Soma’da meydana maden faciasının başlıca sebebi olarak 'iş sağlığı ve güvenliği kültürü'nün zayıflığının yanısıra denetim eksikliği, ihmal, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli yatırımların yapılmamasını gösteren Sema Tepe, işyeri yöneticilerine ilişkin önemli tespitlerle bulundu. Endüstride yapılan yatırımlarla birlikte üretim tesislerinin büyük ölçeklere taşındığını hatırlatan Tepe, iş sağlığı ve güvenliğinde artan risklere dikkat çekti ve eski kuralların yerine yeni standart ve düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. 'Bana bir şey olmaz' anlayışının Türkiye’yi yeni felaketlere maruz bırakabileceği konusunda uyarılarda bulunan Tepe, üretim kapasitesi ve çalışan sayısı artan firmaların aynı oranda iş güvenliği tedbirlerini almaları gerektiğini söyledi. Tepe, üretimin kalitesinin, işyerlerindeki güvenlik önlemlerine bağlı olduğunu kaydetti.
'İş güvenliğine, en az iş kadar hassasiyet gösterilmeli'
İş sağlığı ve güvenliğinin de işin bir parçası olduğunun altını çizen Tepe, “İşe gösterilen özen kadar iş güvenliğine de özen gösterilmeli. Hiçbir iş emniyetsiz yapılacak kadar acil değildir. Bir işçiyi işe geç kaldığında uyaran yöneticisi, aynı işçiyi eldiven kullanmadığı zaman da uyarmalı. Bunu bir kültür olarak benimsemeli” diye konuştu.
Sema Tepe“Gerekli tedbirleri almak, patronların ekstra bir işi değil, asli görevidir”
Patronların iş sağlığı ve güvenliği konusunda birinci derecede sorumlu olduklarının bilincinde olmaları gerektiğini vurgulayan Tepe, şöyle konuştu:
“Patronlar, işçi çalıştırmanın getirdiği sorumluluğu hissetmeli. Gerekli tedbirleri almak, patronların ekstra bir işi değil, asli görevidir. İşin verimliliği konusunda gösterdikleri hassasiyeti iş sağlığı ve güvenliğinde göstermeyen patronların vurdumduymaz tutumlarına şahit oluyoruz. Bu kişilere sorumlulukları hatırlatılmalı ve devlet tarafından gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır”.
“İşverenler iş güvenliği konusunda eğitilmeli”
Tepe, işletme amiri seviyesinin üzerindeki yöneticilerin ve yönetim kurulu üyelerinin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olmaları gerektiğini belirtti.
İş kazası verilerine de değinen Tepe, 2002’den bu yana iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen işçi sayısının 13 bin 500’e yaklaştığına dikkat çekerek; “Her yıl ortalama bin 119 işçimiz hayatınıkaybediyor. Maalesef bu rakamlar Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği kültürü anlamında nerede olduğunu gösteriyor. Devletin hayata geçirdiği düzenlemeleri olumlu adımlar olarak değerlendirebiliriz, ancak denetimlerle birlikte iş sağlığı ve güvenliği kültürü konusunda yine devlete önemli görevler düşüyor. İş kazasını önlemek bedelini ödemekten ucuz ve kolaydır. Yaşanan olaylardan ders alınmalıdır” şeklinde konuştu.