkladı. Çelebioğlu, gelecek 10 yılda limanı, 11
milyon ton kuru dökme ve karışık yük, 300 KTEU konteynırın ve 200 K aracın
elleçlendiği (yüklendiği) bir liman haline dönüştürmeyi planladıklarını
belirterek, “Bandırma Limanı ulaşacağı bu hacimle, bölgesinin lojistik
merkezlerinden biri haline dönüşecek, yaratacağı yeni iş alanlarıyla Bandırma
yöresinin gerek ekonomik, gerek sosyal kalkınmasında büyük rol oynayacaktır”
dedi.
Türkiye’de 24 kamu, 27 belediye, 123’ü de özel sektörün
işletmeciliğinde olmak üzere toplam 174 liman ve iskele bulunduğunu kaydeden
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da, Türkiye’nin toplam dış ticaretinin yüzde
85’inin bu limanlar aracılığıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Yıldırım, şöyle
devam etti:
Limanlar verimli değil
“Ancak
kullanılan kapasiteye baktığımızda, limanların demiryolu ve karayolu bağlantısı,
iskeleleri her türlü kıyı ve deniz yapılarının müsait olmasına rağmen arzu
ettiğimiz verimlilikte maalesef işletilemiyor. Kamu işletmeciliğinde
ihtiyaçların günübirlik gecikmeden giderilmesi ve gelişen limancılık anlayışına
göre yatırımların vaktinde yapılamaması nedeniyle toplam ticaretimizdeki payı,
yıllar itibarıyla azaldı. Limanlardan yüzde 15 pay alabiliyoruz. Bunlar yakın
zamana kadar Mersin, İskenderun, Haydarpaşa, Samsun, Derince ve Bandırma
limanları. Bu limanların hepsinde demiryolu bağlantısı var.”
(Radikal)
‘Önce can sonra mal’
Bir gazeteci,
Binali Yıldırım’a, ‘Mavi Marmara saldırısından sonra Türkiye’nin İsrail’e
uluslararası hukuk alanında dava açmasının söz konusu olmayacağı doğru mu’ diye
sordu. Yıldırım’ın yanıtı da “Bunlar tamamen konuyu amacından saptırmaya yönelik
gayretlerdir. Burada uyanık olmamız lazım. Her ne kadar gemi Komor Adaları
bayraklı olsa bile gemi üzerindeki 600’e yakın yolcu, 29 mürettebatın büyük bir
kısmı Türk vatandaşı. Hayatını kaybedenlerin tamamı Türk vatandaşı. Bunun
dışında 32 milletten de insan vardı. Olayı kimse saklayamaz, başka bir amaca
yönlendiremez, olay bu kadar açıktır. Şimdi bütün bunları bırakıp işi bayrak
tartışmasına getirmek çok inandırıcı değildir”oldu. ‘Önce can, sonra mal’ diyen
Yıldırım, İsrail’in gemileri bırakmasına yönelik görüşmelerin devam ettiğini
söyledi.